Online Üye
Online Ziyaretçi
Eğitim sisteminde yaz-boz uygulamaları, sanayi ve teknolojik üretime ara eleman yetiştirilmesi, iş ortamı konularındaki belirsizlik, gelecekleri konusunda gençlerimizde karamsarlıklar oluşturmaktadır.
Liseyi bitirip üniversiteye yerleşememiş gençler blogumun ana konusu...
Üniversiteyi bitirip iş bulamayan beyaz yakalılar da var blogumuz içinde hatta,
Atanamayan öğretmenler de...
Tüik Eylül 2012 verilerine göre Ülkemizde, 15-29 yaş arası 15,6 milyon genç insanımız var ki bunlar, işsizler ve okumuyorlar da...
Yani NE okuyorlar, NE çalışıyorlar... Bunlara kısaca " NE - NE" gençliği diyoruz.
Yaşamları evde geçiyor. Kızlar "evlen artık" erkekler de "daha ne kadar baba parası yiyeceksin" baskılarıyla bunalımdalar...
Okumuyorlar, çalışmıyorlar...
Ama tüketiyorlar !!!
Birlikte düşünelim; Liseyi bitirmiş üniversiteyi kazanamamış bir genç... Hemen hemen hergün evde...
Kendisi diyor ki:
Yaklaşık bir yıldır işsizim. Bu süre içinde neredeyse hergün evdeyim. 20 yaşımdayım ve hala baba parası yemekten açıkçası utanç duyuyorum. Annem babam bunu hiçbir zaman yüzüme vurmadılar ama ben yine de rahatsızım. Bir yıldır iş bulamıyorum tabii aramaya da devam ediyorum.
Okumaya dönemiyorum, hevesim kırılmış. Ailem de, "sende heves kalmamış, git onun yerine çalış" diyorlar ama iş bulamıyorum. Hergün evde olmaktan bunalıma girdim. Hiç arkadaşım da yok, sadece boş vaktim var. Ne yapacağımı şaşırdım içim bayıldı resmen hiçbir şey yapmayı canım istemiyor. Her başladığım işi yarım bırakıyorum. Sosyalleşmek istiyorum arkadaşım yok. Bolca boş vakti olan bana, sizin önerileriniz nedir? ""
Bu ifadelerini sosyal paylaşım sitesine yazmış genç arkadaşımız...
Kız erkek toplamda 17 yanıt almış. Onlar kişisel görüşlerini yansıtmışlar kimisi evlenip koca parası yemesini, kimi çalışıp para kazanmasını tavsiye ediyor. Bunlar tafsilat...
Tüik'in açıkladığı Eylül 2012 anketine göre;
15-24 yaş gurubundaki toplam 11.585.000 gençten 3.899.000 i çalışıyor, 845.000 işsiz. Diğerleri de öğrenci veya çalışmayı arzu etmiyor. Çalışan nufusun toplam nufusa oranı, yani istihdam oranı, 33,3... İşsizlik oranı ise, %18...
Bu duruma sebep genel olarak kişisel görüşlerimiz:
Mesleksizlik,
Ülkemizde yeteri kadar iş olmaması, ekonominin herkese yetecek iş ortamı yaratamaması,
Arzuladığı işi bulamama, iş beğenmeme,
Vasıfsızlık,
Rahat yaşama alışmış olmak, tembellik...
*******
Üniversite mezunlarının % 37 si işsiz... İş bulma ümitleri yok...
Atanamayan öğrertmenlerin sayısı 300.000 i bulmuş durumda... Yıllardır atama bekliyorlar ama tüm kadrolar dolu, onlar da ümitlerini yitirmekteler...
Hiçbir gerekçesi olmadığı halde işgücüne katılmayan 15.625.000 kişinin ekonomiye kaybının 841 milyar lirayı geçtiği düşünülmekte...
Gönül isterdi ki bugün de, moraller yükselten, motivasyon aşılayan bir yazı ile karşınızda olayım ama ne yazık ki gerçeğimiz bu...
NE - NE gençliğimiz giderek artmakta...
Hiçbir evlat ana-babaya yük değildir ancak, o anne ve babalar bugün yaşıyorlar,
Ama vefatları durumunda yarınlarda ne olacak?
Böyle bir tablonun fiilen içinde değilim ama gözleyen olarak bile olumsuz etkileniiyorum.
Selam ve saygılarla...
Yurdagül Alkan.
Not: Hürriyet gazetesi yazarı Hayriye Mengüç'ün yazısından faydalanılmıştır.