Biraz tamirden anlasam gam yemem. Kendimden utanarak ve de kendime kızarak bunu itiraf etmek durumundayım, bizim evin ustası bizim hatundur. Ben ona, adını da ekleyerek Usta derim o da hiç alınmaz, alınmadığı gibi hafiften koltukları da kabarır. Bu ustalık sanırım babasından genler ile geçmiş. Aslında benim rahmetli babamında el becerileri epey fazlaydı ama işte ondan bize bulaşmamış her nedense bu ustalık işleri...


- Hatun elektrik prizi bozulmuş bir baksana
- Tamam bakarım birazdan mutfaktan çıkayım
- Hanım çamaşır makinesi de çalışmıyor
- Ona da bakarız Ahmeet !
- Tamirci mi çağırsak yoksa
- Ne tamircisi ya ben hallederim sen dert etme
- Bak yapamazsan tamirci çağırırım hani paraya acımam.
- Ya Ahmet sen benim elimden bir uçan ile bir kaçanın bile kurtulamadığını bilmiyor musun?
- Biliyorum da hani bir ihtimal yapamazsan diye şeytdiydim...


İşte böyle dostlar bizim evin halleri. Keseri alırım duvara çivi çakmaya, sonra bir iki defa elime vururum keseri, alır elimden hanım ve çiviye girişir hunharca. Hiç kaçarı yoktur tabi ki o çivinin. Çividen gelsin tebrikler teşekkürler bizim Hatuna ''İyi ki Ahmet abinin eline bırakmadın bizi abla'' ben de renk mosmor o sırada. Bir de kızar kesere, çekice ''Sen benim kocamın eline nasıl vurursun bakalım.'' diye...

- Hatuun! Televizyon çalışmıyor yetiiiş maç var. Üff ki üfff gitti dağ gibi maç İspanya liginden El Klasiko hanım hem de bunun tekrarı da yok, gel hallediver şunu...


Bendeniz telaşa memuru olduğumdan her şeyi panik yaparım o ise her zamanki sakinliği ile olayları çözmeye çalışır, çalışmakla kalmaz çözer de...


- Tamam canımın içi az dur hallederiz hemen, şu yemeğin altını kapatayım hemen geliyorum...
- Hanım gözünü seveyim çabuk yetiş çok zevkli maç ben bunu seyredemez isem ölürüm yiterim, biterim giderim. Yarın dükkanda konuşacak en önemli konumuz, seyretmez isem laf yetiştiremem arkadaşlara...
- Geldim geldim. Dur bakalım hemen şimdi. Ya görmüyor musun şu kablo çıkmış onu yerine taktın mı her şey hallolur canikom.
- Hmmm! Ben de yapardım aslında da bakma yerimden kalkamadım. Basitmiş ya çocuk oyuncağı neredeyse.
- Yapsaydın o zaman beni niye çağırıyorsun. Yattığın yerden emirler yağdırmayı biliyorsun.


Hiç geri adım atmam, ukalalığım dan da ödün vermem ha!


- Yapardım da sen yap elin alışsın diye elimi sürmedim yani bilesin.
- Sevsinler bakalım.

Geçenlerde elektrikli ısıtıcı bozulmuş, ev kombili olduğundan çok gaz gitmesin diye elektrik ocağını yakardık, bozulunca haliyle üşür olduk. Aldım elime tornavidayı, penseyi, kerpeteni hava atacağım bizim hatuna hem de çocuklara. Uğraş babam uğraş, ben diyeyim yarım saat, siz deyin bir iki saat. Makinenin altından girdim üstünden çıktım. Sonunda kapattım kapağını oldu bu iş dedim. Baktım bir iki tane vida, aparat açıkta kalmış. Nasıl olacak, arkadaş bunlar bunun içinde değil miydi daha önce. Hmm demek ki fabrika üretirken hata yapmış fazladan koymuş, fazladan koyduğunun da farkında değil, vay enayiler vay! Daha sonra prize taktım beş on saniye sonra bir cızırtı bir patırtı gürültü, makineden dumanlar. Haliyle bizim karizma yerlerde yine sizin anlayacağınız madara olduk hanım ile çocuklara. Allah'dan hanıma o cümleyi sarf etmemişim, hani biz erkekler kadınlara o cümleyi kurmayı pek severiz ''Elinin hamuru ile erkek işine karışma.'' İyi ki de etmemişim aslan ben...

İşte böyle bizim muhabbetlerimiz tamir ve onarım işleri üzerine. Geçen gün baktım evin lambaları yanmıyor, sigortalar atmış herhalde öyle görünüyor. Epey senedir de değiştirmemiştim sigortaları, işte tam kendini ispat etme zamanı Ahmet dedim hem içimden, hem dışımdan ve o hızla hanıma seslendim...


- Hanııım! Çabuk bana sigorta teli getir sigortalar atmış hemen değiştireyim de şunları ampullerimizi yakalım yine dedim.


Hanım gayet sakin gerek yok tele mele diyerek gülmeye başladı bana


- Ne gülüyorsun hatun herhalde yapamayacağımı düşünüyorsun değil mi?

Hanım kıs kıs gülmeye devam eder. Cevabı da hazırdır...

- A benim Kocam ne sigortası ne teli onlar yirminci yüzyılda kaldı, bak orada sigortanın şalteri var onu kaldırıver bir zahmet lambalar hemen yanmaya başlar...

Ben de cevap hazır

- Ben de biliyorum da seni deniyordum bakalım tongaya basacak mısın diye. Çaktırmayın ya işte bir halttan anlamadığımı...
 

( Biraz Anlasam Bu İşlerden başlıklı yazı AhmetZeytinci tarafından 16.12.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.