Allah Büyük Marketlere Zeval Vermesin
Biz
öğrenci olduğumuzdan cebimizde çoğu zaman paramız ya oluyor ya olmuyor. Taa
Amasya'dan başkente gelip de okumak, okumaya çalışmak gerçekten zor. Üç beş
arkadaş sene başında bir ev tuttuk burada, hem okuyoruz hem de yarenlik
ediyoruz, ailemize de bu arada fazla yük olmamaya çalışıyoruz. En nihayetinde
babamız anamızda memur emeklisi insanlar, bir yere kadar bize yardım ediyorlar.
Ama Allah var ben de onların yüzünü yere baktırmamaya çalışıyorum, iyi okuyorum
yani sizin anlayacağınız...
Bazen öyle darlanıyoruz ki paramız pulumuz bitiyor, deyim yerinde ise kuru
ekmeğe talim ediyoruz ama bu hiç bir zaman içimizdeki adam olma duygusunu,
okuma, okulu iyi derece ile bitirme duygusunu silip atamıyor, asla da
atamayacak bundan sonra...
Bu pazar sabahı da saat on sularında hep beraber kalktık ev arkadaşları ile.
Bir güzel kahvaltı yaptık az buçuk kalan nevalelerimiz ile. Öğleden sonrada
dersimiz yoksa çalışacak, çıkar gezeriz büyük marketleri ve alışveriş
merkezlerini. Sokaklarda aylak aylak sürtmekten bin kat iyidir hemde. Güzel
kızları, kelli felli adamları görür insan hem de bu soğuklarda üşümez, zaten
içeri girdin mi kovanda yok, güzel vakit geçer sizin anlayacağınız...
Öğleden sonra saat bir gibi çıktık iki üç arkadaş dooğru o dediğim büyük büyük
alışveriş merkezlerinden birine girdik. Biraz mağaza vitrinlerine baktıktan
sonra döndüm arkadaşlara...
--- Karnınız acıkmıştır arkadaşlar az buçuk sizin
Halim ile Erhan'da gözlerini gözlerime dikerek coşkulu bir biçimde bana
döndüler
--- Acıkmaz mı İsmail hem nasıl
Kafamda o an şimşekler çaktı, hatta yıldırımlar bile düştü, şunlara bir kıyak
çekeyim de ömürleri boyunca unutmasınlar İsmail dedim kendi kendime, döndüm
haytalara...
--- Şu kardeşinizi sakin ve de merak ile takip edin o zaman...
Şaşırmışlardı her ikisi de
--- Beni takip edin gerisine karışmayın siz
O adı sanı ve de her bir şeyi büyük marketlerden birine daldık üç kafadar. Hop
baktım az ileride peynir tanıtımı yapan bir mini mini bayan. Bunların çoğunu da
part time çalıştırdıklarını biliyorum, çoğu da üniversite talebesi...
Önünden geçerken zaten hemen sizi bakışları ve mimikleri ile çağırıyor...
--- Nefis ..... marka peynirlerden tatmak istemez misiniz?
İstemez miyiz hem nasıl hem nasıl. Arkadaşlara döndüm ve hep beraber
peynirlerden tadıyoruz. Ben yiyorum peşine onlar yiyor...
--- Hmmm! biraz tuzlu mu bu ne bayan, pek tadını alamadım da, azcık da
öbürlerine bakalım. Evet sanki bu birazcık daha iyi gibi deminkinden, şu
üçüncüsü nasıl bir şey acaba. Ooo bu da hiç fena değilmiş. Çok severiz bu marka
peynirleri biz çoook, demek bunlarda o firmanın yeni ürünleri...
Bu arada Halim ile Erhan'da benden cesaret alıp aynı şekilde tezgahta kaç
peynir varsa denediler. Arkadaşlarım diye demiyorum benim kadar uyanıktırlar
ha! Neyse iki paket peynir aldık. Satıcı kız da bir sevindi bir sevindi
sormayın gitsin.
--- Erhan döndü bana ne yapıyorsun abi sen bunları alacak paramız yok ki bizim.
Elim ile susss yaptıktan sonra ağır adımlar ile yoluma devam ettim ve az
ileride bu sefer meyve suyu tanıtımı yapan kızın yanına geldik hep beraber,
onlar da merak ile izliyorlar ne yapacak bu diye...
Kıza selam verdikten sonra
--- Yeni mi bu meyve suları saygıdeğer bayan.
Bayan hafifçe gülümseme ve sırıtma arası bir yüz haliyle
--- Evet ..... firmasının yeni meyve suları ve neskahvesi bunlar tatmanızı
tavsiye ederim...
Meyve suyu zaten bizim öğrenci olarak ancak on beş günde ya da ayda bir
boğazımızdan geçen bir şey, daldık arkadaşlar ile meyveli sulara ve neskahveye.
Bir yandan meyve sularını tadıyoruz, onu bitiriyoruz neskahveye geçiyoruz,
meyve suları da bol ha, zaten bunlar tanıtım amaçlı. Neyse oradan da iki üç litrelik
meyve suyu aldık, elimiz doldu. Tekrar bir kaç adım attık atmadık pat önümüze
bu sefer salam sosis türü yiyeceklerin tanıtımını yapan bir kız çıkmaz mı. Of
of of ki of. Canımızda ne sucuk ne sosis salam çekmişti, Allah'ın sevgili
kuluyuz herhalde...
Zaten siz o bayanların önünden geçerken bakmasanız bile onlara kolunuzdan tutup
nerede ise çekiyorlar hem de güzel kızları seçmişler özellikle...
--- Buyursunlar efendim yeni sucuk, salam, sosis çeşitlerimizden tatmak istemez
misiniz?
Buyurmaz mıyız buyurmaz mıyız. Hem de güle oynaya göbek ata ata buyururuz.
Bekar evinde ancak ayda bir gördüğümüz nevaleler bunlar. Arkadaşlarda kaptı
sistemi, hiç bozuntuya vermiyorlar benim gibi. Kürdana batırılmış bir sucuktan
alıyoruz, bir sosisten, bir salamdan, sonra dönüyoruz başa, pek tadından bir
şey anlamamış havalarında tekrar tadıyoruz...
Özet olarak o gün o gros market diye tabir edilen markette tanıtım yapan her
kim varsa hepsinden tattık bir güzel karnımızı doyurduk. Aldığımız şeyleri de
hangi para ile ödediğimizi merak ediyorsanız. Onları da ileride gördüğümüz boş
raflara bir şekilde açmadan ellemeden bıraktık. Neredeee öğrenci harçlığı ile
biz de onları alacak para nerede. Şimdi arkadaşlar ile kararlaştırdık bunu her
pazar yapacağız, ama her pazarda değişik markete gitmek lazım adamlar bir
çakarsa yandığımızın resmidir. Parasız pulsuz kardeşim, onlar ikram ediyor
bizde tıkınıyoruz, yoksa hayat zor vallahi bu öğrenci halimiz ile hem de çok
zor. Allah bu büyük marketlere ve sahiplerine zeval vermesin sakın....
(
Allah Büyük Marketlere Zeval Vermesin başlıklı yazı
AhmetZeytinci tarafından
6.09.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.