Gurbet
ilde Misafirsiz Bayram
Gurbet
ile çıkmayana kadar bayramlarımız bayram tadında, misafirlerin bereketi gülüşü
ile geçer, bayramlar gönülde bayrammış tebessümü ile gülerdik… Gel gör ki
gurbete ekmek parası için daha doğrusu tayinle çıkınca bayramlarımız artık
sessiz misafirsiz geçmeye başladı. Hani derler ya “Bayram gelmiş neyime, üzülürüm
misafir gelmeyişine” gibi… Issız dumanlı bir dağın ardında yalnız kalmış, bir
evde gibi geçiyor gurbette bayramlarımız. Yalnızlık gölgesiyle bürümüş tüm
evleri, dalgın sadece kendini düşünerek yürüyen insanların arasında, başını
kaldırarak bir selam vermekten aciz insanlarla gurbette bayramı yaşamak bir
ıstırap ve sancı! Oysa eski mahallemizde elli metre ilerde gelen birisi varsa
hemen tanınırdı, yaklaşana kadar beklenir, bir hoş sohbet hal hatır sorulur
ondan sonra ayrılırdı o güzelim insanlar. Şimdi düşlerimizde gurbette insansız,
bayramlarımızda misafirsiz!
Eskide
koca çınar ağaçlarımız vardı, gölgesinde oturduğumuz gece gündüz muhabbetle
gönüllerin derdini sorduğumuz, bir cennet serinliğinde altında büyüklerin
ellerini öptüğümüz… Şimdilerde kalmadı çınarlar ve gölgesi, apartmanlar
rezidanslar yalnızlığa mahkûm insan evleri birer yalnızlık mahpus hanesi…
Neşeli çocuk neşesinde güneş doğardı evlerimize, annelerimiz güneş doğmadan
kalkar evin işini bitirir kahvaltımızı hazırlar birkaç komşu misafir edilir ve
o gönül güzelliği ile kahvaltılar yapılırdı… Oysa şimdilerde misafirlik hiç
sevilmiyor, masraf olur diye çağırılmıyor, gönül güzelliğiyle çağrılmıyor, gönül
kapıları kitlenerek içini pasla kirle yalnızlığın kör paslı hançerini
saplayarak yaşamamıza izin veriyoruz her nedense ne içinse? Cebimizde kalacak
kasamıza girecek üç kuruş fazla para uğruna, hem dünyamızı hem ahiretimizi yok
ederken, kazancımızı da boşa savurarak değersiz kılıyoruz aynı kendimiz gibi.
Gurbet ilde Bayramın ilk günü komşular ya
tatile veya memleketine gidince yapayalnız kimse gelmeden, sessiz kimsesiz
bayramlar gelir geçer… Defalarca komşulara gitmeme rağmen, onlar gelmeyince
insan soğuyor ve bir daha gidesi gelmiyor. Eski bayramların özlemi gönlümüzü
yaksa da, komşularla can cana yan yana olamamanın sancısı gönlümüzü kavursa da,
çocukların şen neşeli kahkahaları ile kapıyı çalarak “Bayramınız mübarek olsun”
sözüne hasret kalsak da, bayramlar bizim bayramlarımız…
O
günlerde bayramlarda mahallemizde komşularımızın herkesin birbirine verecek sevgisi,
güler yüzü, tebessümü, hoşgörüsü mutlaka vardı, hiç yok olmazdı… Dargınlar
mutlaka bayramda barışırdı-Gerçi o zamanlarda dargın kimse hiç olmazdı-. Gel
gör ki artık bunlardan bir iz koku eser kalmadı… Her bayramda gurbette
misafirlere komşulara hasret, eski bayramları özlemekteyiz, içimizde bir acı
ile geçirmekteyiz Bayramlar kendi güzelliklerini yitirmemiş olmasına rağmen bizler
misafirlik komşuluk sevgisini yitirince bayram sevinçlerimizi de beraberinde
yitirdik, elden ne gelir bilinir ama gel gör kime neyi nasıl anlatacaksın ve
nasıl anlamasını bekleyeceksin?
Tüm
Müslüman âleminin Ramazan Bayramını kutlar, güzel bir bayram havası ve huzurlu
nurlu gönülden kucaklaşma sarılmalar içinde güzel kardeşliğe birlik
beraberliğimize yakışır bir ortam içerisinde geçirmesi dileğiyle. Ramazan
Bayramınız Mübarek Olsun kardeşlerim.
Mehmet
Aluç © Kul Mehmet