Þimdi kullandýðýmýz miladî takvimden baþka takvimler de vardýr. Hicrî denilen ve dinî aðýlýðý olan takvim ile bu coðrafyaya uygun olan Rumî takvim gibi. Hicrî-Miladî arasýndaki zaman dilimi 600 yýlý aþarken Hicrî ve Rumî takvim baþlangýcý arasýndaki zaman farký 2 yýl kadardýr. Anadolu’nun iklimine uygun olan Rumî takvime “ata hesabý” da denir.

Rumi takvim’de sene Mart ayýndan baþlar. Osmanlýlar bir süre malî iþlerde Rumî takvimi kullanmýþlardýr. Rumî takvim Miladî takvimin 13 gün gerisinden gelir. Bugün 16 Mayýs olduðuna göre, 3 Mayýs yani Engir Kýran fýrtýnasýnýn günü olabilir.

Kayseri Takvimi’nde anlatýldýðýna göre,  ‘Engir Kýran Fýrtýnasý, Rumî Mayýsýn haftasýnda olur ki buna [Mayýs yedisi] de derler. Bu fýrtýnada bilhassa þiddetli rüzgârlar eser ve aðaçlarýn dallarýný, baðlarýn engirlerini yani filizlerini kýrar. Bu sayýlý günde hava iyi iken birden bire bozduðu gibi þiddetli yaðmur da yaðar. Bundan dolayý Kayseri’de: “Havada bulut yok Göstere’yi sel aldý” derler.  Bazen dolu, hatta kar yaðdýðý da vakidir. Oldukça soðuk ta yapar.

Bu fýrtýna, bilhassa Türkmenlerce de ehemmiyetli, sayýlý bir gündür. Onlar buna [Karýyý kazana týkan] fýrtýnasý derler. Bu fýrtýnada çok davar telef olur. Rivayete göre; Türkmen kadýnýnýn çadýrýný, her þeyini fýrtýna götürünce Türkmen karýsý sütü dökmüþ kazanýný baþýna geçirmiþ.” Bu yüzden “karýyý kazana sokan” derlermiþ.

Kayseri’ye yaðmur, bahar mevsimlerinde yaðar. Ya­zýn nadiren yaðmur olur. Yaz yaðmurlarý anî fýrtýna­lardan sonra saðanak halinde olur ve hemen geçer. Kayseri’de yaðmur en ziyade Nisan ayýnda [Rumî] beklenir. Nisan yaðmuruna halk Nisan yaðmuru der. Çiftçiler için çok ehemmiyetli olan nisan yaðmuruna adeta bir zemzem kutsiyeti verilir. Hatta bu yaðmur için "Balýðýn aðzýna düþse inci olur“ kanaati vardýr. Kayseri çiftçisinin en büyük darb-ý meseli þudur: “Martta sýçan siðmese / Nisanda yaðsa dinmese” Nisan ayýnda yaðmur kâfi miktarda yaðýnca Mayýs ayý için de  "Mayýsta ister yaðsýn; ister yaðmasýn,, derler.’

Bu durum “kýrk ikindi” yaðmurlarý olarak bilinir ki bu yýl, Rumi olarak, Nisan ayý –son bir haftayý saymazsak- yaðýþ almadan geçmiþtir.

‘Kayseri’ye yaðmur bulutlarý hemen daima batýdan gelir. Batýdaki Yýlanlý dað doðrultusunda, bulutlar görü­nünce yaðmurun geleceði anlaþýlýr. Onun için Kayseri’nin bu tarafýna S u vermez ismi verilir. Buraya gelen bulutlar suyunu vermeden geçmez demektir.’

Miladî 14 Mayýs “çiftçiler günü” olarak kutlanmaktadýr. Rumî olarak 1 Mayýsa denk gelmektedir. 70’li yýllar sonrasýnda Kayseri merkezi göç alarak sanayileþmeye baþlasa da çevresi çift-çubukla ilgilenmektedir. Kayseri Takvimi’nde: “Rumî 5 Mayýs’ta daha doðrusu Mayýs’ýn ilk haftasýnda yaðmur yaðacak olursa o senenin bereketli olacaðý kabul edilir” denilmektedir. Bu günler, içinde bulunduðumuz Mayýs ayýnýn 3. haftasýna denk gelmektedir.

Yaðmurun Müslüman halkýmýz arasýndaki adý rahmettir. Öyle bir rahmet ki, yeraltý suyuyla sulanan ekin –masrafý bir yana- bir türlü yaðmur suyunun verimine yetiþememektedir. Yaðmurun, beton ve asfaltla kaplanan þehir merkezi için “temizlik” olmasý anlatýlamayacak kadar nettir. Ýnþallah, yaðmur yani rahmet yaðar ve bolluk olur.

Küreselleþen dünyada küresel ýsýnmadan Kayseri’de nasibini almaktadýr. Bu yüzden zaman zamaný tutmayabilir. Yüzlerce km. karelik alan kaplayan Yamula barajý da Kayseri ikliminin erken yumuþamasýna etkili olabilir. Ama yine de yüzyýllarýn birikimini taþýyan Rumî takvimin bir bildiði vardýr. Osmanlý, Ýslam’ý inanç sisteminde bir dayanak almasýna, Rumî takvim Roma kaynaklý olmasýna raðmen baðnazlýk yapmamýþ; bu topraklarýn iklimine uygun olan takvimi kullanmýþtýr. Çünkü “Hikmet, müminin yitik malýdýr; bulduðu yerden alýr.” Biz ise, Ýslamî kaynaklý olaný da, Roma kaynaklý olaný da býrakmýþ; Hýristiyan kaynaklý olan takvimi almýþýz. Bu yüzden de, meteorolojinin böylesine geliþtiði, dünya ikliminin deðiþtiði þu günlerde, Anadolu’nun iklimine uygun düþen ata hesabýný anmadan edemiyoruz.