Rengim kül
Ruhum kul
Devşirdiğim içim
Verilen o tekil hüküm
İçtimada esen rüzgâr
Kefil olduğum kadar inancıma
İhbar ettiğim yer gök kavuşmaksa
birbirine
Kurşun ağırlığında yalnızlığım
İçimde devasa bir mayın tarlası
Arpacı kumrusu misali
Tayin edilesi rotam
Titrimde saklı vicdan sesim
Tinimde doğan dolunay
Hırpani bir bulut takılmışken peşime
Kimliğim gibi
Işıldayan yüzüm yüreğim
Yağan rahmetin bekçisi
Bazen bir yıldız gibi doğduğum
Uzakların nüansı
Bazense çiçek kimliğim
Açan yediverenler misali
Sekize kanat açtım
Öncemden sektim
Sonrama ereceğim de İnşallah Rabbin
izniyle
Kâkülüm
Peçemden sökün eden gözlerim
Dibine vurduğum kadar acının
Açıp da solmayacağım bu sefer durduk
yere
Açmazlardan kaydığım
Açık ara farkla uzaklığım hayata
Mahşeri kalabalığın isyanındansan
Çok uzağım
Mabedim matemim mahremim
Ben ülkeme sevdalı bir Çoban
Yıldızıyım
Mehtabın izinde sürüklendiğim kadar
Yalnızlığın kayrasında saklı bir rüzgâr
İçime ters estiğim ne ki
İçtimada geçerken ömür
Varsın dillere düşsün şatafatlı
yalnızlığım
Ben her rengim
Ben her duyguyum
Benden gayri özdeşleştiğim kâinatın
Vurduğu damga misali
Mühürlü yüreğimle
Sefasını süremediğim kadar hayatın
Cefamda saklıdır parmak izim
Kalemim ve yüreğim ve namusum ve
vatanım
Yarınlara meyyal tutuşan ocağım
Ardımdan da gözyaşı dökmesin ahvalim
Ben şakıyan bir serçe
Ben çağlayan bir şelale
Ben benden ırak
Ben bana en yakın
Na’şımda saklıdır yalnızlığım
Katıksız sevgim
Kaynakçam ümit
Kaybolmadığım kadar kaybettim ben
hükmümü
Artık cennette saklıyım…