Hiç Kalıyor Geriye

 

 

Ömür tüketen bu eski kentten göçsem

Ya da Yedikule zindanlarına hapsetsem bedenimi

Karanlık ve rutubet, tımar eder mi sensizliğimi?

 

 

Yalnızlığımın çirkinliği çatlatırken aynaları

Ben ne zaman düşlesem seni

Olur olmaz bir zamanda

Çocuksu bir gülüş yerleşir

Dudağımın en ücra köşesine

 

 

Ah bu ahbaplığı yağmurlarla, gözlerimin,

Ben bir ağlasam,

Bulutlar bin kez can verir göğün yüzünde.

Şimdi sevgili, şiirlerimi kesip şah damarlarından,

Yalnızlığımın kuyusuna hapsedeceğim,

Böylece umuyorum ki seni daha kolay unutacağım…

 

 

Öpsün şimdi saçlarımdan ay,

Yakamozunu sersin avuçlarıma,

Böyle kederli zamanlarımda,

Türküler içiyorum yudum yudum,

Bu sarhoşluğum sanma meylerden,

Beni lal bir sermeste çeviren,

O meneviş rengi gözlerin.

 

 

Siliniyor tenimden nefesinin izi

Parmak izlerin siliniyor saçlarımdan

Ah sevdiğim

Parça parça siliniyorsun göğüs tahtamdan

Hiç kalıyoruz geriye

Çok sevmelerden

Hiç kalıyor geriye…

 

 

g.sarıoğlu

( Hiç Kalıyor Geriye başlıklı yazı GüLBeYaZ tarafından 11.02.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.