Yüzleri asık sinirler gergin bir büro herhangi bir Revolution Business(1) bürosuna eşdeğer aynı zihniyete sahip olanların bir arada olduğu gibi. İsyanları baş kaldırı’ları devrim veya hareketleri stratejik planlanan olarak insanlara ve ülkelere sundukları ve bunları ülkeleri ve insanları kendi çıkarları doğrultusunda yönetmek için mahkûm etmek ve esaret altına alarak kendi doğrularını zalimce ve despotça sunan ve insan hakları konusunda dem vuran büyük başlı ülkelerin haberi olduğu ve kendi personellerini eğitmek ve ülkelerini ve diğer ülkeleri karıştırmak kan ve gözyaşı dökmek için profesyonel danışmanların bulunduğu eğitim adı altında sunan sadece ve sadece kan ve gözyaşı sunulan bir merkez..(1) İnsanların özgürce ve insanca destekleyen kurumları kendi çıkarlarına ters düşünce alıp insanları en aşağı zülüm derecesine düşüren bir zihniyetin Şeytanın ana merkezi denilse az söylenmiş olunur. Kahire’de vahşi atların barış yanlısı insanların arasına şoke eden atların yürümesi ve insanları ezmesi, Hüsnü Mübarek rejiminin bir temsilcisinin gaddarca saldırısı gibi gösterilmesi aslında bu kurum tarafında alçakça ve haince sahnelenmiş ve mahzun ve zavallı insanların önüne sunulmuştu. Bu sahte saldırılarla insanlar tahrik olmuş ve barışçı gösterisi tam bir kaosa ve isyana dönüşmüştü. Ulusal ve uluslar arası medyada hedef alınmıştı ve mesaj –Mısır kaos içinde-İşte bu senaryoların zalimce ve hunharca dünyanın her hangi bir ülkesinde kendi çıkarlarına ters düşen ülkelerde oynamasına zemin hazırlayan ve insan bile denilmeyecek zalim kişilerin yetiştirildiği bir büro Etraf da kâğıtlar tomar tomar yığılı, kalemler yerlere saçılmış masalardaki sular bir fil gibi bitirilmekte hizmet etmekte olan garson sabrın son deminde iken, genel müdür hırs ve şiddet dolu bir ses tonu ile.
-Arkadaşlar Dünyayı etkisi altına alması için ve bütün
dünyayı, dinsizliğe sürüklemeye çalışmak için çalışan bizler, duygularımızın
kesinlikle etkisi altında kalmadan çalışmalıyız. Genel başkanımızın, sunduğu deccal sistemi
masonluk için şu anda start vermiş bulunmaktayız. Biliyorum çok gergin ve
sıkıntı içindesiniz, Türkiye’de ortaya attığımız boş deliller, maalesef
anlaşıldı ve bozuldu. Bir süreliğine de olsa, olayları tam kontrol altına almış
iken, birden olaylar ters yöne dönerek arzu etmediğimiz, bir şekilde sonuçlandı.
Anladık ki kardeşlik, sistemini sunan İslam’ın bu bağını çözmek çok zor, o
nedenle bizlerde İslam da adı geçen deccalı kullanarak, masonluk Faaliyetimizi
bu boyutta onlara sunarak, kendilerinin yanında olduğumuzu göstererek yolumuza
devam edeceğiz. Hıristiyan görünümü altında Müslüman kılığına girerek,
Müslümanlığı farklı gösterme azminde olacağız. Bu amaçlarımızı
gerçekleştirebilmek için Müslüman görünüm altında teröristler yetiştirmeyi planlamakta
dayız arkadaşlar. Müslümanlara tamamen farklı bir Mehdi görüntüsü sunarak, kan
akıtmanın, kan dökücülüğün Hz. Mehdi döneminde yaygın olacağı telkinini vermeye
çalışacağız, anlamayan var mı arkadaşlar?
Büro bir
anda tam bir sessizliğe büründü. Sessizliği hant bozdu.
-Efendim
ama bir şeyi unutuyoruz galiba
-Nedir hant
söyle de bizde bilelim? Değil mi arkadaşlar?
-Evet evet
-Efendim
Oysa İslam’a göre, Ehl-i Kitap (Hıristiyanlar ve Museviler) Müslümanlara
emanettir bunu herkes biliyor bizlerde biliyoruz her ne kadar gizlemeye çalış
sakta.
-Evet,
haklısın hant devam et.
-
Müslümanlar, Ehl-i Kitaptan olan her kişiyi koruyup kollamak, onlara en iyi
imkanları sunup onları rahat ettirmekle yükümlüdürler bunu da biliyoruz?
-Bir dakika
hant işte ben burada takılıp kalıyorum, Müslümanlar kendi mutluluğunu bırakarak
başkalarının mutluluğu için çaba içinde olmasını hiç bir zaman anlayamadım ve
hala çözmüş de değilim.
Rodi
-Bende aynı
sizin gibi düşünüyorum efendim. Gayeleri insanların mutluluğu için çalışmak
oysa bizler
Genel müdür
hırsla
-Rodi kes
sesini şimdi bunun yeri değil. Evet, hant seni dinliyoruz. Devam et
-Aynı Allah’a inanan, Allah’ı bir ve tek İlah olarak candan anarak O’na iman eden insanlara karşı yükümlülüğümüz onları korumak değil İslam yanlış tanıtarak onları yıkmak. Ama efendim bu konuda en büyük ve güzel örnekleri, Peygamberleri Hz. Muhammedin, kendi döneminde Ehl-i Kitaba yönelik davranışları, onlara yönelik koruyucu vasfını unutuyoruz. Hıristiyanlar ve Museviler, Peygamberi döneminde son derece rahat yaşamışlar, kendi ibadetlerini diledikleri şekilde ve huzur içinde yerine getirmişlerdir. İşte biz bu anlayışı yıkmamız çok zor.
Büroda herkes
bir anda
-Evet, hant
çok haklı bunu nasıl yıkacağız?
Hant üzüntü
dolu bir sesle
-Bende bilmiyorum?
Günlerdir Kuranı okuyorum ama hala çözemediğim bir sır var, mesela ayrıca, Peygamberinin hadislerinden de
açıkça anlaşıldığı üzere, Hz. Mehdi döneminde hiçbir şekilde kan
akıtılmayacaktır. Hz. Mehdi’nin dönemi, sevgi, barış, esenlik ve huzur dönemi
olacaktır. Tüm insanların birbirini sevip saydığı, Müslümanlar, Hıristiyanlar
ve Musevilerin birlikte güvenlik içinde ibaretlerini yerine getirdiği kutlu bir
dönem olacaktır. Hz. Mehdi’ın zuhur ettiği bu kutlu dönem, bolluk, bereket,
sevgi ve güzellik getirdiğinden, Altın Çağ olarak adlandırılacaktır. Bunu
bilmelerine rağmen bunu becermemiz çok zor hatta imkansız müdürüm.
-Yani Hz. Mehdi sevgi ile hükmedecek olması
ve tek damla kan akıtmayacağı Peygamberi tarafında söylenmiş olması rivayet
edilen hadislerde şöyle haber verilmiştir diyorsun?
-Evet,
efendim ve inanın Kuranın eşssizliğinede hayran kaldım! Mesela bazı alimleri
not almıştım çantamda çıkarayım size okuyayım iyice kavrayın müdürüm İnsanlar,
bal arılarının beyleri etrafında toplanması gibi, Hz. Mehdi (as)'ın çevresinde
toplanırlar. Daha önce zulümle dolu olan dünyayı, adaletle doldurur. Adaleti o
denli olur ki, UYKUDA OLAN BİR KİMSE DAHİ UYANDIRILMAZ VE BİR DAMLA
KAN BİLE AKITILMAZ. Dünya, adeta ask-ı
saadet devrine geri döner. (El Kavlu'l Muhtasar Fi
Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, sf. 29 ve 48) Buna
ne diyorsunuz müdürüm.
Büroyu yine sessizlik hakim sürdü. Genel müdür derin düşüncülerden
sonra
-Arkadaşlar biraz ara verelim hant sen benimle kal, genel müdüre
senin sunumun sunalım, bakalım onlar ne cevap verecek, daha sonra devam ederiz
arkadaşlar şimdi çıkabilirsiniz. Genel müdür hant yanına çağırdı. Usulca
-Sana bir
saat süre veriyorum bu konudaki notlarını ve belgelerini hazırla, genel
başkanımızın yanına gideceğiz. Bu konuda onları da bilgilendirelim, belki sen
ve ben terfi ederiz ha hant ne dersin?
-Şey
efendim bilemem siz bilirsiniz.
Genel
müdürün içinde heyecan dans etmeye başladı. Telefonu eline alarak sekreterinde,
iki kahve isteyerek bir saatliğine rahatsız edilmemeleri yönünde talimat vererek
telefonu kapattı ve hant dönerek
-Nasıl
rahat ediyorsan öyle çalış, istediğin bir şey var mı? Hemen temin edeyim
biliyorsun bu çok ama çok önemli!
-Yok,
efendim teşekkür ederim.
Hant
çantayı açtı Kuranı kerimi çıkardı, içinde İngilizce çevirili meali ve notları
çıkararak saygı içinde usulce masaya bıraktı. Genel müdür Kuranı kerimi göstererek
-Bumu
Müslümanların kitabı olan o muhteşem kitapları?
-Evet,
efendim işte sizinde hayret ettiğiniz Gayeleri insanların mutluluğu için
çalışmayı sunan eşsiz kitapları bu efendim.
-Bunun
İngilizce çevirtilmiş olanı var mı?
-Efendim
elimdeki zaten İngilizce çevrilmiş Kuran mealidir, Diyanet işlerinin tercümesi
ile basılmış olan Kuranı kerimdir.
Kaynak
1- http://www.youtube.com/watch?v=7RfB1c0-9nQ
http://www.yenidendogus.net/forum/yatham-sadhlyk/28307-pithmanlyk-psikoloji.html
http://www.gercekkuran.com/konu/besmele-aciklamasi-esrari-faziletleri.html
http://kuran.diyanet.gov.tr/Kuran.aspx#1:1
http://www.gercekkuran.com/node/120
http://www.bilimveteknoloji.org/evrimteorisi/391-bilgisayar-teknolojisinde-karinca-mucizesi.html
http://algilardunyasi.imanisiteler.com/2.htm