14 Ekim 2013

Caner Çaylı ikindi namazını kılmış hizmetçinin getirdiği çayı içiyordu. Hizmetçi salonun kapısında belirdi.

-Efendim Emniyetten Engin Bey ve Timurhan Bey geldiler.

-Bekletme kızım içeri al.

Caner Çaylı misafirlerini ayakta karşıladı.

-Selamün Aleyküm Caner ağabey.

-Ve Aleyküm Selam kardeşim hoş geldiniz. Buyurun.

-Selamün Aleyküm Caner ağabey

-Ve Aleyküm Selam kardeşim hoş geldiniz buyurun.

            Engin Altay ve Timurhan Yürekli koltuklara oturdular. Timurhan Yürekli her zamanki kibarlığıyla söze başladı.

-Başımız sağ olsun ağabey. Allah rahmet eylesin inşallah. Ağabey’in mahsus selamları var. Taziyelerini iletti. Burak kardeşimizin başına gelenlerin hepimizi üzüntüye gark ettiğini bildirmemizi istedi. Failler bulununca inşallah gereğini yapacağız merak etmeyin. Ablamızı nasıllar?

-Allah razı olsun kardeşim. Çok sağ olun. Müşerref hanımda nasıl olsun. Kötü. Yatıştırıcılarla ayakta duruyor. Ağabey’de aramış sağ olsun. Size ulaşan bir bilgi var mı?

            Soruyu Engin Altay cevapladı.

-Net bir bilgi yok ağabey. Size gelmeden az önce Karabulut’tan bir fotoğraf geldi. Buyurun. Fotoğraftaki adamın cinayetlerin faili olduğunu tahmin ediyoruz.

-Karabulut kim?

-İstihbaratta çalışan bir kardeşimiz ağabey. Üç dört gündür gece gündüz olayla ilgili bilgi ve belgeye ulaşmaya çalışıyorlar.

-Oğlumun öldürüldüğü ev istihbarata mı aitmiş Engin?

-Ev camiamızla bağlantılı bir arkadaşa ait ağabey. İstihbaratta çalışan bazı kardeşler bazı işleri için kullanmışlar.

-Fotoğraftaki adamlar kimmiş. Oğlumla ne alakaları var?

-Net bir bilgiye sahip değiliz ağabey. Fotoğraftakiler, Soner Çakal, Bekir Özayhan ve Ali Yıldırım. Soner Çakal ve Ali Yıldırım Karaşahin Holding’de çalışıyorlar. Bekir Özayhan işletmeci. Karabulut ve ekibi aralarındaki bağlantıyı bulmak için çalışıyorlar. Malumat netleşir netleşmez biz gereğini...

-Hiç bir şey yapmanızı istemiyorum Engin. Ulaştığınız bilgileri bana ulaştırın gereğini yapmak benim işim. Siz karışmayın.

Engin Altay kendine vazife bildiği her konuda olduğu gibi hemen lafa girdi

-Olur mu öyle şey ağabey. Camiamızdan birine verilen zarar hepimize verilmiştir. Sen sıkıntıya...

-Sıkıntılık bir şey yok Engin. İntikam almak gerekiyorsa bu benim hakkım. Ben halledeceğim. Siz saldırının sebebini öğrenin gerisi bende, karışmayın. Fidye ihtimali var mı?

-Mümkündür ağabey. Ali ve Soner özel güvenlik Bekir mafya bozuntusu. Burak ve arkadaşları fidye için kaçırılmış olabilirler.

            Caner Çaylı günlerdir kafasında dönüp duran soru işaretinden kurtulmak istiyordu. Muhataplarını süzdü.

-Burak ve arkadaşlarının öldürüldükleri işret meclisi olabilir mi Engin.

-Evde işret meclisi belirtisi yok ağabey. Burağı tanıyoruz. Kadınla içkiyle ne alakası olabilir? Arkadaşlar fidye ihtimali üzerinde ayrıntılı araştırma yapıyorlar.

-Peki Engin öyle olsun. Dediğim gibi elinizdeki bilgileri bana ulaştırın. Ben halledeceğim.

-Peki ağabey. Bize müsaade. Tekrar başınız sağ olsun ağabey. Yenge hanıma selam ve hürmetlerimizi iletin.

-Müsaade Allah’tan kardeşim. Selametle.

 

Ali lavabodan çıkmış merdivenlerden inerken telefonu çaldı. Baktı. Tanımadığı biriydi.

-Alo.

-Ali Yıldırım ile mi görüşüyorum.

-Evet benim. Siz kimsiniz?

-Serhat Demir. Karaşahin Güvenlik’ten. Efendim, Orhan Bey tarafından Genel Müdür olarak görevlendirildiğinizi biliyorsunuz. Şirkete gelecek misiniz diye aramıştım.

-Geleceğim Serhat Bey. Unutmadan. Helin Hanım’a ikinci bir araç ve koruma ayarlayın. Helin Hanım’ın güvenliğini artırıyoruz. Korumaları temiz giyimli, dikkat çekmeyecek, eğitimli olanların arasından seçin.

-Tamam efendim. Araç ve korumaları hemen çıkarıyorum. Ajansa mı gönderelim?

-Helin Hanım ajansa geçmiş olmalı. Funda hanım izinli olabilir. Nuri Bey’e ulaşıp bilgi alın.

-Tamam efendim, bekliyorum.

            Ali araca binip Karaşahin Güvenlik binasına doğru yola çıktı. Ali’yi iki katlı binanın bahçe girişinde Serhat Demir karşıladı.

-Hoş geldiniz efendim. Ben Serhat Demir.

-Merhaba Serhat Bey. Memnun oldum. . Nasılsınız?

-Teşekkür ederim efendim. Buyurun.

            Ali’nin giriş kapısının yanındaki kilitli kapılara baktığını fark eden Serhat Demir hemen açıklama yaptı.

-Malzeme ve mühimmat depolarımız efendim. Alarm kurdurduk.

Birlikte ikinci kata çıktılar. Kapısında isim yazılı olmayan Genel Müdür odasına girdiler.

-Bir şeyler içer misiniz efendim?

-Çayınız varsa içelim Serhat Bey.

            Serhat telefonla çay siparişi verdi.

-Kızım Ali Bey’in odasına çay getirin.

            Ali’nin işaretiyle oturdu.

-Şirketin durumu nedir Serhat Bey?

-Şu an itibarıyla durumumuz stabil efendim. Çalıştığımız iş yerlerinin çoğunluğu Karaşahin Holding bünyesinde olduğu için gelir gider dengemizde genellikle bir sorun olmaz. İş yerlerine üniformalı ve sivil kıyafetli güvenlik hizmeti veriyoruz. Tanıtım ve reklam broşürlerimizi her şirkete gönderiyoruz. Tuğrul Bey sizden önceki Genel müdür Karaşahin Holding dışına çıkmamızı istemediği için başka şirketlere görüşme için gitmedik. Bize gelen şirketlerinde Orhan ve Abdullah Bey’in onayıyla sözleşme yapıp güvenliği karşılıyoruz.

-Teşekkür ederim. Personelimiz?

-Personel seçiminde eğitim ve fizik durumu göz önüne alıyoruz. İş ortaklığı yaptığımız bir eğitim merkezinden güvenlik soruşturması ve mülakatla alım yapıyoruz. Pek başarılı olamadık ama personelimizin haftada en az bir kez spor salonuna ayda bir kez de poligona gitmelerini istiyoruz. İdari personel olarak dört kişi çalışıyoruz. Üç muhasebe elemanı ve ben. Personel silah ve mühimmatlarını birinci katta çelik kasa içinde saklıyoruz. Gece bekçimiz var.

-Emniyette tanıdığınız var mı?

-Var efendim.

            Ali cebinden çıkardığı küçük kâğıdı uzattı. Diyarbakır’a gidecekleri gece kendisini takip eden arabanın plakası vardı kâğıtta.

-Şu plakanın kime ait olduğunu öğrenebilir misiniz?

-Acil mi bilgilendirme bitince mi?

-Acil Serhat Bey. Personel dosyalarını görmek istiyorum, gönderebilir misiniz?

-Peki efendim. İzninizle.

Serhat Demir’den bir iki dakika sonra bir elinde klasör bir elinde çay engelli bir genç içeri girdi.

-Personel albümünü getirmiştim efendim.

-Oturun.  İsminiz?

-Adım Musa Taş efendim. Muhasebe de çalışıyorum.

            Ali poşet dosyalar içindeki kâğıtları incelemeye başladı. Aradığını bulmuştu. Klasörü Musa’ya uzattı.

-Bu kim Musa Bey?

-Recep Çağ. Orhan Bey’in kadrosunda çalışıyor. Aramamı ister misiniz?

-Gerek yok Musa Bey. Teşekkür ederim.

Ali çayını yudumlarken Serhat Demir odaya girdi. Heyecanlıydı.

-Efendim Çaylı Holding’den aradılar. Görüşmek istiyorlar.

-Çaylı Holding? Bildiğimiz Çaylı Holding mi?

-Evet efendim. Ne cevap verelim?

            Ali telefonunu çıkardı.

-Çıkmayın Serhat Bey. Abdullah Bey’le görüşeceğim.

Ayaklı askıdaki üniformayı işaret etti.

-Bu üniforma nedir?

-Personel üniformaları efendim. Numune olarak birini odanıza koymuştuk.

            Ali Abdullah nihayet telefona bakmıştı.

-Alo Abdullah Bey? Çaylı Holding güvenlik işini bize vermek istiyormuş. Görüşelim demişler. Tamam Abdullah Bey. Serhat Bey siz hazırsanız çıkalım. Aracımız var mı?

-Var efendim.

            Ali koltuğundan kalkıp askıdaki üniformayı çıkardı. Üstüne giydi. Pantolonunu değiştirmek için sağa sola bakınca Serhat Demir odadan çıktı. Pantolonu değiştiren Ali silahını kılıfa yerleştirdi. Palaskayı beline doğru indirdi. Çocukken kovboy filmlerine özenirdi.

            Ofis camından kendisini seyreden Serhat Demir bu sırada içeri girmişti.

-Bu bana oldu.

-Görüşmeye üniformayla mı gideceksiniz?

-Elbette Serhat Bey. Yıllarca üniformayla çalıştım. Unutmadan Serhat Bey, Çalışanlarımızın kıyafet, donanım ve ödemelerinde hiç bir sıkıntı istemiyorum. Arkadaşların poligon performansları ve spor salonu devamlılıkları sürekli takip edilecek. Atışı kötü, hantal çalışan istemiyorum. Ordudan veya emniyetten ayrılmış geçmişi temiz kişileri bir araştırın. Bu arada çalışanlar yasa dışı dövüşlere katılmayacaklar. Tuğrul dönemi sona erdi. Siz aracı hazırlayın, bende geliyorum.

-Peki efendim. Ben aşağıdayım.

            Ali oyalanmadan aşağıya indi.  Çalışan arabanın şoför mahalline doğru yürüdü.

-Siz mi kullanacaksınız Ali Bey?

-Evet siz yan tarafa geçin.

            Ali vitese takıp arabayı hareket ettirdi.

-Unutmadan Serhat Bey. Helin Hanım için ayarlamaları yaptınız mı?

-Ayarladım efendim. Bir sorun yok değil mi?

-Bir sorun yok Serhat Bey. Sadece tedbir.

Ali arabayı bahçe kapısından çıkardı. Biraz ilerde arabasının başında bekleyen genç bir adama işaret edip çağırdı. Önce şaşıran genç adam duraksamadan arka koltuğa geçip oturdu.

-Recep Çağ bundan sonra şoförlüğümü yapacak Serhat Bey.

-Peki efendim.

-Çaylı Holding’i aradınız mı?

-Aradım Ali Bey. Bizi bekliyorlar.

( Bereli 46 başlıklı yazı Mustafa ESER tarafından 2/22/2022 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.