2 Eylül

 

Lara her zaman olduğu gibi saat 06,30 da uyandı. Alarm çalmadan önce telefonuna gelen mesaj sesi uyandırmıştı. Mesaj kutusunu açtı. Mesaj bakanlıktan geliyordu. Saat 09,00 da Savunma Bakan Yardımcısı görüşmek için makamına çağırıyordu. Şaşırdı. Bildiği kadarıyla bakan yardımcısı Albay rütbesinin altındaki çalışanlarıyla görüşmezdi. Her günkü ritüellerini uygulamak için ağır hareketlerle banyoya girdi. Acele etmeden banyo yaptı. Banyodan çıktığında her zaman olduğu gibi kir kesesi sürmekten vücudu kızarmıştı. Acele etmiyordu çünkü bakanlığa davetli olduğu için güvenlik merkezine geç kalabilirdi.  Paketlenmiş hazır tavuk çorbası ve iki dilim kepekli peksimetle kahvaltısını yaptı. Birden gece olanları hatırladı. Elinde çorba kupası bilgisayarın başına oturdu. Kamerayı tıkladı.

Bilgisayar ve monitörü sürekli açık kalmaya ayarladığı için kamera her hareketini kayıt yapmıştı. Kamerada gördükleri inanılmazdı. Dün gece saat 23,05 te başında sanal gerçeklik gözlüğüyle kendisini görünce dehşete düştü. Doktor haklıydı! Defalarca aynı saatlerde Meta programına girmiş ve unutmuştu. 23,05 den önceki fotoğrafları dikkatle inceledi. Hızla yerinden kalkıp kanepeyi kaldırdı. Sanal gerçeklik gözlüğü koyduğu yerde duruyordu. Eline alıp inceledi. Gözlüğün marka ve modelini telefonuna kaydetti. Aceleyle sivil kıyafetlerini giyinip çıktı. Önce güvenlik merkezine gidip üniformasını giymeli ardından bakanlığa gitmeliydi. Metroya binmeden hemen önce telefonuna gelen mesajla rahatladı. Bakanlığa sivil kıyafetle gelebileceği yazılmıştı.

İlk fırsatta evindeki gözlüğü araştırmalıydı. Kullanmamıştı ama Meta Sanal Gerçeklik Gözlüklerinin yeni versiyonu daha gelişmiş ve küçülmüştü. Evindeki gözlük eski ve hantal bir modeldi. Yıllar önce ağda ilk versiyon gözlüklerin çalındığını okumuştu. Hırsızlığın ardından ilk model gözlükler bulunamamıştı. Gözlüğü evine kim nasıl koymuştu? Oturduğu gökdelen yüzlerce kamerayla izleniyordu. Daire kapıları parmak iziyle kilitlenirdi. Lara iki yıldır bütün işlemlerinde başparmak izini kullanıyordu. Kazadan sonra orijinalliğine güvendiği tek parmağıydı çünkü.

Lara düşündükçe sinirlerinin bozulduğunu ve gerildiğini hissetti. İşaret parmakları istemsiz titremeye başlamıştı. Metrodaki az sayıdaki insanın dikkatle kendisine baktığını fark edince gözlerini kapattı, derin derin nefes alarak sakinleşmeye çalıştı. Bir günde hayatı tam manasıyla allak bullak olmuştu. Hafızasına son derece güvenmesine rağmen yaptıklarını unutmuş, annesine borçlandığını öğrenmişti.

Tren Özerk Bölge yerleşkesine varana kadar gözlerini açmadı. Tren durunca indi. Yönetim yerleşkesi hazırlık okulundan hatırladığı kadarıyla 100 dönümlük bir alana yayılmıştı. Merkez bina yerleşkenin ortasında huni şeklinde 30 katlı bir binaydı. Etrafına en küçüğü 25 kat olan yönetim binaları ve bakanlıklar konuşlanmıştı. Metro istasyonundan yerleşkeye girişte ilk bina savunma bakanlığıydı. Lara bu durumu olası bir saldırı anında ilk hattın güvenlikçilerden oluşması istendiği şeklinde yorumluyordu.

Binaya girişindeki yüz tanıma sistemi Lara’yı tanıdığı için kapı açıldı. Lara bir yıldır haftada en az iki gün binanın dördüncü katında çalışıyordu. Ayak bileğine bağlı silah ve şarjör kemerini güvenliğe bıraktı. Asansöre doğru ilerledi. Telefonunda saati kontrol etti. 08,40. En sağdaki asansörün düğmesine bastı. Bu asansör binanın 20 ve 25. Katlarına çalışırdı. Savunma bakanlığı yönetim katı. Herkesin bildiği adıyla Generaller katı. Açılan kapıdan asansör kabinine girdi. Sağ başparmağıyla 25 yazılı düğmeye bastı. Sisteme randevusu tanımlandığı için kapısı kapanan asansör hareket etti. 

Bakan yardımcısının ofisine girdiğinde saat 08,50’yi gösteriyordu. Açık bilgisayardan saati kontrol eden Yüzbaşı üniformalı genç kadın olabildiğince kibardı.

-Koridorun sonundaki kafeteryada bekleyebilirsiniz Yüzbaşı Lara. Kartal Binbaşı gelir gelmez sizi içeri alacağım.

Kartal Binbaşı adını duyunca Lara bir an heyecanlanır gibi oldu. Kartal Binbaşı Güvenlik Akademisinin efsanesiydi. Kırdığı rekorlar akademi tarihine geçmişti. Dönem birincisi, atış birincisi, spor birincisi, ödül birincisi örnek asker. Kartal Binbaşı’nın savunma bakanlığı danışmanı olduğunu biliyordu. Ama birlikte toplantıya girmek, hayal etmediği bir şeydi. Boş kafeteryada 5 dakika bekledi. Telefonu çalınca ayaklandı. Ofis girişinde Kartal Binbaşı’yı, başını eğerek selamladı. Sekreter Yüzbaşı’nın açtığı kapıdan bakan yardımcısının devasa bürosuna girdiklerinde saat 09,02’ yi gösteriyordu.  

( Lara-distopik Roman 6 başlıklı yazı Mustafa ESER tarafından 16.02.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.