SÖZE
NASIL BAŞLASAM?
Ahmet AYAZ
Gaziantep Güneş Gazetesi 17 Kasım 2020
Kendi
kendime düşündüm biraz, söze nasıl başlasam nereden başlasam diye. Bizlerin
yaşam biçimindeki olumsuzluklara, devlet yetkilileri müdahale eder. Fakat
bizler T. C. Halkı olarak, özgür
yaşamımızı sürdürürken, karşının özgür yaşama hakkını da, dikkate
almamız gerekmektedir. Her şey devletten
beklenmez. Gece yarılarında, İnsanlarımız tatlı uykuda iken, köpek
havlamaları, Gaziantep’te bazı apartmanları yaşanılmaz bir hale getirdi. Sen
hiç köpek görmedin mi? Köpekleri sevmez misiniz ? Diyenlere sesleniyorum. Ben bütün hayvanları ve köpekleri
de severim. Köylerde biz çoban köpekleri beslerdik. 200-300 en az 50 koyunun
bekçisiydi köpekler. 4-5 tane sütlü ineklerin bekçisiydi köpekler. Acaba
apartman balkonlarındaki köpekler, neyi bekliyor? Kimleri bekliyorlar?. Buna bir anlam veremiyorum. Bu günlerde, hayvan
sevgisi insan sevgisinin çok üzerine çıktı gibi geliyor bana. Sakın benim hayvan
sevgisinden uzak olduğum sanılmasın. Ben köylü çocuğuyum ve köyümde hayvanların
içinde doğup büyüyen birisiyim. Kuşları, koyunları , kuzuları, inekleri ve
öküzleri çok severim. Çünkü süt, yoğurt,
ayran, yağ, yumurta insanların önde gelen besin kaynaklarıdır. Ayrıca hayvanların
gücünden yararlanıyoruz. Fakat bazı apartmanlarda yaşamak öyle bir dert oldu
ki; Anlatması çok zor.
Gecenin saat 01.00 de 02.00 de, insanların tam uykuya dalma saatlerinde her apartman balkonlarından bir köpek havlaması
duyulmaktadır. Bazı akıl fukaraları evlerinde hayvan beslemeyi bir
marifet sanıp, kendilerini medeni insan
seviyesinde sanmaktadırlar. Ayrıca parklara oturduğunuz zaman, her apartmandan
bir köpek getirip, parklara kakalarını
yaptırdıklarını görmeniz mümkündür. Kamelyalar oturulmaz bir haldedirler. Bu parklarda oynayan çocukların üstlerine,
ayaklarına köpek kakalarının bulaşıp kirlettiklerini görürsünüz. Bu zamanda, bu nasıl bir hayvan
sevgisi, bu nasıl bir insan sevgisi ?
Bir türlü anlayamıyorum. Bunlara tepki gösteren birisi, görgüsüz, ve bilgisiz
biri olarak değerlendiriliyor. Kendi zevklerinin tatmini için, gece yarılarında
birilerinin uykusunun kaçması, sözü
edilen akıl fukaralarına zevk mi veriyor? Bunu da bir türlü
anlayamadım. Sevecekseniz, sevecek çok şey var. Eşini, çocuğunu sev.
Evinin penceresinden bir bak. Ağacı sev,
kuşu sev, gülleri, çiçekleri sev. Güneşi sev, Ayı sev. Karanlık
gecelerde yıldızları sev. Her şeyden
önce insanları sev. İnsanları
sevmek için saygı gerekir. İnsanlara karşı saygılı olmaz isek, bizim de insan olmamızın zaten bir
anlamı olmaz kanaatindeyim..
Ülkemizde marka bir şehir olarak bilinen, bir
ilimizdir Gaziantep. Fakat Şahinbey ilçemize
bağlı olan, Yeditepe Mahallesindeki bu
insan yaşamına üzülmemek, elde değil. Parkların
kenarındaki kaldırımlara, sözde kediler
ve köpekler için döktükleri yemek artıkları ile kendilerini
medeni insan seviyesinde sanan yaratıklar, medeni insan seviyesine nasıl gelirler? Ne zaman gelirler?
Onu düşünüyorum. Ayrıca; Belediyelerimizin yapmış oldukları güzel hizmetlere,
insan sandıklarımızın layık olmadıklarına,
son derece üzülüyorum. Gazi
Şehrin
sayfalara sığmayan özelliklerine ve güzelliklerine
gölge
düşüyor. Olmaz böyle şey. Söz konusu şikayetim
bazı kimselerce önemsiz görülse de, önemsiz değil. Büyük,küçük hepimiz el ele verip,
bu Gazi Şehrimizi, yaşamayı değer bir hale getirmeliyiz.