ADEM  İLE HAVVA- NACİ  İLE  NACİYE--4. VE  SON  BÖLÜM--


Değerli  okuyucular !

İnsanların  Hz.Adem ile  Hz.Havva'nın  çocuklarının  birbirleriyle  cinsel  münasebeti  sonucunda  çoğalmadığı  yönündeki 3. İddiayı  tam  olarak  anlayabilmemiz  için  önce  bir  canlandırma ( kurgu)  yapalım.

Diyelim  ki  ben  Tarih  öğretmeni  olarak  sınıfta  Prut  Savaşı  konusunu  işliyorum  ve  başlıyorum  anlatmaya: Tekrar  edeyim.  Konumuz  Prut  savaşı

''  Rus  Çarı  Deli  Petro  Baltık  Denizi hakimiyeti  için  İsveç  ile  savaşmaya  başladı.  Onunla  yaptığı pek  çok  savaşta  yenilse  de  ''  Yenile  yenile  yenmesini  öğreneceğim''  Dedi  ve  son  yaptığı  Poltova  Savaşında  gerçekten  de  başarılı  oldu.

1071  de  Büyük  Selçuklu  Devleti  ordusu  ile  Bizans Ordusu  Malazgirt  Ovasında  karşı  karşıya  geldiler.  Bizans  Ordusu  Selçukluların  üç  katı  olduğu  halde  Selçuklular  büyük  bir  zafer  kazandılar. Böylece  Anadolu'nun  kapıları  Türklere  açıldı.

Poltova  yenilgisinden sonra  İsveç Kralı  Demirbaş  Şarl  Osmanlı  Devletine  sığındı. Ruslar  Demirbaş  Şarl'ı  takip  etmek  bahanesiyle  Türk  topraklarına  girince  Sadrazam  Baltacı  Mehmet  Paşa  idaresindeki  Osmanlı  ordusu  Rusların  üzerine  yürüdü  ve  1711 de  Rus  ordusunu  Prut  Bataklığında  kıskaca  aldı.

Evet..  Bu  anlatımda  ne  dikkatinizi  çekti?

Elbette  Malazgirt  Savaşı  değil  mi? 

Prut  Savaşının  anlatıldığı  bir  derste  Malazgirt  Savaşının  ne  işi  var? 

Şimdi  gelelim  konumuza.


Zümer  Suresi 6. Ayet. Bize  ne  diyor?

 O sizi bir tek nefisten yaratmış, sonra ondan eşini de var etmiştir; hayvanlardan da sizin için sekiz eş lutfetti. Sizi annelerinizin karnında üç karanlık içinde türlü yaratılış safhalarından geçirerek yaratmaktadır. İşte bu yaratıcı, rabbiniz Allah’tır. Hükümranlık O’nundur; O’dan başka tanrı yoktur. Buna rağmen nasıl olup da hakikatten uzaklaşabiliyorsunuz? ( Bir  heyet  tarafından  hazırlanan Diyanet  İşleri  Başkanlığını  meali  böyle  olduğu  gibi  diğer  pek  çok  ilahiyatçının  meali  de  böyledir. ) 

Bu  ayette  İnsanın  yaratılışının  anlatıldığı  apaçık  şekilde  belli  değil  mi?

Bu  arada  bir  hususa  daha  dikkatinizi  çekeyim:  Bugün  artık  kimin  yazdığı  meali  elinize  alırsanız  alın  artık  ''  Havva  Annemiz  Adem  Peygamberin  kaburgasından yaratılmıştır.''  Diye  bir  yorum  görmezsiniz.  Yani  artık  müfessirlerimiz (  Kur'anı  tefsir  edenler )  '' Havva  Anamız   Adem Peygamberin  kaburga  kemiğinden  yaratılmıştır.''  Söylemini  terk  etmişlerdir. 

Her  ne  kadar  yine  bir  kısmı '' Rabbimiz Havva  Anamızı  da  Adem  Peygamber'den Yarattı.''  Dese de  önemli  bir  kısmı  ''  Hayır.  Havva  Anamızı Adem  Peygamber'den  yaratmadı.  Yüce  Rabbimiz Adem  Peygamberi  neyden  yarattı  ise  Havva  Anamızı  da  aynı  cevherden  (  Toprak  veya  hücre  vs. )  yarattı'' demektedirler.  (  Tüm  meallere  tek  tek  bakabilirsiniz.  İlginçtir  Cumhuriyet  döneminde  ilk  Kur'an  mealini  yazan  Elmalılı  Hamdi  Yazır  da  aynen  şöyle  der: 
O, sizi bir nefisten ( Nefis  bazı  meallerde  ''Can '' olarak  geçer )  yarattı. Hem sonra onun eşini de ondan var etti.''  Yani  Adem  peygamberin  kaburgası  olayı  yok. ) 

Neyse  asıl  konumuza  dönelim. 

Bu  ayetin mealinde  aynen  benim  yukarıdaki  ders  örneğimde  olduğu  gibi  bir fazlalık  yok  mu sizce  de?

Yüce  Rabbimiz  Zümer  Suresinin  6.  Ayetinde  İnsanın  yaratılışını  anlatıyor  bizlere.  Peki  böyle  bir  anlatım  içinde  '' ''  Hayvanlardan  da  sizin  için  sekiz  eş  lutfetti''  gibi  bir  cümlenin  ne  işi var? 

Yüce  Rabbimizin  bizlere  lutfettiği hayvan  sayısı sekiz  eşten çok  daha  fazladır  her şeyden önce.

Ayrıca  ''Hayvanlardan  sekiz  eş'' ifadesi  biraz  garip  değil midir?  Hayvanlardan  eş olur  mu  yahu? 

Tabii  olarak  ''  İyi ama  ayette  var.  Şimdi  ayeti  inkar  mı  edelim?''  Diye  soran  olacaktır  mutlaka.

Peki  onlara   ayetin  mealinin  aslında  ''  H
ayvanlardan da sizin için sekiz eş lutfetti. ''  Değil  de ''  Sizin  için  ayrıca  sekiz çift daha insanı  eş  olarak  lutfetti''  olduğunu söylersek?  

Yani  Yüce  Rabbimizin  ilk  insan  olarak  Adem  Peygamber  ve  Havva  Anamızı  yarattığını  ve  hemen  ardından  da  sekiz çift  insan (  erkekli dişili ) yarattığını  söylersek?

Tabii  ki  hemen  itiraz  gelecektir:  ''Yüce  Rabbimiz  bu  sekiz  eşin  ne  olduğunu  En'am  Suresinin  143. ve  144.  Ayetlerinde  anlatmıştır.  Dolayısıyla  Zümer  Suresinde  bahsedilen  sekiz  eş  sekiz  hayvandır  ve  o  hayvanların  adları  da  En'am  Suresinin 143. ve  144. Ayetinde  açık  açık  ifade edilmiştir.''  Diye.

O  halde  En'am  Suresinin  143.  ve  144.  Ayetlerine  bakalım:

En'am  suresi 143. Ayet:
 Koyundan iki, keçiden iki olmak üzere sekiz eş ... De ki: “O, bunlardan iki erkeği mi, iki dişiyi mi, yoksa bu iki dişinin rahimlerindeki yavrularını mı haram kıldı? Eğer doğruysanız bana bilerek söyleyin.”

En'am  Suresi 144. Ayet: Ve deveden iki, sığırdan iki ... De ki: “O, bunlardan iki erkeği mi, iki dişiyi mi, yoksa bu iki dişinin rahimlerindeki yavruları mı haram kıldı? Yoksa Allah’ın size böyle buyurduğuna şahit mi oldunuz?” Bilgisizce insanları saptırmak için Allah hakkında yalan uydurandan daha zalimi kimdir! Allah o zalimler topluluğunu asla doğru yola iletmez.

Bu  iki  ayete dikkat  ettiğimizde  insanın  yaratılışı  ve  bu  yaratılışla  birlikte  insana  hayvanlardan  sekiz  eş lutfelidiğinin  değil  tamamen  başka  bir  olayın  anlatıldığını  görmekteyiz.  Nitekim  ayetler  gayet  açıktır.

Evet..  Bu  ayetlerde anlatılan  tam  olarak  şudur:

Tefsircilerin ittifakla belirttiklerine göre, müşrik Araplar, bazı hayvanların etlerinin yenilmesini haram saymışlar ve haksız olarak bunun Allah’ın bir hükmü olduğunu ileri sürmüşlerdi. Âyetlerde eti yenilen hayvanlardan koyun, keçi, deve ve sığır türleri özellikle zikredilerek onların bu hayvanların etlerinin yenilmesiyle ilgili iddiaları çürütülmüştür. 

İnsanın  yaratılışının  anlatıldığı Zümer  suresinin  6.  Ayeti ile  bir  alakası  var  mı  bu  olayın?  Hayır.

Yani  Zümer Suresinin 6. Ayetinde  bahsedilen  sekiz  eş  ile  kastedilen  farklı  En'am  Suresinin  143  ve  144. Ayetlerinde  bahsi  geçen  ve  adları  da  tek  tek  açıklanan  sekiz  eş ( iki koyun-  iki  keçi-  iki  sığır- iki  deve )  tamamen  farklı  şeylerdir. 

Şimdilik  en  büyük  ve  tanınmış  ilahiyatçılar  da  dahil  aşağı  yukarı  tüm  ilahiyatçılar  Zümer  Suresinin  6. Ayetinin  mealini  çok benzer  bir  şekilde  yapmışlardır. Mesela  Yaşar  Nuri  Öztürk  bile  sekiz  çift  hayvandan  kastın  sekiz  çift  davar  olduğunu  söylemiştir.  Şöyle  ki:

''Sizi bir tek canlıdan yarattı; sonra o canlıdan onun eşini vücuda getirdi. Ve sizin için davarlardan sekiz çift indirmiştir. Sizi annelerinizin karınlarında üç karanlık içinde, bir yaratıştan öbürüne geçirerek oluşturuyor. İşte Allah! Budur sizin Rabbiniz! Yalnız O'nundur mülk ve saltanat! İlah yoktur O'ndan başka! Hal böyle iken nasıl oluyor da gerçeğin tersine döndürülüyorsunuz?

İyi de  Zümer  Suresinin  6.  Ayetinde  bahsedilenin  8  çift  hayvan  olduğunu  kabul  ettiğimizde ortaya  önemli  bir  sorun  çıkıyor.  O  sorun  ne  mi?

Bugün hangi  ilahiyatçıya  sorarsanız  sorun   yaratılış sırası  şöyledir:  
Peygamberimizin ruhu - kainat -melekler - bitkiler - hayvanlar - cinler - insanlar.

Yani?

Yani  insanoğlu  Rabbimizin  yarattığı  son  canlıdır.  Hayvanlar  insanlardan  önce  yaratılmıştır.

Yüce  Rabbimiz  hayvanları  insanlardan  önce  yarattığına  göre  niçin  ''
O sizi bir tek nefisten yaratmış, sonra ondan eşini de var etmiştir; hayvanlardan da sizin için sekiz eş lutfetti.'' Demiş  olsun  ki?


Özetleyecek  olursak:  

3.  Bir  görüş olarak  Rabbimiz  ilk  İnsan  olarak  Hz.  Adem'i  ve  Adem'i  yarattığı  cevherden  ( genel  kabul  toprak )  Havva  Annemizi  yarattı.  Hemen  peşinden  yine  sekiz  çift insan (  erkek  ve  dişi )  daha  yarattı  ve  insanın  çoğalması bu  toplamda  dokuz  aileden  oldu. 

Bu  son  görüş  maalesef  taraftarın en  az  olan  görüş  olmakla  birlikte  bence  en  mantıklı  görüş  olup  benim  inandığım  görüş  budur.  


*******

Bu  arada  bir  iki  soruyu da  cevaplayıp  noktalayalım:

1- Allah'ın  kitaplarına  inanmak  madem  ki   imanın  şartlarındandır  o halde  Tevrat'ta  yazan  bazı  konuları  neden  reddediyoruz?  Böyle  yapmakla  İmanın  şartlarından  biri  olan  kitaplara  imanın  dışına  mı  çıkıyoruz?

Bugün  Yahudi  veya  Hıristiyanların  elinde  bulunan Tevrat- Zebur- ve  İncil'de  yazılmış  olanların  Kur'an-ı  Kerimde  karşılığı  varsa  inanırım.

Mesela  Tevrat'a  göre  Hz.  Musa  asasıyla  Kızıldeniz'i  ikiye  bölmüştür.  Kur'an-ı  Kerim'e  göre  de  bölmüştür ( Bakara  Suresi 2.  Ayet. )  o  halde  inanırım.

Mesela  İncil'e göre  Hz. İsa kör  bir  insanın  gözlerini  açmıştır.  Kur'ana  göre  de  açmıştır.  Kabul  ederim.

Ama Mesela    İncil'de  var  diye  Hz.  Yahya'nın  çekirge  yediğine-  Hz.  İsa'nın  öldükten  üç  gün  sonra  dirildiğine-  Çarmıhta  öldüğüne  inanmam. Çünkü  Kur'anda  yoktur. 

Tevrat'ta  var  diye  Hz.  Lut'un  kızlarının  babalarını  sarhoş  edip  onunla  cinsel  ilişkiye  girdiklerine- Hz.  Davut'un  doksan  dokuz  karısı  olduğu  halde  vezirinin  güzel  karısına  göz  koyup  onu  savaşa  göndererek  öldürdüğüne  ve  böylece  o  güzel  kadına  konduğuna inanmam... 

2- Rabbimiz  her  devirde  insanların  yaşayış  ve  ihtiyaçlarına  göre  farklı  şeriatlar  (  hukuk  kuralları )  vermiştir  peygamberlerine.  Mesela  içkinin  yavaş  yavaş  haram  kılınması  bile  bir  örnektir  buna.  O  halde  Hz. Adem  döneminin  şeriatı  öyle  sonraki  peygamberlerin  şeriatı  farklı  olamaz  mı?

Hiç  şüphesiz  ki  olur. Ama  Kur'anda  karşılığı  varsa  olur.  Kur'anda  karşılığı  olmayan  Hz.  Havva'nın  120  kez  hamile  kalması-  Her hamile  kalışta biri  kız  biri  erkek  doğurması-  farklı  batınlarda  dünyaya  gelmiş  öz  kardeşlerin  birbirleriyle  cinsel  ilişkide  bulunmaları  ''  O  zamanın  şeriatı  öyleydi-  sonra  bu  şeriat Rabbimiz tarafından değiştirildi''  olarak anlatılırsa  olmaz.  Çünkü  en  son  ve  en  mükemmel  kitap  olan  Kur'an  bize  böyle  bir  hikaye  anlatmıyor.

******

Evet..  Bazı  arkadaşlarım  belki  de  çok  daha  farklı  ve  büyük  beklentiler  içindeydi.

Belki  pek  çok  arkadaşıma  göre  bu  yazı  dizisi  ''Dağ  fare  doğurdu.''  Kabilinden  bir yazıydı. Hatta  lüzumsuz  ve  gereksiz  bir  yazıydı.

Ama  benim  söyleyeceklerim  bu  kadar. 

BİTTİ.

*******

RESİM:  İSLAM  MİNYATÜR  SANATINDA  MELEKLERİN  HZ.  ADEM'E  SECDE  ETMESİ-  ŞEYTANIN  SECDE  ETMEMESİ  TASVİRİ


( Adem İle Havva- Naci İle Naciye--4. Ve Son Bölüm-- başlıklı yazı Sami Biber tarafından 20.03.2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.