Yıkım sonrası paramparça evimin tozları
Eskiden okşadığın saçlarıma
ebediyen karıştı
Bu odada
ufacık bir ışık huzmesi yok
Senin bana hüznü
anlatmana lüzum yok
Bir yudum havayı
içeri alıyor kırılmış pencere pervazları
Son nefesim zehir gibi boğazıma yapıştı
Şu yorgun
bedenimde eski benden eser yok
Senin bana mutsuzum deme hakkın yok
Beyazlaşmış
eklemlerimle tutunuyorum kolonlara
Yanan bir
mutfakta çiçekler koyuyorum yemek masasına
Ve anlatmaya çalışıyorum güneşi karanlığa
Benim bu enkazın altında kalmaya bile mecalim yok
Soğuk delip geçiyor yumruklarla açtığımız deliklerden duvarlarımızı
Merak ediyorum ne zaman hissetmeye başladım içimdeki bu boşlukları
Bu kafes bir zamanlar yuvamdı desem kimse inanır mı?
Benim vazgeçmek gibi bir şansım yok