Vakti geldiyse ertelenmez bazı şeyler.
Sevmek gibi...
Ölmek gibi ...
Gitmek gibi...
Soluğun soluğuna karışır seversin..
Soluğun biter olürsün..
Ve en acısıda soluğun devam eder ama yok olursun.
İste buna gitmek denir.
Gitmek öyle sevmeye,ölmeye benzemez.
Yeryüzünde mahşer ateşini hissedersin.
Tam da şurda, solunda.
Ayakların uyuşur boynun tutulur bakamassın arkana.
Baktın mı , umut düşer gözlerinden damla damla...
Arkana bakmadan gidersin bu yüzden...
Sonra dağıtmaya başlarsın yok etmeye yavaş yavaş..
Önce hatıraları, sonra kendini.
Gitmek öyle bir kaç harfe sığdırılamaz.
Dolu dizgindir , çekilmezdir.
Başına ağrılar saplanır gideceksen.
Duvarların mavi rengi, siyaha döner.
Siyah zamanları, zifiri geceleri yaşarsın.
Zaten sadece geceleri, yaşarsın.
Geceler yerini aydınlığa bırakıcak sanarsın.
Sadece sanarsın.
Sonra ne mi olur gidersin işte.
Yalpalasya yalpalaya.
Ellerinde tutmaya alıstığın bir elin boşluğuyla..
Giden gider tutamassın..
Ya geride kalan!
Onu anlatmayayım.
Yok olan bir şeyin edebiyatı yapılmaz nihayetinde !! 
    
    ELİF KONAÇOĞLU
      
      

( Kalan Ben Giden Sen başlıklı yazı ŞaRa tarafından 27.03.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.