Acılar içinde çok sıkıntılı günler geçirmekte olduğumuz malûm. Ne yapsak, ne etsek birey olarak elimizden gelen bir şey yok çünkü konunun sebebi ve merkezi biz değiliz...

Sabahları TV  haber kanallarını  korkarak açıyoruz, kargaşa ve  şehit haberleri endişesi ile... Ülkemiz bütünlüğü ile halkımızın mutluluğu tek arzumuz...

Yaşanılan olumsuzlukların insan bünyesinde yaptığı tahribat hem ruhsal hem de bedensel...

Kişisel sıkıntı ve sağlık sorunları kaçınılmaz oluyor  eğer kişi  duyarlı ise ...

Böyle olumsuz  bir sonuca ulaşmamak için  zor da olsa, kendisi ve ailesi için bir şeyler yapmak zorunda insan.

-Moral...

Bilinen ama önemsenmeyen bir gerçek, "sağlığın şifresi moraldir"...

Morali yüksek kişiler genelde sağlıklıdırlar:

O zaman morali yükseltme gayretine girmeliyiz, örneğin;

-Her şeye, her olaya iyi tarafından bakmak...Çünkü her durumun daha kötüsü olabilir, bunu düşünmek bile yeterli.

Bilgisayar başındayız, nefes alıp-veriyoruz, aç değiliz, şükürler olsun açıkta değiliz. Şükretmek stresten uzak tutar insanları...

-Hayattan çok fazla bir şey beklememek lazım, ütopyaya yolculuk hayalperestliktir. Hayat acımasız derler, hayır, hayat öyle bir denge ki, ne verirseniz onu alırsınız. Keyiften feragat edip çalışarak emek verirsiniz  ve verdiğinizin karşılığı alırsınız (genelde)...

Yani hayat bir ticarethanedir bana göre...

Al gülüm, ver gülüm...

-Gelecek için hayata prim yatırmamış (SSK pirimi değil) zamanında hiç bir şey yapmamış kişilerin sonraki aşamada pişmanlıklarının  değeri yoktur.

-Hayata pirim yapmak;

Çok yönlü...Ailemize, kan bağımız olan çok yakınlarımıza, lâyık olup hak edenlere sevgimizi sunmak...

-Sevginin olduğu her yer gülistan olur...

-Sevgide mutluluk vardır,

-Sevgide başarı vardır,

-Sevgide umut fidanları her dem tazedir, yeşildir...

-Sevgide güzel beklentiler vardır.

-Sevgide moral ve sağlık vardır.

Sevelim, bizler için yaratılmış her şeyi, sevelim yaratandan ötürü...Bize ihtiyaç duyan çocukları, hayvanları, bitkileri, kendi iradesinin dışında yardıma muhtaç kalmışları, bugün çok iyi durumda olan kişilerin yarınları belli değildir, temenni edilmese de hayatın kötü sürprizleri de olabiliyor.

-Sevginin dışında hayata pirim yapmak maddi anlamda da düşünülmelidir. Başkalarına el-avuç açmadan kendi kazanç ve birikimleriyle hayatı sürdürmek...Bu dik duruşun bir başka ifadesidir.

-Dar çerçevede günü yaşamak yerine geniş zamanlı, geleceği de planlayarak hareket etmek...Bunun için kişisel beyin fırtınaları, kendisi için oluşabilecek komplo teorileri ve "se"  ile  "sa" eklerinin aktivitesinden faydalanmak...

-Şimdilerde yaygınlaşmakta olan bir fikir var ki bendeniz de katılıyorum: "az".  Her şeyin azı...Az arkadaş, az eşya...Bunların çokluğu sıkıntı verir...

-Varsa imkanlar değerlendirilmeli, toprak ve insan ilişkisini son nefeste kabire ertelememeli...  Toprak anadır, toprak cömerttir, toprak tıptır...İlkbaharda çiçeklenen meyve ağaçları ve sonrasındaki yeşilliklerin oluşturduğu moral ne ile ölçülebilir?

-Kibirden uzak tevazu...Kim olduğumuzu, nerelerden geldiğimizi unutmadan...

-Sükûnet...

-Sabır, biraz acıdır ama meyvesi tatlıdır.

Unutmamak lazım ki, her gecenin bir sabahı vardır,

Ve hayat sürprizlerle doludur.

Daha güzel bir gelecek dileklerimle,

Selam ve sevgiler...

Yurdagül Alkan.

yeşil erik ağaçları ile ilgili görsel sonucu

( Bugünlerde En İhtiyaç Duyduğumuz Şey... başlıklı yazı Gülalkan tarafından 16.10.2015 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.