Martaval bir günlük…

Dik alası imlerin; hayli yoksun hayli derin

Hayli de yorgun nüktedan seyri

Düş bildiklerimin ardından okuduğum hangi rahmet ise

Bir kelamda tozutuyor evren:

Ya benimsin ya benimsin…

 

Aykırı zamanlardan dokunan bir lehçe

İçine saklandığım şiir:

Yorgun dimağların bir öğretisi adeta,

Sırık bir tümcede ve somurtuk bir imgede

Takılmışlığı kelamın arsız bir tezahür

Yine devinen benliğin düzene isyan bellediği

Tekil bir beyanat sırıtan belli belirsiz,

Karanlığa konuk olan tutarsızlığımdan arda kalan,

Gönlümü azat etmiştim oysa.

 

Sislerde yitip gittim.

Donuk bakışlarıma kıyan evrene küstüm önce,

Makberi kayıp bir tümcenin girizgâhına rehin bıraktım,

Önce gittim ve döndüm yeniden;

Kıpraşan asaletimi de uyduramadım düzene:

Kanıksamaktı oysa payıma düşen,

Bir lütufmuşçasına çalakalem yaşarken

Denk düştüm bir sihre:

Elinde tuvali bir ressamın peşi sıra düştüm yollara,

Derken o da gömdü tasviri içinde bir resmi

Ve bağ bozumuna denk düştü zaman,

Irgat bir gölgeye sordum yolu:

Kem küm etti anlamsızlığın lehçesinde ve

Buyur etti köhne kalbine.

 

Alamadım önce kendimi ve boyun eğdim,

Yorgundum hayli

Haybeden yitenlere okumak olsa da nice rahmet

Döşek bildim kıbleyi ve

Tanrı buyur etti ansızın,

Öncesizliğime kızgın ve pervasız bir kul olmanın ötesinde

Rahman bir gönle dönüştüm,

İz bilmez yol bilmez bir mevta imişim meğer önceleri,

Yeniden doğdum şafağın eşliğinde.

 

Kumral sancıları adeta

Geceden akan kan,

Doya doya kanıksamakla mükellef

En densiz itirafı bile gölgelemek

Kırık bir nizamda,

Pejmürde yetilerin sağanak olduğu

Kambersiz gecelerde.

 

Tırnak arası kiri yalın ve sefil dervişin

Sanma ki en büyük günahtan yok farkı

Demelerle geçen ömrün erbabı

Üç beş fani hece,

Kınında ne isyan ne yalan

Yine de beyhude hele ki

Kutsanmış öğütleri anamın

Baş tacı yaptığım sevgi örülü

Muzip dertlerimin…

Nasıl da bir ikilem

Mutlulukla hemhal

Yine de basireti bağlanmış bir güncede

Derinden efkârlanan.

 

Aşkı rahmet bilen öfkendense

Hali hazırda bir ganimet misali

Bulmuş olmayı arzuladığım

İç yankılarım:

Duyulmaz ya da görülmez mi sandım da

Makber belledim her şiiri

Ölümden soyutlanmayı ikrar bilen

Bir dervişin nüktesinde,

Damıtıldığı gölgeler kadar gidip gelmelerle geçerken

Hidayet bildiği doğrulara yapışmış da sıkı sıkı,

Her nasılsa meczup bir lisanda

Körelen sevdaların ilmik bildiği bir boylamda

Yoksunluğa razı ezelden.

 

 

 

ŞİİRİN HİKÂYESİ:

 

 

Dünler…

Sayısız denklem indinde mahrem mahkemesi

Yine meleklerin çetelesine sinen benliğin

Bin bir edimle rest çektiği zulüm,

Körpe zihinlerde şekillenen İlahi Adalet’in

En gönüllü hicazı.

 

( Döşek Bildim Kıbleyi... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 19.11.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.