Sekülerizm, batı toplumundan doğmuş modern hayatın bir parçasıdır. Bir çok ülkeyi kendi çemberi içerisine almış, zaman zaman farklı yöntemler kullanarak, ad değiştirerek kendini tanıtmıştır. Bilhassa din üzerinde ağır baskı yapan bu seküler yaşantı, dinin yok olmasına zemin hazırlamıştır. İslam dinimizin yok olması için batılılar büyük bir çaba sarf ederek, en başta kadınları kullanarak büyük bir ileri seviyeye ulaşmıştır. Derin bir şekilde açıklayacak olursak; Kapitalistlerin en çok gelir ettiği yöntem Reklamlardır. Bir analiz yapılacak olursa, kadınların reklamlarda oynama statütüsü, erkeğe göre daha yüksektir. Yüzdelik oranla kadınlar daha fazla moda, daha fazla şöhret olma, daha fazla reklamlarda oynama gibi payları büyüktür... Zaten batı medeniyetinin planı bu. Biz buna, batılıların kadınlar üzerindeki hurafelikleri diye söyleyebiliriz. Bir çok kadın farkında olmadan kendini pazarlayabiliyor. Batılıların en yaygın ifadeleri daha doğrusu kadınları kışkırtmaları şu yöndedir.
* '' Çalışmayan kadın, ev hayatında hapis yaşayacaktır. '' Oysa çalışan kadın kendi parasını kazanan, kocasına muhtaç olmayan, erkeğin görevini rahatlıkla yapan bir konum olarak gösteriyorlar. Aslında farklılaşmış bir kadın cinsiyeti haline getiriyorlar ve maalesef bir çok kadın bunun farkına varamıyor. Kadınların evde durması aslında, kadının gücünün yetmesi gereken yer olduğu bir konum olarak açıklamak gerekir. Kadın, çocuk doğurmak, bakmak; ev süpürmek vb. işler için düşünülüyor. Aslında bu da batının bir düşüncesi. Dinimiz İslam kadınlara çok önem vermiştir. En güzel örneği; cahiliye döneminde kız çocukların utanç vesilesi olduğu, kızı olan babaya kötü gözle bakıldığı, kadınların konuşma hakkına sahip olmadığı, ağlarken dahi sessizce ağladığı bu dönemde, kadınlara verilen haksız değersizliklerin ön planda olduğu bir dönemdi. Peygamber efendimiz (sav) dünyaya iştirak ettiği zamanlarda, bir çok mucizeler gerçekleşmiştir. Bununla beraber, kız ve erkek çocuklarına eşit muamele edileceğini, kızların da erkeler kadar sevip sevilmeye muhtaç olduklarını, utanç vesilesi değil, Allah'ın hediyesi olarak verildiğini göstermek için, kendi kızı Hz.Fatıma (r.anh)'ı omuzlarında gezdirip kız çocukların bir değere sahip olduklarını bu güzel davranışıyla göstermiştir. Yine Kur'anı Kerimde Nisa suresi kadınlara ayrılmış bir suredir. ve hiç bir kitapta bir kadın ismi ile başlayan bir şey yoktur. Fakat Kura'nı Kerim de, bir kadın ismi ile başlayan sure vardır ki; Meryem suresi..
Şimdi bu kadar değerli bir varlık olan kadın, kendini nasıl pazarlayabiliyor? Nereden geldi bu iş?
'' Kadınlar işe, çocuk kreşe '' düşüncesi... Anne olmadan hiçbir kadın olgunlaşamaz. Öncelikle bunu bilmekte fayda var. Çünkü annelik, erkeğin önüne geçen, gerçek bir olgudur. Çalışan bir anne için hayat çok zordur. İşe gitmeler, gün boyu yorgunlukları, eve gelip yemek işleri, çocukları, eşi ; neredeyse bir kadına öffff dedirtecek bir hal alıyor. Çocuklar anne sevgisinden mahrum, çakma bir (ana) bakıcının çakma sevgisini alıyor. Çocuklar tüm hislerini sadece anneye hissettirebilirken ve yine bir anne çocuğun bütün ihtiyaçlarını karşılayabilecek kadar anlam kabiliyetine erişiyorken tüm bunlardan mahrum kalıp sadece bir bakıcıya devretmesi akıl alacak bir durum değildir. Bir çok kişi maddi yönden sıkıntılar çektiği için eşini çalıştırmak zorunda kalıyor. İşsizliği çoğaltan , hemen hemen her yerde kadınların erkeklerden daha çok çalışması, aynı parayı almasıdır. Çalışan kadın islam ilkeleri içinde çalışmalıdır. Fabrikalarda ucuz işçi olmamalıdır. Kadınların bulunduğu ortamlarda, mahrem konularına dikkat ederek çalışmalıdır. Elbette ki İslam dinimiz örtünmeyi emreder. Şİmdi baktığımız zaman, bel ayrı yerde oynuyor, bacak ayrı erde oynuyor. tesettür tarz değil, farz haline geldi. Batı medeniyetinin modası tutmuş durumda. İslam dinimizi uygulama alanı daralmış batı medeniyeti genişlemiş durumdadır. Evet, benim açımdan oldukça üzücü bir durum..
Kadınların metalaştırılmasında erkeklerinde payı olduğu unutulmamalıdır.. Bu konu ile diğer bir yazım ilerleyen günlerde olacaktır.
Anlamak istediklerimi tam anlatamamaktan doğan yanlış anlaşılmalar olursa eğer, şimdiden özür diliyorum..
ve özümüze dönmeliyiz diyerek, hepinizi selamlıyorum.. Allah'a emanet olun.
Büşra Karacan
(
Modernizmin Kadınlarda Etkisi başlıklı yazı
Büşra Krcn tarafından
22.02.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
