Yazı yazan benim gibi bir dolu arkadaş var. Havadan sudan bahsedenler
olduğu gibi, aklı başında adam gibi yazılar yazanlarda var, hem edebiyat
sitelerinde, hem de yazdıklarını basıp kitap olarak yayınlayanlar arasında...
Kimi zaman insan okuyacağı kitabın ya da yazının başlığına bakarken, kimi
zamanda içeriğini önemsiyor haliyle...
Bazen bakarsınız başlığa, hemen dalarsınız yazıya, ancak içeriği size bir anlam
ifade etmez. Zerre fikir beyan etmek aklınızın köşesinden geçmez. Sizin duygu
ve düşünceleriniz ile örtüşmeyen bir yazıdır. Hemen atlar yorum yazarlar.
Anlamsız bir yazıya laf olsun torba dolsun diye yorum yazılmaması gerekirken,
durur durur yazarlar. Yazanda havalardan havalara girer ki bu da çok sakıncalı
bir durumdur yazar adayı ya da yazar için.
Birisi kendini dünyanın en akıllı insanı zanneder, ''Ben Dünyanın En Akıllı
İnsanıyım.'' diye kitap yazar, tıpkı birilerinin zamanında Türk Milletinin
yüzde vererek bir kısmını aptal zannettiği gibi... Bunlar hiç bir zaman tespit
edilemeyecek, her zaman havada kalacak söylemlerdir, bunu akıldan çıkartmamak
gerektiğini bilmezler... Her gün dört beş bin kişinin dünyaya merhaba dediği
bir memlekette bunun tespiti zordur. Böyle bir mekanizma yoktur ne sosyoloji
biliminin, ne demografi biliminin, ne de psikoloji biliminin içinde...
Yandaşları da onları savunmak için lafı dolandırır da dururlar ''Yok efendim
aslında o öyle demek istememişti de mişti de mıştı da.'' Laflar anlamsızca uzar
gider...
Bir Müslümana, inanan bir insana sorduğunuz zaman ''Azrail rüşvet yer mi?''
diye, size anlamsız anlamsız bakar ve ''Sen git bir imanını sorgula.'' der.
''Saçmalama'' der. Ama işte birisi de böyle kitap yazmış, yazılmış bu. Ya da
tutar ''Ateist Tanrı'' diye saçma sapan bir cümle, başlık ile çıkar karşınıza.
Ooo değişik bir şey söylemiş arkadaş, çok değişik hhhm bir bakalım ne söylemiş?
Yazdığı yazıya ''Tanrı ve Ateizm Kavramı'' diye bir başlık atsa belki de hiç
kimse okumayacak, yazılan yorumlarında belki onda biri eklenecektir sayfaya... Breh
breh breh! Çok değişik bir başlık. Böyle bir başlığı yazısına, belki atacak
başka bir insanda çıkmayacaktır...
Şak şak şak, ne güzel işte okunuyorsunuz da, daha ne olsun? İyi de inanan
insanlarında duygularını törpülediniz, rencide ettiniz. Ne önemi var sizin
için, yazdınız ya, ok yaydan çıktı bir kere... Canım kimse de okumak zorunda
değil de diyebilirsiniz... Ne de olsa memlekette demokrasi var. Saçma sapan
yazıları, okuyup da fikir beyan ettiğiniz zaman adamlarda fasulye gibi nimetten
sayıyorlar kendilerini... Bilin istedim...