VAKİTLER HATRINA
Çok önceki zamanlardı
Taş plaktan dinlediğim şarkılar
Sardunyanın alaca renkleri
Taze ekmek kokusundaki sen
Seyrine doyum olmayan
Balkonlardan taşan yasemin kokularında
Akşam sefaları,
Arnavut kaldırımda gezen aşıklar
Nede güzeldi
Ne hüzünlüki
Şimdilerde
İkimizde sürtükçe
Bir soluk daha fazlalık için
Rüyalarımızın
Çamura bulandığı
Şehvete gebe
Arsız
Salyası çok
Şiirler bezedik içimize
Birbirimizden gizli..
Birbirimizden bi haber
Sonrasında
Sen beni
Ben seni öldürdüm
Tutsak edip
Yazık ki ne yazık
Var ya böyle anlarda
Bazen işte
Bir tek kendi gözü karalığım ürkütüyor
Bir de senin hiç soldurmadığın o
Sardunyalar yürek camında
Sonra
Bencilce demekte akıl hücrelerim
Mazide kalan günlerdeydi o anlar
Acısı bana işlemeyecek nasılsa
Beyaz aç kağıtlara
Sahip çıkmak
Nedense
Hiç olmayacak düşlerin ilk kelamlarını yazmak çizmek
Önceki zamanların düşüydü işte
Oysa biz el birliği ile
Oymalı bir maraş çeyiz sandığınının
Karanlığına salmadık mı
Gül kokulu dizeleri
Ve
Hükümsüz gözlerime aşık her hecenin
Bitiminde kurşunlanmış ölü
Her gecenin sonunda
Yeni baştan sevdalanmak
Yalnızlığımın açlığına sarılarak
Kan ter içinde
Ukala bilmiş eriten eriyen bu bedende
Çok önceki vakitlerdi o
Serhoşluk
Tazecik tutkular hırslar
Şimdilerde
Katrana bulanan sabahlara varmak gibi
Sevdalar
Sanki
İncecik narincecik bedenime
Benim diyerek yaşadıgım her salisede
Bin riyakar tohum ekmek gibi günlere
Yine de kıyamıyorum
Böyle isyankar hazan iklimde
Bir kendi gözü karalığım ürkütüyor işte
Yüreğimi
Birde bıkmadan suladığın
Önceki ve şimdiki vakitler hatrına
Açan o sardunyalar
Durdurmakta beni....
yeşim demirelli