Hani bir gün diyorum
Bir sonbahardır
Bir eylül sabahıdır, kapında bulmuşsundur beni(cebimde bir avuç acı)
Elinde kahven dilinde aynı şarkı

***

O gündür bugündür eylüle sevdalı yüreğim
Yazın sonu seni yazmıştı bana
Sonbaharla içimde çiçekler açtırmıştın
İşte o gün kahveyi de bırakmıştım
Geçtiğin yerlerin havasını solumuştum hep derin derin
Adın dilimde tek şarkı sözü kalmıştı
Zaman senden önce ve sonra diye ikiye ayrılmıştı…

***

Hiç unutmam bir gün sokulup yamacıma
Eylül bakışlım diye fısıldamıştın ya kulağıma
Yüzümde hafif bir gülümseme
Lakin küfürbaz heyecanlarım haylazlaşmışlardı yine
İçimde yerlere göklere sığdıramayacağın fırtınalar çıkmıştı
Bütün gece bunu hayal edip
Terleyen düşlerimin arasında sızıp kalmıştım uykuya

***

Gözlerin hüzün ve toprak
Her ikisi de eylül tadında
Dayanamayıp sokulmuştum taa yanına
Ve içimde büyüttüğüm sevdayı “eylül bakışlım” diye fısıldamıştım
Yüzünde eylül güneşi gülümsemenle
Eylül kokmuştun buram buram
Yanaklarında en pembe güller açmıştı hani
İçime çekesim canıma katasım gelmişti
Gece boyu hayalin benliğime işlemişti
Sıcacık ve ıslak…

***

Çok zor oldu biliyor musun?
Seninle hiç eylül yaşayamayışımızı kabullenmek
Kiremitleşmiş yer çekimin den dolayı yere düşmeye çalışan sarı turunca yapraklara
Sığmamıştı ya aşkımız dibi delik heybelere
El ele gezememiştik ya o poyraz rüzgârına karşı…
Oysa ne kadar da çok isterdik ,
Kimselerin olmadığı bir yerde
Biz olmayı
Bir sonbahar sabahı…

***

Eylüller çoğaltmıştım senin için
Şehir parkında düşen yapraklar altında yürüyecektik,
Uzanıp sarı döşek üzerinde hışır hışır yaprakları ezecektik,
Takatten düşünce saatlerce sonra nihayet
Sırt üstü uzanıp üzerimize düşen yaprakları seyredecektik,
Ellerimiz birbirine kenetlenmiş…

***

Neyse işte
Yine böyle bir sonbahar
Bir eylül sabahı,
Ve ben yine senin için şiirler asıyorum çıplak ağaçlara yaprak diye!
Sen kim bilir ne yapıyorsun
Belki oturmuşsundur bir kanepeye en sevdiğin proğramı izliyosundur
Belki de yalnızlığının duvardaki yansımasını silmek için uğraşıyorsundur…
Belki unutmuşsundur
Ama bir eylül sabahı yıkmıştın bütün hayallerimi
Adımı anımsıyor musun bunu bile bilmiyorum ki?

***

Ne dedim ne yapıtım da?
Çöldeki serap misali susuz bıraktın kendine
Gidişin benden mi kendinden mi kaçıştı?
Oysa ruhum sana nasılda alışmıştı
Şimdi yokluğunda takvim yapraklarını eskitiyorum
Her eylül doğum günümü kutluyorum
Eski bir banka oturup günlerce, gecelerce
Ağaçların yapraklarını söndürüyorum tek tek.
Her düşen yaprakta bir hayalimi öldürüyorum
Ve ben ölüyorum her eylül…

***

Olsun sen yine unut beni!
Eylüller bana kalsın, yapraklar bana
Her şey senin olsun eylül den başka…





(bu şiir Hakan Tarık Osmanoğlu ve Şeyma Ferşatoğlunun ortak çalışmasıdır)

( Eylülden B/aşka başlıklı yazı Ş.Ferşatoğlu tarafından 8.11.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.