Bir seher vakti ayrılmak isterdim
Bu şehirden.
Caddeler uyurken,
Bomboş sokaklar beni seyrederken.
Tren son sirenini çalarken,
Hoşça kal sevdiğim derken,
Senden de habersiz
Ama senle giderken,
Bir seher vakti ayrılmak isterdim
Bu şehirden.
Ve seni anlatmak isterdim,
Vardığım her istasyonda,
Her durakta, her limanda,
Raylara, yollara, dalgalara,
Ve o şehrin insanlarına,
Seni anlatmak isterdim.

Bir seher vakti ayrılmak isterdim
Bu şehirden.
Bir ceylanın avcıdan kaçtığı gibi,
Ağır ağır bir kar yağarken.
Gezdiğimiz yollara son kez bakarken,
Senden de habersiz
Ama senle giderken,
Bir seher vakti ayrılmak isterdim
Bu şehirden.

Ve seni anlatmak isterdim,
Tutunduğum her dala,
Kokladığım her çiçeğe,
Akasyaya, begonyaya, manolyaya
Ve bütün dünyaya
Seni anlatmak isterdim.

Bir seher vakti ayrılmak isterdim
Bu şehirden.
Ulu Cami’den sabah ezanı yükselirken,
Ve tabyalardan yankılanırken nağmeler,
Palandöken’den kar sularıyla abdest alırken,
Fısıldarken Çifte Minareler’e seni sevdiğimi.
Senden de habersiz
Ama senle giderken,
Bir seher vakti ayrılmak isterdim
Bu şehirden.
Ve seni yazmak isterdim
Göz yaşlarımla
Dağlara, bağlara, çağlara
Ve bütün ovalara
Sessiz ve sensiz…
Seni yazmak isterdim.


KAYNAK: Mustafa İsmet KESKİN, Yıldızlar Düşerken Penceremize, Gündüz Kitapevi Yayınları, Ankara,2008

( Sessiz Ve Sensiz başlıklı yazı şaircesevmek tarafından 25.09.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.