BEN SENİ BİR GÜN BANA GELMEN İÇİN SEVMEDİM
Ben seni bir gün bana gelmen için sevmedim. Hayat bana bir günlük sevmeyi öğretmedi ki zaten, hayat bana bir ömür sevmeyi öğretti. Değer vermem gereken doğru kişiyi bulmayı, bulunca da ne pahasına olursa olsun ayrılmamayı sindire sindire sevmeyi öğretti.. Seni, uzakları yakınlaştıran, bir saniyesini dünyalara değişmediğim sıcak gülüşün için sevdim. Yalnızlığınla yalnızlıklarımı unutturduğun için sevdim. En saf duygularla sevilmeyi hak ettiğin için seni delicesine sevdim. Sana hasret kokan çiçekleri doya doya koklaman için sevdim. Bir de kendini Dünyanın en güzeli olarak tanımlayan çiçeklerin, seni görünce utanması için sevdim. Bilmiyorum adımı bir yerlerde gördüğünde yüreğinde neler hissediyorsun bilmiyorum lakin sen bende söylemediğim kelimem oldun. Çok niyetlendim sırrımı paylaşmayı lakin söyleyemedim korktum boğazım düğüm düğüm oldu bende salağı oynadım bir çok kez, bazen de konusuz, sessizi oynadım oynadım ama bu rollerde yalan olmadı asla yalnızca abarttım sahnede, aslında bu rolleri oynatan sendin masum sevimli bir yönetmensin kendinden habersiz, sen bunlara değersin daha fazlasını hak ediyorsun çünkü sen benim kıymet biçemediğim olmuştun, kendi kıymetinden habersizdin. Sana hiçbir zaman söyleyemediğim miniğim kelimesini duyacaksın o zaman dünyanın en mutlu insanı olacaksın belki de ayakların yere değmeyecek uçacaksın yıldızların üzerinde, belki de aya çıkıp ismimizi kazıyacaksın derin derin. belkide hiç sevmeyeceksin bu sözcüğü, anlattıklarıma gülüp geçeceksin İşte o an beni yeniden hayata baglayan iplerimi çözeceksin belkide... Belkide beni hayata baglayan duygularımı,yaşama sevincimi bu canı alacaksın duracağım sensizliğin kanayan saatlerinde. Oysa gecenin suskunluğunu yüreğimle bozup bu kelimeyle -uyandırmak isterdim uyuyan kirpiklerini. Bir kelebek gibi sessizce gelip yanına saçların arasından kulağına miniğim diye usulca fısıldamak. Daha öncede yüreğimin teklediği oldu başka diyarlarda Ben seni her gece bu hayalle arayacağım yüreğimin sen kokan köşelerinde... Ne acı, ne ızdırap.. Bir kez bile ellerinin sıcaklığında sevgi kokan nağmelerini sana söyleyemedim. Bir kez bile dizlerinin yumuşaklığına sarılıp bir kütük misali ağlayamadım. Ne acı, ne ızdırap.. Seni yıkık bir yüregin en sağlam parçalarıyla sevdim. Geçmişin kanlı izlerini senin yüreğinle silmek için değil; ben senin gülen yüzünü, sıcak gülüşünü sevdim. sevdim ben..Ellerini bir kez olsun tutmayacak olsam da avuç içlerindeki ter olmayi yeğledim hep. Susuz dudaklarımı düşlerimde ezip bir yudum sevgini kana kana içtim, senden habersiz. Dudaklarından süzülen sigara dumanın arasında ben gökyüzünün en güzel bulutlarını seyretmeyi yeğledim. Sen benim yarına dair umutlarım olmuştun, aslın da senin varlığın benim yarınlarımın temel taşı oldu. Gülüşlerinde hep sevgi cennetinin gökyüzüne kanatlanan kelebeklerini gördüm, gözyaşlarında ise kendimi ve ezikliğimi gördüm. Yalnızlığımı senin yüreğinde unuttum yüreğinden öteye gitmiyorum. Sadece ölümsüz sevdanda susuyorum artık, Çünkü susmam gerek şimdilik. “ Artık en sevdiğim insanlarla bile beraber olmaktan mutlu değilim... hiç kendini kalabalıklar arasında yapayalnız hissettiğin oldu mu?” diye sormuştun konuşmamızın en başında.... ve konuştukça biz, ben giderek kalabalıklaşıyordum çünkü seni de katıyordum içimdeki izdihama.. Bastığım her adımda senin izlerin olduğunu düşünüp seni aramak. Yokluğunu üzerime giyinip yüreğimin duvarlarına hayalden resimlerini koyuyorum şimdi. Gülüşün sıcaklığını seriyorum odamın soğuk duvarlarına. Ve sana yazdığım şiirlerini yatağımın baş ucuna koyup her gece yatmadan önce her satırında seni solumak için.Gecenin dizlerine eğilip gözyaşlarımla senin mutlu olman için dualara sarılmak. Burada işler biraz karışık. Çözümlemem gereken bazı sorular. Sana, bana, hayata dair. Artık sen, ben ve biz’de dışarı çıkabilmek istiyorum çünkü. Eğer şu an, tam olarak şu an ölürsem, cesedimi soru işaretlerim kaldırmasın istiyorum. Kırdığım kalp sayısı yokluğunla doğru orantılı olarak artıyorsa ve yapıştıramayacaksam bir daha hiç birini geri, en azından sayıları artmasın istiyorum. Dünyada seni en çok isteyen. Bir nefes kadar uzaktaki sana yapabileceğim tek şeyim; dualara sarılıp sevdiklerinle mutlu olmanı dilemek..Sen mutlu olduğun sürece ben yaşayacağım gülüm.. Sen gülümsedikçe ben nefes alacağım... İçindeki yaralara merhem olmak için senin kıymetini sana anlatmak için senin benim yüregimde nakadar saglam bir yerde oldugunu sana anlatmak için sevdim hemde delicesine bir sevdayla ölümüne sevdim seni... Aslında bakıp bakıp sabahlara kadar ağlayabileceğim ne resmin ne de gülüşün var baş ucumda..Lakin hiçbir zaman pes etmedim. Yokluğun katransı gecelerinde karanlık odamın içinde aradığın zamanlardan kalma çağrılarının geçmiş tarihlerinin yetinmeyi bildim. Yolladığın mesajları tekrar tekrar okumak ve senin ellerinden yüreğime yollanmış kelimelerin arasında seni solumak. Adını yazan her kelimeyi gözyaşlarımla yıkayıp bir kez bile gerçek hayatta görmek için canımı dahi veririm. Ben bu satırları yazarken ufak ufak zamanın dolmasını bekliyorum çünkü seni hayal edemeyeceğin kadar ÇOOOK seviyorum işte bundan dolayı korkuyorum sana olan aşkımla seni korkutmaktan korkuyorum. Hazır hissedersen yureğin de cesaresti sende aralayıp girebilirsin usulca ~ ilerleyebilirsin en derinlerine yuregimin. Attığın her adımda senin için yüreğimin tüm kapıları açılacak ve sen sana ayrılan köşke girdigide tekrar kapanacak ve bir daha asla açılmayacak asla ve asla... cesaretin varsa bekliyorum...
( Ben Seni Sevdim başlıklı yazı pemberüya tarafından 26.05.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.