Çekilmişti kanı iklimin ama benim damarlarımdan ve nicedir dama taşı gibi oynadıkları yüreğimin ikamesi şiir duraklarında soluduğum yazmadığımda solduğum yerin göğün çiçeği olmaya aday köhne bir anıt mezarda ölüme terk edilen kırık bir heykel gibi dumura uğradığım…

Çökertme oynayan zalim ve tayfası.

Takvası aşkın ve özlemin bekası.

Hummalı bir iç savaş yerin tebaası göğün sönük saltanatı.

Mistik bir rengin özlemi var içimde ta derinde isyanını bastırmak adına bilinmezin girift eşkâlinde saklı mimiklerim.

Hulasası yalnızlığın kaderin teşrifi oysaki tek harfle ihlal edilmişti kederimin sınırlarında gerilen sinirlerimden sektiğim sekmenler şiar edindiğim kâh ufuk kâh umut minimal bir özlemle şerh düştüğüm eklem yerlerinde imgelerin saklandığı şiir iklimlerine tekabül eden yüreğim.

Ç/engel bulmacasıyım yüreğin katmanlarında saklı o çekimser iklim gibi sektiğim sarktığım sarkıtıldığım ölümün kordan nefesi.

Közden de odaları misafir bellediğim sözcüklerin ateşinde ısıttığım buz kesmiş ellerim ve sağımda kalem solumda içinde yaşadığım o kale duvarları, semiren hüznün bonkör duaları kat çıktığım katlandığım hep de kat izinde saklıdır insan hayallerin hüzünle de kesişti mi yolu insanın.

İma yoluyla sürüklenen sarı yapraklar oysaki aşkın kudreti rüzgârın gücünde saklıyım:

Bazen rüzgâr olup estiğim bazen rüzgâra set çekip sadece damlarken hüzün çeşmesinde bir bulut olmanın nüktesi bir de buğrası ömrün selamet yüklü sözcüklerin eşlik ederken yüreğimin güncesi.

Sırlar serili yerde.

Serler sıralı surlarda.

Şehre âşık bir bedevi ve ben sekizinci tepesi olmaya aday bir iklim misali şehrin iki yakasından da kaçtığım kadar kendimle uzlaşmanın sözüm ona masalını yazdığım şiirlerimin hem hikâyesi hem ön sözü olmaya aday bir vekil gibi tayin edilmeyi beklediğim şehrin varsa ki eğer bir mutluluk yakası yakardığım anbean akabinde taziyelerimi sunduğum kimse yalanları ile burnu uzayan.

Devşirdim devşireli günümü.

Denkleştiğim değil uzak düşmüşlüğüm kendime en çok da rotamdan saptığım aşkın emre amade sızısı sızarken kalemin ucundan bazen sazın sözün eksik olmadığı bazen yüzümü kızarttığım güneşin ateşinde saklı bir buz dağı eridiğim kadar ereceğim hidayetin bir adım öncesi.

Sözcükler dikte ettiğim.

İmgeler şiirlerde dizili.

Sırlarım saklı Allah katında ve semazen yüreğim sinmekle sindirmek arasında bir yerdeyim belki Araf’ta saklı belki şehrin Ala çatısı azameti aşkın ihaneti Âdem’in ihya edilesi bir yüreği serdiğim yerkürenin bohçası göğün sür-git saltanatı ve kaçamak bakışlarında sevdanın izini sürdüğüm bir aşk masalı.

 


( Araf... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 24.03.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.