İman ile Bilinir-3-

İmanın Şartları Nelerdir, Kaç Tanedir? İmanın Şartı Kaçtır, Neden Bilinmesi  Gerekir?

Düşünebiliyor Musunuz?

Düşünebiliyor musunuz? Nasılda acılar son buluyor! Yoksulluklar yok oluyor! Gözyaşları nasıl merhametin pamuk elleriyle siliniyor! Gülenleri gülümsetmeyenlere rağmen gülümsemeyenler nasılda ahenk içinde gülümsüyor! Allahu Ekber… Bu gülümsemeler acılar mevsim geçişleriyle son bulmuyor, zalimlerin sonunu getiren Müslüman “İman ederek bilen” var oldukça hep devam ediyor. Bir günlük değil bir ömürlüktür! Nasılda aramıza nifakla boşlukları açarak boşluk bırakanlar, kardeşliği dostluğu yardım etmemeyi, boşlukla arasında unutturanlara karşı çıkarak boşluğu “hoşlukla” doldurmasındaki gül kokusunu cennet kokusunu alabiliyor musunuz acaba? Bunun tarifini ancak iman verir Alemlere Rabbine teslimiyet gül kokulu Resulü sevmekte takip etmekle olur ve o zaman bunun kokusunu ahengini güllerin kokusunu içine çekerek “Allah Ekber” Diyerek yaşadığını ve kazandığını anlarsın. Okumakla bilinmez, kültürün fazlalığıyla bilinmez, sadece az bilmiş bilgili olursun “bilen” olamazsın. Bakın etrafınız böylesine bilenler ne kadar az ya da biz az biliyoruz bildim derken bilmeyenler ne kadar çok! En güzel bilmez boşlukları “Hoşlukla “doldurmakla iman ederek bilmekle olur gerisini de sizde bende biliyoruz çok şükür.

Sessizlik Nedir?

Sessizlik seslerin olmadı an değildir? Korona dan dolayı sokakların boş kalması hiç değildir. Sessizlik bir “çığlıktır” ki bunu ancak “Alemlerin Rabbi Allah C.C. Duyar” Nedir bu sessizlik? Fakir bir insanın çocukları için kazanırken eline bir şeylerin kazanç olarak geçtiği anda pahalılık yaparak onun kazancına göz dikenlerin eve elinde tam ihtiyacını karşılamadan dönerken, içine akıttığı iki damla göz yaşıdır. Derdini içten Rabbine söylemesidir. İşte Alemlerin Rabbi biz kullarına buna fırsat vermeden bilmemizi, koşmamızı, varmamızı istemektedir, başım üstüne diyerek gitmek Müslümana insan olana İman edene yakışır. Cennette böylesine layıktır onu içinde Alemlere Rahmet Gül Kokulu Resulle beklemektedir. Rabbim bu ne güzel bir lütuf ve bitimsiz bir hazine ve coşku biz iman edenlere bilenlere koşanlara varanlara nasip ettiğin için sana şükür etmekten aciziz…Böylesine koşuşturmalar bizler görmesek te bilmesek te hala devam ediyor Rabbime şükür. Böylesine sakin huzurlu köşelere evlere hasret kaldık uzun zamandır toplum olarak bu toptan hissederek, bunu sadece verenin hissetmesi varken, toplum olarak hissetmek daha güzeli, yoksa çoğumuzun bildiği ya da şiddeti içine katarak gösterildiği ve yaşadığı Müslümanlık hiç değil. İslam da şiddeti istemeyene şiddet yoktur, zorlama hiç yoktur, insan hayatına müdahale eden varsa şiddet ve savaş vardır…Yoksa yağan yağmurun damlasında nasibini almayan kurumuş çiçeğin haline benzer ki bunun sonu da yeşermeden solmaktır, Rabbim uzak etsin bunu bizlerden. Yaşayışıyla merhameti ile zalime heybetli olarak yaşayanı, ölüm ile götüren Melek Cebrail, Alemlerin Rabbi Allah C.C. Rahmetiyle, cennetin nuru ve heybetiyle kokusuyla Alemlere Rahmet Gül kokulu Resulün selamıyla karşılar ki, Rabbim cümlemize nasip etsin inşallah.

Bu “bilmek” Hakla batılın savaşıdır asırlardır sürüyor ve son ana kıyamete kadar da sürecektir. Bilmeyi iman etme ile bilmeyince ne karmaşa ne kargaşa oysa” iman ederek bilen olunca” kargaşa karmaşayı huzurla doldurma aşkı o an gönülde şahlanıyor ve koşuyorsun” Hoşlukla” doldurmak için! Ne muazzam bir koşuş ve biliş fark edebiliyor musun farkını? Duyabiliyor musun zalimin kırılan çarkının çıkardığı sesi? Şu an biten tarifsiz acıların son bulduğunu, neşenin alemi kapladığı neşesini gülümsemesini hissedebiliyor musunuz? İşte bu andan sonra ölüm insanı kıskanır melekler kıskanır…

Sonunu Düşünmeden

 

“İman ederek bilmek” sonunu bilerek düşünmektir. Yoksa öylesine bilgili olmak için gerekli değildir “bilmek.” Zalimin korkulu rüyası olmaktır! İnsanın kazancına göz dikenlerin gözlerine hak ettiği anda şişleri sokarak (hak edene ceza vermemek merhamet etmek, merhamete zulümdür) bir daha böylesine ışıltılı bakarak, kandırarak dünyayı görmemesini sağlamaktır. Bir yaptı hata dedi peki, iki yaptı yanlışlık dedi peki, ama üçüncüsünde artık tolerans yok bu böyle biline…

Mehmet Aluç
( İman İle Bilinir-3- başlıklı yazı kul mehmet tarafından 29.12.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.