KAZIM ÖZTÜRK
ÖZTÜRKÇE
semazen.net
İNSANCA YAŞAMAKLA MÜMKÜN
Temiz toplumun anahtarı; Kur’anca
iletişimdedir. Çünkü bu ruhla iletişime girenler; ticarette hile yapamaz,
müşterisine bozuk ve hileli mal veremez, yaya kaldırımlara mal koyup yayaların
geçmesine engel olamaz. Teraziyi hileli tutamaz. Faizle alışverişin “haram”
olduğu şuuru içindedir. Borçlandığı zaman; yazılı hale getirir ve
şahitlendirir.
Temiz Toplum isteyenler; ne incinir ne de
incitir. Kendine yapılmasını istemediği bir şeyi başkasına yapmaz. Kur’an hayat
kitabıdır. Dolayısıyla doğru, mükemmel bir hayat yaşamak isteyen; Kur’anca iletişime
girer. Temiz toplum idealinde olanlar, kişilik sahibi mümindir, Kâmil insandır.
İnsanlar, Kur’anca iletişimle olgunlaşır ve itibar kazanır. Onun için; “kalpler
ancak Allah’ı zikirle huzur bulur” denmiştir.
Temiz Toplum özleyenler için, toplum, onların
gönlündedir. Toplum için yaşarlar. İnsanlara; eliyle, diliyle zarar vermemeyi
bilir ve uygular. Bir kötülük gördüğü zaman; önce eliyle gidermek, buna gücü
yetmiyor, hakkından gelemiyorsa diliyle gidermek, engel olmak, buna da gücü
yetmiyorsa kalben gidermek için çaba gösterir. Toplumsal olaylara ilgisiz
kalmamayı, “aklı, dini, namusu, şeref ve haysiyeti koruma konusunda taviz
vermemenin şuurundadır.
Her insanla; hangi ırktan, hangi mezhepten,
hangi renkten, hangi ülkeden olursa osun kenetlenme yollarını arar. Ebedi ve
ezeli düşmanlığın geçer akçe olmadığın kafalara nakşeder.
Allah’ın her yerde, her mekânda var oluşu,
Onsuz hiçbir şeyin anlam ifade etmediği, edemeyeceği anlayışındadır. Zaten
Allahsız hiçbir durum söz konusu değil, olamaz da. Allah kâinatı çepeçevre
kuşatmıştır. Yürürken ayağımız, konuşurken dilimiz, bakarken gözümüz, tutarken
elimiz, düşünürken beynimiz, damarlarımızda dolaşan kanımız…
Mümin şahsiyetin, bir başka deyişle
Kişilikli müminin özünü sevgi oluşturur. Allah’ı sevmedikçe, O’na inanmış
olmayız. O’na inanmadıkça da doğru bir iletişime girmiş bulunamayız. Allah’ı
seven Peygamberini, peygamberlerini de sever. Peygamberleri seven ise dünyadaki
insanları sever. Bu sevgi halesi içinde kesintisiz iletişimi yerine getirmiş
olmak insan olmanın olmazsa olmaz şartıdır.
Kur’an; insanı inşa eder. Çeşitli
hatalarını, günah kirlerini, şirk düşüncelerini… törpüleyip, samimi inanç,
tortusuz iman ve saf Kur’an ahlakı ile mücehhez bir insan meydana getirme
çabasındadır.
Kur’anda insana bakış, şahsiyeti inşa etme
özellikleri, şahsi gayretin vazgeçilmezliği, kararlılık, inançta, ibadette ve
bütün uygulamalarda kişisel çabanın önemi göz önüne alınmıştır. Şahsi çabada;
aklın önemi, düşünceye, fikir üretmeye verilen değer, nereden geldik? Nereye gidiyoruz?
Sorusuna cevap bulmak, ölümü hatırlamak, değer yargıları konusunda mücadeleden
kaçınmamak. Kur’anın gönderiliş amacı; kişileri manen iyi bir eğitime tabi
tutmak, kişisel olgunluğa ulaştırmak olduğunu bilmektir. Kişisel olarak gelişen
insanın; insan-ı kamili oluşturması, insan-ı kamil olan insanın... özellikleri
içinde “temiz toplum”u meydana getirmesidir.
Şahsiyetli Mümin; Kur’anca İletişim ile
hedefine ulaşır. Öncelikle; iyi niyet yani ihlas, sonra tövbe, ardından dua, en
son olarak da; amel-i salih dediğimiz iyi tutum ve davranışlar... Kur’ana
baktığımız zaman; kişisel gelişimin ön plana alındığını görürüz. Kişileri,
insanları tek tek, fert fert içten fetheder. Ruhları gergef gergef işler. İslâm
potasında eritmek için bütün çabayı harcar. Bunun için Hz. Aişe;
“Peygamberimizin ahlakı, Kur’an ahlakıydı” der. Bu yüzden sevgili
peygamberimiz: “Ben mekarimi ahlakı(En güzel ahlakı) tamamlamak için
gönderildim” buyurur. İşte bu bakımdan, İslâm, güzel ahlaktan ibarettir.
Kur’anca
iletişimi iyi sağlayamayan bir insanın, ne diğer insanlar yanında, ne toplumlar
yanında ve ne de dünyada değeri olur. İş yaparken iletişimin güzel olması,
konuşurken iyi iletişimin yerine getirilmesi şarttır. Bunların sağlıklı
olmasının yolu da; kendi iç âlemimizden geçer. Bugün bütün dünyanın muhtaç
olduğu, terörün kol gezdiği bir ortamda şiddetle ihtiyaç duyduğumuz bir
husustur; “Kur’anca İletişim”. Kur’anca iletişimi yerine getirenlerde; terör,
anarşi, kavga, savaş, insanlık dışı tutumlara yer verilmez. Kur’anca iletişime
aynı zamanda; “İnsanca İletişim” de diyebiliriz. Kur’anca İletişim= İnsanca
İletişim= Medeni Yaklaşım= Huzur= sevgi= kardeşlik= Barış= Cennet gibi bir
dünya.
İncinmesin
Gölgesinde otur amma
Yaprak senden incinmesin.
Temizlen de gir mezara
Toprak senden incinmesin.
Yollar uzun, yollar ince
Yol kısalır aşk gelince
Yat kurban ol İsmail’ce
Bıçak senden incinmesin.
Burdayım de ararlarsa
Doğru söyle sorarlarsa
Tabutuna sararlarsa
Bayrak senden incinmesin.
İl göçsün göçtüğün vakit
Yol yansın geçtiğin vakit
Suyundan içtiğin vakit
Kaynak senden incinmesin.
Toz konmasın sakın sana
Hakkı geçer halkın sana
Gücenmesin yakın sana
Uzak senden incinmesin.