Düşlerim eflatun, sair zamanlardan
geldim ben ve zaaflarıma tutuklu olduğumu anladığında boğazına sarıldım haris
nefsin ve işte o gün tam da o gün aldım ben boyumun ölçüsünü.
Dikiş tutturamadığım zamanlardan
geliyorum
Dikiş izi değildir yürekte saklı olan
Diş izidir bileğimdeki; çocukluğumdan
Bu yana uyruğuyum hüznün ve
yalnızlığın
Kesif sessizliğime de aldanmayın hem
Sadece bakın gözlerimin ta içine
Sonra da yüreğime içerlediğim kadar
içtiğim hüzün
Santralinde nöbetçiyim ben duyguların:
Bazen müşküle düştüğümde
İlla ki meşgule verdiğim iç sesim
Yaşım da yasım da nazlıdır benim
Nazenindir yürekte saklı kelam
Bir selama bozdururum da altınlarımı
Elbet saf altındır yüreğim ve sevgim.
Ulemasıyım ben sevinçlerin
Çocuk kalbimle hala iyi kötü masum
kaldığım
Tırlatan iblise zırnık koklatmadığım
Akıl melekelerim nasıl ki yerli
yerinde
Meleklere öykünürüm hep ben
Beni bana saf kılan saf tutan
Nice insan nice zulüm
Beni bana t/uzak kılan
Aşkın ve inancın hatırına
bozulmadığım kadar
Bozguna uğramış olsa ne ki kalbim?
Feryadımı tek duyan sadece O
Nefsime ve neslime ve nezaketime
adadığım
Sözcükler ve yeminler
İman gücümle yeşeren sözcüklerim
kalbimden
Kalplere esen hoyrat meltem
Bazense içime estiğim kadar
Talan ettiğim dip köşe
Diklendiğim zaman zaman
Dilemması olsam hüsranın ne ki bu
saatten sonra?
Zifiri karanlığı dahi delerim
Gözlerimdeki aydınlıktır beni
uzaklara taşıyan
Ve ansızın kendime kavuştuğum
Öncesinde Rabbimle ettiğim her
münazara
Tefe koysa beni insanlar ne ki ne?
Tav olduğum İlahi Aşk ve sevgi
İdare lambasında yazarım ben
şiirlerimi
İfrata kaçanlara nazire ettiğim
Bir evin bir kızıyım elbet ezelden
Bir o kadar ruhumda yatıya kalan
sesler
Tebessüm ettiğim güneşin ferinde
saklıdır masumiyetim.
Hazan ya da bahar
Hüzün ve de meali kardığım kadar
Kederimle içli dışlı başım gözüm
üstüne kader
Asfaltta pişen yumurta
Elbet sıcaklığındandır duygularımın
Bazen benim bile afalladığım
Çok sesli yüreğimin telleri bazen
kaygan bazen nemli
Bazense sus pus
Ve işte infilak ettiğim andır
Kayda değer binlerce duygu
Aşk ile inşa ettiğim cennetim
Şiarımsa umut ve sevgi
Gökte kayan yıldızın da ta kendisiyim
Bazense yüzümde açan güller
Şerh düştüğüm güzellikte saklı
maruzatım
Mealimi bilense sadece Tanrı.
Azat edildiğim dünya
İhbar ettiğimse yine kendim Rabbime
koştuğum
Atağa geçtiğim ansızın
Azınlık olsam da azmettiren yüreğim
Karambole gitmiş olmak ne ki mademki
zaman şimdi:
Zanların solduğu
Masum kalmanın dirayeti
Miadı dolmadı elbet evrenin
Evrelerine b/ölündüğüm aşkın
inisiyatifinde
Hala insan ve çocuk kalmanın
tecellisi…