Bir dahası olmadı ki!

 

 Gidiyorsun! Uçuk hayallerimin gölgesine sığınmaktan kaçarak; gidiyorsun… Hayatla bütünleştirdiğin, uyumlu halini sığınak bilen bir yağmur kaçkınına, parçalı bulutlu cümlelerle veda ediyorsun. Senden sonra azad edeceğim baharı. Bu şehirde ne vakit güneş bulutları aralayıp toprağı gözetse, aklıma düşeceksin. Tadı damağıma sinen çikolataya gizlenmiş fındık parçaları, dişlerimin kovuklarını aşındıracak. Bense sende tattığım o vasıfsız acıya aptalca bir özlem duyacağım.

 

Uzatsam elimi

Koyu yeşil bir özleme saplanıyorum.

Oysa ben senden kelimelerime ket vurmanı istememiştim

Her sabah duymadığın renkte açacak tomurcuktu her biri

Şimdi kendine sürgün bir yürekte soldurdum onları.

 

 Ayrılık bizden önce türemişti. Kıçımızla dağları devirsek, namımız bir kibrit çöpünde tükenirdi. Yalnızca senin inanmayacağın bir yalan giydirdim aklıma. Karanlık, yine en yalın haliyle uçkurunu bu şehre çözmüştü. Dört duvarı aşamayan acıklı şarkıları gizleme niyetindeydi beyaz perdeler. Sonu gelmeyen koridorlar içime uzamıştı. Sabahçı kahvesinin bacası çözüyordu dinginliğimi.

 

En cılız aşkların kahreden hissizliği…

Yakışsa da suskun hamlelerin,

Hiç doğru şıkka konduramadın noktanı.

Meçhul dörtlüğün efkarlı şairi,

Yazdıkları kendinden beter….

Arsız bir cümlenin imla hatasısın sen!


   Umutlarımı, son çıkacağım seferin arifesine ilikledim. Hala fırtına öncesi sessizliklerdeyim. Bozulmadım!.. Günaha bulaşma özlemiyle yanan çocuğu, olgun bakışlarıma kıstırıp yürüyorum. Her geçen gün daha bağnaz bir duygu iliklerime işliyor. Kuruyan iklimime inançlı düşler çalıyorum. Mayasız bir öyküyü, erdemli kelimelerle tükettik. Zaruri ihtiyaç kalbimden sökülenler. Ellerim palas pandıras karalıyor; kağıtlara tokluğumu.

 

 Dedim ya; bozulmadım… Hala becerebiliyorum toprak kokusunu yaşanmışlığınla bütünleştirmeyi!  

 

Bayram harçlıklarımla uğurladım seni

Sesine karıştı güvercin çığlıkları

Yastık altında saklıydı yalnızlığımız

Adam gibi sövebiliyorduk tükenen hayallerimize.

 

Ağrıyan bir kalp acılarla doyar…

 

Toprak

 

25.11.11 / Bursa

( Sol Cebimden Düştü Hayat başlıklı yazı Toprak tarafından 3.12.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu