Renk Değiştirse De Gündüz Gece Gelişiyle Gidişiyle
Ramazanlık geldi, nefsi terbiye etmek Rabbimizin emri olan
oruçla yaşarken, artık daha durgun ağır başlı telaştan uzak yaşıyoruz. Hasta
olupta tutamayanlar, ben gibi hüzünlü olsa da derdi veren Rabbim şükürler olsun,
devasını da verirken hastalıkla, oruç tutamamanın ezikliği içinde Rabbine
şükürler ederek yaşamaya devam ediyor Ramazan’ın nurlu atmosferinde. Otuz
yıllık oruç tutmanın sonunda, son on beş yıldır hasta olan vücudum yüzünde
bundan mahrum kalsam da, derdi verenin halimi bilenin Rabbim olduğuna, iman
edenlerdenim şükür. Kolum kırık olsa da Rabbim kanat takmış Rabbimin kapısına
uçuyorum şükürle…
İçimdeki hastalıkla, bundan şikayetsiz şükürle gülüşle, karşıdan
gıpta ederek sizlere bakarken Rabbimin nurlu rüzgarları, rahmetiyle hepimizi
sarmasına şahidim bu mübarek Ramazan ayında. Rabbim gönül bahçelerini, gülsüz
bırakmaz bakın gönüllerinizde cennet çiçekleri açıyor ,elbet benimde gönlümde
açıyor azıcık birkaç tane eksik olsa da Rabbime şükür. Telaştan uzak olan gönüllerimiz
sevgiye rahmete muhtaç bu ayda, doyasıya rahmetle doluyor Rabbime şükür…
Renk değiştirse de gündüz gece gelişiyle gidişiyle, bizler
aynı renkle imanla rabbimizin huzurundayız her dem her vakit, bunun
bilincindeyim şükür…Ramazan ayı ki nuruyla büyük bir değişimle bizleri değiştirirken
hep aynı kalmamız dileğimle duamla Rabbim huzurundayım, Ramazan’dan önce
gönüllerde boşlukları açarken şimdi doldurmanın zamanı diyen Rabbim emriyle
inşallah dolduranlardan oluruz niyazındayım…Güzel bir şiirle gönülden
sevmelerin bol olduğu günlere ulaşmamız dileğimle.
AHMEDÎ
(Gazel)
GAZEL 1
Günümüz Türkçesiyle
1. İlet benim selâmımı dildâra ey sabâ
Arz eylegil peyâmımı ol yâra ey sabâ
Ey sabâ rüzgârı! Benim selâmımı o gönül alan
sevgiliye ilet ve durumumu o sevgiliye haber ver.
2. Dağıt benefşe saçları gül yanağ üstüne
Saçgıl abîr ü anberi gülzâra ey sabâ
Menekşeyi andıran saçlarını gül gibi yanakların üzerine dağıt. Güzel kokuları gülbahçesine (sevgilinin yüzüne) saç,
ey sabâ!
3. Pinhân var yârin tapusuna varır isen
Gösterme kendözünü sen ağyâra ey sabâ
Sevgilinin huzuruna gideceksen gizlice git. Kendini
başkalarına, yabancılara gösterme, ey sabâ!
4. Çün gizli râzıma seni ben mahrem eyledim
Billâh eytme râzımı deyyâra ey sabâ
Madem ben seni gizli sırrıma ortak ettim, Allah
aşkına sırrımı hiçbir kimseye söyleme, ey sabâ!
5. Bîçâreleğimi benim ol yâre arza kıl
Bâşed ki bula derdime bir çâre ey sabâ
Ey sabâ, çaresiz hâlimi o sevgiliye arz et! Ola ki
derdime bir çare bulur.
6. Vuslat gülüne ermez elim pes niçesi ben
Bunca tahammül eyleyem ol hâra ey sabâ
Vuslat gülüne, yani sevgiliye ulaşmaya elim ermiyor. Öyleyse ben ne zamana kadar bu şekilde o dikene katlanacağım,
ey
sabâ!
7. Degil ki Ahmedîye niçe zahm urasın
Gammâz gamzeli gözü mekkâra ey sabâ
Ey sabâ, git ve ona “Gammaz, nazlı bakışlı, güvenilmez ve hileli gözlerle bakan (sevgili)! Daha ne zamana kadar
Ahmedî’yi
yaralayacaksın?” de.
Gönülden
sevenlerin ve sevildiklerini candan bilenlerin çok ama çok olması dileğimle
Ramazanınız mübarek olsun, selamlarımla.
Mehmet Aluç