"İnsan yaşlanır; bedenen ve ruhen. Bende bedenen yaşlandım bunun farkındayım, bazen ruhumunda yaşlandığını hissetmiyor değilim. Yine de sokakta hâlâ saklambaç oynayabiliyorsam, hâlâ çocukluğumdaki gibi top peşinde koşabiliyorsam, insanların ne dediği ne düşündüğü umrumda bile olmadan yolda yürürken tretuvar taşlarında seksek oynayabiliyorsam, kurallara uymaya dikkat etsem bile hız yapmayı seviyorsam, istediğim gibi şarkı söyleyip dans ediyorsam, herşeye rağmen gülümsememden ...eksiltmediyse hayat, güneşe en çok ben aşık olabiliyorsam, elimi uzattığım zaman yıldızlara dokunabiliyorsam, demek ki ruhen hâlâ gencim. Her insan zamanla değişir bende değiştim bunu da biliyorum. Ama ruhum, hayallerim ve dualarım, onlar hep aynı. Çok bir beklentim yok bu koca hayattan, beklememekte lâzım. Yalan nedir bilinmeyen, insanların daha samimi ve candan, çocukların hâlâ sokakta oynamaktan doyasıya zevk aldığı, ulaşımın sadece bisiklet ile yapıldığı küçük bir ilçede azıcık bir memuriyet, şimdiki gençlerin kuş uçmaz kervan geçmez dediği ama oranın tadından bir haber oldukları bir yerde penceresi göle bakan, odama her daim güneş düşen, iki odalı kocaman verandalı ve verandasından uzandığında gördüğün meyveleri büyük bir iştahla toplayabildiğin, bahçesindeki fesleğenlerin kokusunu toprak yolun diğer ucundan alabildiğin bir ev, bakışları ve yüreği babasına benzeyen tıpkı babası gibi bir adam..."

28/07/2016

( ... başlıklı yazı HİÇ KİMSE tarafından 3.09.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.