Çaresizidir insan oğlu, kapıların yüzüne kapandığı demlerde. Bazen, insana yine bir insan, kaba bir ifadeyle “hadi,başka kapıya! Sana bu kapıdan ekmek yok, çek git.”deyiverir kolayca. Düşünemez, o anda ; o insanın gönlünde kopan kıyameti.


Şehirlerin de kapıları vardır, hanelerin de ,mahpushanelerin de . Kiminin yüzüne kapanır kapılar, kiminin üstüne. Yıllar geçer açılması için bir daha. Kapılar vardır eşikleri kutlu. O kapıdan içeriye adım atabilenlere ne mutlu…


Mescid-i Haram’da da selam kapısı diye bilinen kutlu yer. Sevgililer sevgilisinin hanelerine en yakın kapı. Mescid-i Harama oradan girmeye ayrı bir özen gösterir. O beldeyle şereflenenler.


Nice kapılar vardır,esrarı çözülemeyen. Kapılar, hanelerin mahremiyet perdeleri.
Kapılar, izinle desturla girilmesi, geçilmesi gerek eşik takları… Rical Kapısı, dergâh kapısı, devlet kapısı, çeşit çeşit kapı…



Beşeri âlemde makam ve mansıp sahiplerinin huzuruna da kapı çalınır, destur alınır öyle girilir.

20. Asrın bilimin hediyesi şeffaf kapılar, kanatlı kapılar,kanatsız kapılar. Döner kapılar, sensörlü kapılar,sansürlü kapılar. Devlet kapısında devletlülere yüz sürmek için geçilen kapılar.


Her şey bir yana, bu fani cihanda; bir hane kapısının eşiğinden destursuz geçilmesi, haneye izinsiz girilmesi haramdır. Ne bileyim öyle çok kapı var ki. Kapalı ,kapılar, açık kapılar, yüze kapatılan kapılar… Ama bir kapı var ki o her zaman açık. Her isteyene… Rahmet kapısı., af kapısı. O kapıdan girmek için,yürekten istemek gerekli. Ne referansa, ne kartvizite, ne araya hatırlı kişiler koymaya gerek var.

Bilinçle , gönülden selâm diyerek,edeple girmek, huzura durmak gerek. Başka bir ayrıntıya gerek yok. Çünkü, o kapıda, insanın rengine, milliyetine, şanına,şöhretine, titrine, etiketine, bakılmaz. Hiç kimse horlanmaz… Gönle bakılır, samimiyete bakılır. Yazıya bir beyitle nokta koyalım.
Kapı
Her kapı kapanır da bir kapı açık kalır.
Bâb-ı rahmettir adı sanmayın o kapanır.
İ.K
Ankara,29.03.2010 İbarahim KİLİK


( Kapılar Üstüne Bir Deneme başlıklı yazı İbrahim Kilik tarafından 29.03.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.