Düşlerim ne renktir, bilir misiniz
sevgili bayım?
Ya, gözümden düşenler ve düşen yaş?
Yasın tekabül ettiği eski yılı ve
ruhumu nadasa bıraktım ve asılı olduğum göğün kancasından kopup düştüm yeni
yılın kucağına.
O ki…
Henüz çalmamış bir şarkı.
O ki…
Henüz çalınmamışken de hayalleri…
Yâdım dünde saklı ve sevmek benim
için bir teselli.
Tecelli edecek yeni yıldan tüm
insanlıktan da muradımdır yüreğimin sesinde salınan yıldızlar ve aşkın Miladi
takvimi ve hicreti ve hicri belki de sözcüklerin hicvi.
Sadık bir tohumum ben ait olduğum
toprağa.
Sadık kuluyum Mevla’nın ve varsa
yoksa sevginin, aşkın sağdıcı.
Solumdaki ukde.
Sağımdaki umre.
Yandaşı değilim ben birilerinin ama
semada esen yel gibi…
Semada kayan Yıldız gibi…
İkbalim mademki bir Çiçek ve
solmamaya yeminli bu sefer açtığım da bir hurafe ve işte açacağım hem de ta
içimde ve kendime yar olacağım yârim tek Sevdam iken Rabbim yağdığım toprak
olacağım yağacağım yağmur eşlik eden o çiy tanesi…
Rahmet.
Huda.
Dua.
Nazenin yürek tarifesi.
Suskun iken içimdeki nida.
İçtimada kalem.
Ve evet:
Ben bir nöbetçi şairim ister
yakıştırın ister yakıştırmayın şair kimliğimi.
İki yakam asla bir araya gelmese de…
İstanbul gibi:
İki yakam belki de asla gelmeyecekken
bir araya…
Teslim olmadığım kadar da düşman
safına.
Savaştığım ne çok cephe.
Aşkın ihracı.
Sözcüklerin edası.
Hurra Sevgi mısraları.
Hümayunu iken Aşkın.
Kamaşan gözlerim.
Alabildiğine şaşkın.
Varsın olsun dünde kalsın eski
senenin na’şı…
Ya, ölen o çocukların o mazlum ve
masum insanların arkasından kim soracak ki hesabı?
Allah var gam yok.
Dünyanın kırık terazisi.
Lakin sonlanmayan da bir İlahi
Adaletin illa ki hâsıl olacak nice mucizesi.
Ben ki.
Yaşıyorsam bir tevafuk.
Ben ki hali hazırda kolayca
sevebiliyorsam…
Dinmeyen rahmeti Mevla’nın.
Sandukam.
Sandığım.
Sanıp sanmadığım kim varsa.
Üstüne ant içtiğim kutsal kitabım.
Sarmalında duyguların.
Serkeş bir iklimden seken bir kuş
gibi.
Bazense kuram dışı kaldığım.
Sınırlarım.
Kırmıza çizgim.
Açık ak alnım.
İçtimada kalemim.
İstişare ettiğim öznem ve kendime
duyduğum özlem.
Yetmedi mi kendimi bunca zaman
sevmediğim?
Ve işte sonunda infilak ettiğim.
Bir dip notsa eski yıllara.
Ve işte gönderme yaptığım eskimeyen
yalnız bırakmayan dostlara…
Elbet hala öyle birileri var ise.
Bense hala yerimde sayarken.
Ben ki gözümü diktiğim en Ulu Rakım.
Yüce Rabbim, ben Sana sadece Sana
sevdalıyım.
Ucunu yaktığım yüreğimden dökülen kül
gibi.
Külümde açacak bir Gülüm mademki…
İyi ki varsın.