Günebakan Katliamı

 

Mavi göklerden indi büyük armağan

Tarlaların yağmur kokusu sinmiş üzerime

Kara üzüm gözlü günebakanlar boyatmış

Kara bulutlardan çıka gelen

Sarı sıcak güneşe dönmüşlerdi yüzlerini

 

Önce kraliçe arı ardından işçi arılar

Günebakanların kapısını çaldılar

Ballı öpücüklü koyu sohbetlere daldılar

Afacanlar ve savaşçı karıncaların saldırısı

Korkudan izler bırakacaktı.

Neden biliyor musun canısı,

Günbatımı sancısı?

 

Gece geliyordu gizemli karanlıklar ile

Dehşetli, ürküten hırpani kılıklı adamlar

Üzüm, üzüm kara gözlüm günebakanlara

Kara saplı bıçaklarla saldıracaklar

En büyük armağandı toprağa yağmurlar

Her yanı ıslak çayırların kokusu sarmış

İçim bir tuhaf sanki yürek sızısı

Bakma sen dayanamazsın canısı

 

Kara saplı bıçaklarla başları koparılmış

İncecik gövdelerinde derin, derin yaralar

Toprağa damlamakta yeşil, yeşil kanlar

Binlerce yıldız ve gökte ay katliamı gördüler

Anladın mı şimdi canısı,

Nedenmiş yüreğimin acısı?

 

 

Dinmez Er / Çeşme / 2012. 01. 30 /

 

 

    

( Güne Bakan Katliamı başlıklı yazı Dino tarafından 7.08.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.