Tekin değil prenslere
Sarayların içerisi.
Bir ihtilal yapar yine
Kür Şad ile kırk çerisi.
Saraylarda kıstırılan
Hanedanın kuyruğudur.
İlkin kuyruk, sonra kelle…
Bu bozkırın buyruğudur!
Er meydanı kanla dolar
Çığlık kopar yeryüzünde.
Soysuzluğun kızıl resmi
Parçalanır birkaç günde.

***

Derler yine Kutluk Kağan
Başsız kalan Göktürkleri…
“Şimdi” diye buyruk verir
Cenge koşar yüz bin eri.
Dibe doğru topaç gibi
Yuvarlanırken şu batı,
Var gücüyle mahmuzlayıp
Çatlatırlar nice atı…
Başlarında tuğlu çeri,
Yağız kumda at teperler.
Altay ile Tanrı Dağ’ın
Arasını yurt yaparlar.

***

Alparslan’ın bozkurtları,
Yine tekbir getirerek
Atanızın ruhu için
Haçla savaşmanız gerek.
Ne cenklere tanık oldu
Şu Akdeniz, Karadeniz…
Ey yiğitler, belki sizin
Hiç anılmaz efsaneniz.
Ama cennet, merde yakın
İki parmak, bir aralık...
Korkakları bekleyense
Ömür boyu maskaralık!

***

Kır at gibi, bir ok gibi
Ölüm gibi sert hızınız.
Genç Fatih’in topçuları
Garbı parçalar mısınız?
Anne, baba, sevgiliyle
Vedalaşıp, dağ aşarak;
Kanuni’ye şan katalım
Haçla yine savaşarak…
Tanrı Dağ’ın zirvesinde,
Cenk yolunda bir elveda
Marşı çarpar mermerlere
Vatan sana canım feda!
Vatan sana, canım feda!

Mesut İlkay YANIK

( Vatan Sana Canım Feda başlıklı yazı hilfulfudul tarafından 24.10.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.