TEMAŞA-YI GARİBE-İ
KÜHEYLAN
Evliya Çelebi Seyhatname’sinin
bir yerinde , bir Türk elçisinin Avusturya İmparatoruna getirdiği hediyeler
arasında bulunan bir Türk atının hikayesini şöyle anlatıyor
…Vaktaki iki baş atları
bizim ahır kalfaları siyah şapkalı kafirlere teslim edip gittiler. Hemen
eyersiz olan ünlü küheylan gördü ki siyah şapkalı kafirler içinde kalıp
,gördüğü,bildiği Müslüman kıyafetinde adam yok. Hemen bir kere iki ayağı
üzerine kalkıp, yularını tutan iki adet kafirin başlarındaki şapkaları üzerine
ön ayaklarıyla nice vurdu ise o an iki nefer kafirin beyinleri taşra
çıkıp,canları cehenneme mürt oldular.
Hemen cüret göstereyim
diye ,birkaç kafir at üzerine hücum edip yularından ata yapışırım zannettiler. Onlardan
dahi dört kafir tepelendi. Dümün banaguşuna havale eyleyüp (kuyruğunu kulak
tozuna indirip) bu saray meydanında biriken kafirler içinde küheylan at ,cümle
küffarı birbirine katıp ,cümle küffarı çiğneyip ,tam yarım saat kafirler üzre
göz kamaştıran şimşek gibi seğirdi.
Bu saray meydanında Ali
Osman’dan gelme bir at, Yüce Allah’ın emriyle o kadar kafiri herc-ü merc edip
kırıp geçirir. O kadar kafir mecruh olmuştur ki hala kafiristanda destandır.
Nihayet Elçi Paşa gördü ki
kafirler demet demet kırılır ve saray meydanından dışarı izdihamdan dışarı
çıkamaz.
”Bre şu atı tutun” diye
ahır kalfalarına ferman etti.
Bir beyaz külahlı yedekçi
,varıp “Gel Ceyhun’um gel” deyince …
Hemen atın iki gözünden
kanlı yaşlar akıp ,kişneyerek yedekçinin yanına geldi.
Yedekçi atı yularından
tutunca Elçi Paşa’ya şöyle dedi.
“Sultanım ,bu at,bir gazi
attır ve bizzat Al-i Osman padişahı binmiştir.Bu at ,bu meydanda bu kadar rüsvalık
edip ,bu kadar kafir kırmıştır.Eninde sonunda bu atı kafirler öldürürler .Bu
atın yerine başka bir at verin. “
Paşa,” hele görelim “ diye
söylendi. Yedekçiler ,atı kralın ahırına bağlayıp gittiklerinde hemen at
kösteğini ve yularını koparıp ahır içinde yedi kafir dahi tepeleyip ,kafirlerin
bunca atlarını yaralayıp bir de gördük ki Ceyhun ,kişneyerek ,saray meydanından
dışarı yıldırım gibi çıktı.
Şehir içinde gezerek
Çerkeş Meydanı’nda adı geçen çerkesin altındaki at leşini koklayıp yine birkaç
kere heybetle kişneyip ol mahalde ruhunu teslim ettiği haber geldi. Diba ,
çullarını getirdi .
Paşa ,yerine bir başka at
getirtip ,cümle İslam askeri bu atın böyle iş ettiğine hayrette kaldılar.Ondan
sonra ahır kalfaları varıp merhum atı ,şehit çerkesin atı önünde bir çukur
kazıp , oraya defnettiler.
Cümle halk bu ata parmak
ısırdılar.
Evliya ÇELEBİ.