Karanlığın şifresi varmı dır?
Ya da yalnızlığın denklemi?
Çokça bakışsak anlarmıyız birbirimizi?
Çöl sessizliğinde kör olmak gibi,
Tenha bekleyişler
Çözüm olur mu içimizdeki kimsesizliğe
Uzak kıyıların köpük köpük kayalara vuruşu
Ne kadar sürer ki acı bir kahvenin hatırı?
Ya da hangi unutuluş fincanda kalan telve kadar acı

Git gide gözden ırarken anılar
Bir inme misali çöker yüreğe
Oturursun yorgun bezgin zamanın gölgesinde
Silmek istemezsin,
Ağzının kenarında kalmış aşk kırıntılarını
Gümüş bir bıçakla kesersin öfkeni
Yosunsu bir tat bırakır dilinde söyleyemediklerin
Sustukça boğumlanır kelimeler, yutkunamazsın
Kendini yasaklar düşlemeye bile korktuğun duygular
Yasaklar, hayallerin ve sen kalakalırsın
Cevabı olmayan sorulardadır belirsizliğin

Postacı hiç uğramamış kapına
Yolladığın her mektup kişiye özel yazılmış
Gideceği yer ve pul yapışmış
Gönderen kısmını boş bırakmışsın
Adresini vermemişsin yüreğinin
Geleneğin doğrultusunda,
Kafes örmüşsün özgürlüğe
Hala bulamamışsın aradığın kimliği
Sen şimdi zaman boşluğundasın
Boşa geçmiş ömrün ikindileri
Akşam saatlerini doldurma çabasındasın
( Tenha Bekleyişler başlıklı yazı Saliha Kaşkır tarafından 4.05.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.