Ahmet AYAZ
Gazianntep Ekspres
Gazetesi 03 Nisan 2018
……………………………………………………..
02 Nisan 2018, onun ölümünün 13. yıl dönümüydü. Mezarı
başında bulunamadım ama, gönlümde O bir dost şair ve akraba, bir arkadaş
olarak yaşıyor. Bu değerli şair
dostumuzu bir gazete köşesinde anmak
yine bana düştü diye düşünüyorum. O’ndan söz etmek bazı yerde beni mutlu
ederken, diğer taraftan da anlatılmaz bir şekilde üzülüyorum. 2 Nisan 2005 günü, yani bundan 13 yıl önce, O’nu bir insan seli içinde Oğuzeli’nin
Devehüyük Köyü olan doğum yerinde ebedi
mekanına yolcu etmiştik. Bozgeyik, arkadaşım dı, dostum du, diğer taraftanda çocuklarımın dayıları sayılırdı. Kızım
Emine’nin nikah şahidi idi.
1995 tarihinde Askerin Türküsü isimli şiirimin Tuğgeneral Zafer Özzkan
tarafından bestelettirilerek 10. Piyade
tugayı marşı yapıldığında, telif hakkı istemediğimi ve ordumuza bağış yaptığımı
basına açıkladığımda, bütün medyayı kendisi topladı ve
kanal D ye kadar çağırmıştı. 19 Nisan 1995 Tarihli “Gaziantep 2000 li
Yıllara” Gazetesindeki haberimin metnini de kendisi hazırlamıştı. O yıllarda Gaziantep
Gazetecileri Cemiyeti Başkanı, orta okulda sınıf arkadaşlarımdan Halil Zor idi. Kendisi de 2. Başkan idi. Allah
mekanını cennet etsin. Hiç kimsenin
hakkında konuşmazdı, hiç bir kimseyi
kıskanmazdı.
Şimdi kısaca öz geçmişinden söz
edeceğim. Vahittin Bozgeyik, Gaziantep’in Oğuzeli ilçesine bağlı Devehüyük köyü’nde
doğdu.1969 yılında profosyenel gazeteciliğe başladı.1971 yılında o
zaman’Yeşilçam’ diye bilinen sinemada küçük karakter rollerinde oynadı .Daha
sonra profosyenel tiyatro oyuncusu
olarak Ankara’da Kavaklıdere ve Mithatpaşa tiyatrolarında sahneye çıktı. Askerlik
döneminden sonra emekli oluncaya kadar sürecek olan gazetecilik hayatına yeniden
başladı.1966 yılında Hisar dergisi tarafından Türkiye çapında yapılan şiir
yarışmasında Türkiye üçüncüsü oldu. Ölümüne kadar gazetecilik ile televizyon
programı yapımcılığı ve yönetmenliğini birlikte yürüttü. .Birçok yerel
televizyonda kültür ağırlıklı programlar yaptı. Bir gün Vahittin Bozgeyik
hakkında onun sanatsever dostları ve sanatçı arkadaşları bir aradaydık. Herkes
bir şey söyledi. Bizim kuşaktan ünlü ressam Mehmet Ali Diyarbakırlıoğlu da şunu söylemişti. “Vahittin Bozgeyik, eğer gazeteciliğe bağlanıp kalmasaydı, bu günün Levent Kırcası idi” dedi. “ Ömer Önder Güney tarafından bestelenen “Hesapta Yoktu”
şiiri Ünlü Halk Müziği Sanatçısı Selda Bağcan tarafından seslendirilerek popiler olmuştu. Bir çok şiirleri de, Abdullah Bakadan ve Ali Sezer tarafından
bestelendi ve seslendirildi.
Kendisi
ile Keyvanbeyde son görüşmemizde “Hısım, şiir dosyamı inceledim, bir
kitap olacak kadar şiirim birikmiş. Bunları bir düzene koyduktan sonra, kitabı
basıma vermeden önce, senden bir sunuş yazısı isteyeceğim, haberin
olsun” demişti. Ondan sonrada kendisi
ile görüşmek nasip olmadı. Şimdi bu çok yönlü sanatçının aşağıya şiir
kitabının da adını taşıdığı “Güney Sokaklarında” adlı şiirini alıyorum. Sizinle beraber okuyalım
GÜNEY
SOKAKLARINDA
Yeşile
boyadım
Güney Sokaklarını
Rengi var
Gözlerin yoksa da
.........
Ağlatmadı senden başka
Hiç kimse beni
Güney sokaklarında
.........
Pırıl pırıl parlıyorsa yaz akşamlarında
Güney sokakları,
Ve bir yağmur yağıyorsa vakitsiz,
Bil ki gözyaşlarımdır;
Seni anmışım
..........
En çaresiz gündüzlerde umutlu
En karanlık gecelerde mutluydu
Güney Sokakları...
Gündüzleri sen vardın,
Geceleri hayalin,
Şimdi ne sen
Ne hayalin
Ne de ben varım
Güney Sokakları karanlık
Güney Sokakları umutsuz
Güney Sokakları mutsuz.
.........
Dudağımda tütmeyen sigaram
Hayalimde sen olmayacaksın artık
Yanık yanık inletmeyecek ıslıklarım
Güney sokaklarını
.............
Darmadağın edeceğim şiirlerimi
Çıkarıp atacağım,ismini mısralarımdan
Ve şahidim olsun Güney Sokakları
Yeşil gözler şarkısını söylemeyeceğim artık.
.............
Ilıklaşacak anılar yanaklarında
Damla damla akarken gözlerinden
Mutlu insanlar göreceksin Güney Sokaklarında
Beni anacaksın derinden
Mutlu
olamazsın sen
Biliyorum,üzülüyorum
Kesik saçlım
Yeşil gözlüm
Her mevsimde gonca gülüm
Solarsın
Saf
olmaz hiç bir sevi benimki değin
Soldurup atacaklar seni
Kalmayacak gözlerinin renginden başka
Bir şeyin
Bir gün
Acı bir rüzgar
Gözgöze getirecek bizi
Güney Sokaklarında
Bir demet sunacağım sana
Anılar vazosundan
Çiçeklerin tümü sen olacaksın
Yürüyeceksin umutlarımı da alıp sonra
Yoksun yoksun bakıp ardından
Tutsak tutsak ağlayacağım
Güney Sokaklarında
...........
Ve içime işleyecek sensizlik!
Yüzüme alıp ellerimi,
Kapını çalacağım bir gün.
Yeşil boyalı olmalı eviniz
Yeşil penceresini açıp
Yeşil yapraklar arasından
Bakmalısın bana sen
Belki ağlamaklı olur yüzüm
Geri dönerim
Tanrı derim
Mutluluğunuzu artırsın
Sen ağlama ha sakın
Beni de ağlatırsın
Güney Sokaklarında.
.
Vahittin BOZGEYİK