Düşkün cümlelerin medarı iftarı:

Boykotsuz ve asil;

Kurak iklimlerde çağlayan bozkır pencereleri:

Türevi ihanet belli ki;

Yetmedi dudak payı iki kelimenin serenadı…

 

Peyder pey, silueti raksa davetiye çıkaran

Nemrut ve gölgeli beyanatlarında kanayan;

İçin için kaynayan peşrevi yüksekten,

Gömütü sirayetle işkillenen

Tekil beyanatı yüksek ökçeleri kırılgan,

Defolu manşetler:

Kırılgan bir güle ithaf ettiğim aşkın serzenişinde

Fitne fücur karanlık;

Pelerini yırtık olsa da

Kopçası asil ve asılsız bir rivayetten sızan.

 

Menşei inkâr ve ikrar olası devrik cumhuriyeti

Sinsi bir darbede yüreğe dokunan,

Cümbür cemaat mevkisinde yılandan sinsi

Kıblesi kayıp eksende gizli,

Hanidir gizil bir tehdidi sömüren,

Hizasında adam boyu sefillik,

Bir çift rugan takozda saklı mademki dirayet,

Söz kırımı muafiyetin nankör itikadı,

Yırtık cübbemin esnemiş lanetinde saklı,

Tutsam da tutsağı olduğum nedamet yüklü

Bir fısıltıda,

Taammüden nifak sokan

Belli ki diril kanıksanan.

 

Meşrebinde ölümden gelen saklı asaleti ile

Azrail’in saksısında büyüyen en bitkin kimliğimin

Sırdaş yüklü kozasında

Büyümekten yana olsa da tüm korkum:

Durağan atlasların sakil hüviyetinden sızan

Son bir nasihat saklı tutulu

Anne yüreğinden kopan tüm bakir cümlelere yığdığım…

 

Karanlığın coğrafyası hanidir

Bodur bir kerrat cetvelinde;

En düşkün ve müşkül türevi,

Bağımsız kimliğimin çatlak kozası.

 

İklimleri sıyırmak,

Kopan yaprak misali tutunmak hayata,

En demlisinden bir hüzün çek, ey yürek,

Dercesine kınımda hazan,

Solumda soluksuz kaldığım her an.

 

En heybetlisinden bir coşku,

Belki de yüreğin buğusu:

Hani olur da aklım başıma gelir günün birinde.

Tevekkülüm matemimin

En nazenin yoldaşı,

Sarmalındayım mademki ömrün,

Rast geldiğim kim bilir kaçıncı ukde?

 

Sızan, sezen, serzenişim duyulmaz madem,

Ki ansızın gölgelendiğim bulutların

En dokunaklı şarkısıyım:

Anbean tüketildiğime kani,

Yine de şükürsüz geçmeyen her günüm,

Yüzü suyu hürmetine sevginin,

Taarruzunda olsam da münafıkların dilinden düşmeyen

En yüzü gözü açılmamış dokunulmazlığı

Kanımla yıkanan ne çok mahrem ikilem.

 

( Karanlığın Coğrafyası... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 10.08.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.