VARLIKSIZ ÖTELENMELERİN DEVİNİMİNDE BİR YÜREK YANGINI...
EN SAF SEVGİ HELE Kİ YORGUN YÜREĞİNİN EN NAİF O KIRSALINDA KAYIP BİR LEHÇEYİM MADEM...
BEN SADECE SENDEN İBARETİM:
ÖNCEM, SONRAM VE HER AN'IM...
ELLERİMDE KOZAM.
ÖRTÜLÜ GÖZ-BEBEKLERİM...
ELLERİMDE EN TİTREK NAME: EVET, ELLERİMDE
ÇÜNKÜ VARLIĞIN TEK DİRAYETİM RABBİMDEN SONRA.

SEN Kİ EN MÜJDELİ HABERİMSİN.

ÇABUK TUT ELİNİ VE VE ELİMİ.



Doğurgan bülbüller…

İffetli alabildiğine, vakur hatta cesur.

Reçinesi kayıp kozam;

Hezeyanı belli ki kalbin en titrek ritmi.

Asılı sarnıcın kifayetsizliği;

Tümden gelen varsıl bir rivayet;

Hayli demli bir yangından sızan ateş parçası;

Günü birlik aşklara mademki yüklenmiş serzeniş…

 

Kıdemli bir yürekten akan en defolu kinaye:

Hadi, hadi demek olsa keşke tek maharet;

Gömülü atlas yalnızlığın dirilinde hikmeti muaf

Tutmuşum madem

Ve mademki çözülmüş dilim;

Tut ve yakala ölümün kıvamı yitik dibini.

Neden demek olmasa da ihanet

Sezilerimin dibinde rüku eden en sakil mülkiyet:

Yine kalbin ritmi ve yine…

Devamı bil ki asılı kaderde:

Yoksa yoksa dercesine,

Yüklü ve saklı kilinde pas tutan mahrem.

 

Ne ki aşk?

Ne ki nefret,

Deme sakın ey münafık gölge:

Yitiminde bilfiil gömüldüğüm en derin lahit:

Kırsalı, devinimi nerde saklı ise,

Tutma kendini ve boca et tüm kinayeyi!

 

Asla, asla demesem de,

Hem kim bilebilir gönlün hezeyanını?

Sızan, sezen;

Dibe vuran en akil reçete,

Ellerimde o kor lehçe,

Ya, yürekte saklı o dirayeti gölgelerken beşer…

 

Asılsız bir kuramda yığılı en münferit tecelli,

Sakıncalarını alabildiğine görmezden geldiğim:

Susmalı belli ki hem onca konuştuğum yetmedi mi?

Son, sen, san, sin:

Harflerin gölgeli yalnızlığına mütemadiyen yenik düştüğüm.

Sünepe yargılar nasıl ki istifli bağrımda,

Hem bu oyuna en başından yenik başlamadım mı?

 

Kirli ruhlarda olsa keşke vicdanın buharı,

Demli rotamın kayıp ibresi:

Puslu gökyüzü,

Ellerimde Arap saçı kaybolmuşluğum,

Yıkasam da bulaşan,

Yıkılsam da dirilmeyi maharet bilen:

Sondan bir evvel,

Yankısı, yengisi kılıksız bir mecra:

Sırnaşık tekel rütbemin goncası:

Gülden ibaret olsa keşke karaçalı bahçesi…

( Harflerin Gölgeli Yalnızlığı başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 12.08.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.