Tarafsız ve yankısız bir seyrin tam da merkezindeyim.

 

Esintiler ne çok şey taşıyor ve çağrıştırıyor.

 

Kelamlar, selamlar ve ahenksiz dürtüler.

 

Kıbleye dönmüşken yönümü yüzümü yalıyor poyraz.

 

Daha dün evet daha dün tam buradaydı elimle, gönlümle çizdiğim o resim. Bir demet de gül resmetmiştim. Her renkten idi buket. Pembe de vardı sarı da hatta bir de siyah bir gül vardı boynu kırık ve üzerine düşmüş iken çiğ damlaları. Nasıl da nadirdir nasıl naiftir çiçek denen o harika sunumu tabiatın aynı biz insanlar gibi. Yoksa tek kırılgan olan ben miyim, diye de defalarca soruyorum kendime. Bir tek ben miyim yakınında hasretin, bir tek ben miyim kor gibi yanan dönerken devran?

 

Ne öfke taşıyorum yürekte ne nefret ne de haset. Kırık parçalar dağılmışken dört bir yana biteviye toplayıp duruyorum can kırıklarını.

 

Hak etmediğim ne çok şey var, diye bir atıf da değil asla bulunduğum. İnancım eşlik ederken mahzun olsa da yürek hep denmez mi:’’Yaratan hüzün barındıran yüreği sever.’’ diye.

 

Cennet midir cehennem mi bize sunulan onca güzellik sürgüne gitmiş iken?

 

Yalan mıdır gerçek midir şu yanıp sönen ışık?

 

Hasret midir kavuşma azmi ile kovuştururken kalbi yoksa yetinme duygusu mudur kollamamız gereken?

 

Güneş midir sıcak olan sevgi midir ısıtan?

 

Aslolan yaşanan ve yaşama ihtimalimizin bulunduğu o müphem varsayımlar. Ket vuran ne varsa ve ne yığılmış olursa olsun önümüze yine ve yeniden bir çıkış yolu sunulurken yaşanan o şükür duygusu nasıl asil ve nasıl mübarek bir tevekkül getiriyor beraberinde.

 

Aşkın tahayyülü bile güzel. Ne bir insan ne de bir beklenti. Mademki karşılıksız çağlayan bir şelale gönül denen kim kimi sevmekten alıkoyabilir ki…

 

Görüp göreceğimizi çoktan görmüş olsak da her adımda bir kez daha, bir kez daha yaklaşıyoruz o meçhul sona. Son diye addedilse de aslığında varlığımızın bir kerameti, İlahi Gücün tezahürü ve tüm yanılsamaların aksettiği bir görüntü görmekten ve sevmekten kendimizi alıkoyamadığımız.

 

Tüm görüntü ve siluetlerin sadece ve sadece bir sanrıdan ibaret olduğunun bilincindeyim artık. Ve biliyorum ki her yeni yenilgi, her başarı hatta her bir hayal kırıklığı daha da güçlü kılmakta. Ne beden ne akıl ne de müphem varlıklar sadece tek gerçek: Bir gün varlıktan yokluğa transfer olacağımız mahşer günü. Yoksa yokluktan mı varlığa geçeceğiz?

 

Ne fark eder ki… Ya da neyi değiştirebiliriz ya da geciktirebiliriz ki…

 

İç sesin bir yansıması işte tüm hissettiklerim ve huşu içindeyim bu gün. Mademki vakıfım benliğime ve gerçeklere ne acı ne de yanılgı seyreltebilir ruhumda beslediklerimi.

 

Düşe kalka yol almak bu olsa gerek.

 

Bazen ağlamak ve bazen kahkahalara boğulmak.

 

Ölüm kadar gerçek, aşk kadar kuvvetli ve insan kadar yalan.

 

Gerçek kim bilir nerelerde saklı? Kim bilir hangi kinaye atıfta bulunuyor gizli saklı?

 

Ne fark eder ki… Sevdiklerimiz ve hayallerimiz olduğu ölçüde kim neye atıfta bulunursa bulunsun ve istediği kadar nefretine ve nefsine yenik düşsün bin kez de ölürüm sevgiye uyanmak varken.

 

Nefret çukurunda ölmekten bin kez daha hayırlı her gün sevgiye uyanmak.

 

Cehennem ateşinde yanmaktan daha kabul görür hüzne yenik düşmek.

 

Hüzün de yakışır gönle en az mutluluk kadar.

 

Kabullenmek yeri geldiğinde ve ayaklarımızın altına sunulan o umman bir ömür kulaçlayacağımız.

 

Günlerden bir gün açtık gözlerimizi dünyaya. Ve günlerden bir gün intikal edeceğiz ebediyete.

 

Günlerden bir gün âşık olduk.

 

Günlerden bir gün terk edildik.

 

Bedenimize hapsolmuş ruhumuz ise ebediyete kadar baki.

 

Günlerden bir gün ama hangi gün kim bilir…

 

 

 

( Günlerden Bir Gün... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 17.11.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.