Rüyalarımın nadide ve narin çiçeği. Ömrümün, hasret vadisinde mukim gerçeği. Sana yazma iştiyakım ve itiyadım; ancak can tenden uçtuğunda sona erecektir. Keşke, kanatlarım olsaydı da can tenden uçmadan, meçhul ve muhayyel ikliminin zümrüt tepelerinde kanat çırpabilseydim. Dolambaçlı yollara sapmadan kuş uçuşu yanına gelebilseydim…


Hayallerimin sonsuzluğunda, alabildiğine güzelleşiyorsun. Gözden ırak da olsan gönlümü ve rüyalarımı süslüyorsun. Kâğıda, hislerimi tam olarak yansıtamıyorum. Bilmiyorum,kalbin kalbimin buğusunu oralardan hissedebiliyor mu? Sabahları erken kalktığımda, kentin sessizliğinde senin hasretinin ayrı bir ıtrı doluyor ciğerlerime. Terkedip gittiğin kentle birlikte soluyorum hayalini. Derhal kâğıda ve kaleme sarılıyorum bidayeti ve nihayeti sen olan nameler yazıyorum.


Bir de adresini bilseydim. Yazdığım nameleri meçhul adreselere yollama şaşkınlığından kurtulurdum. Zarfaların üstü öksüz kalmaktan kurtulurdu. Postacı yüzüme garip ve şaşkın bakmaktan… Senin, o sevaplar gibi sesini o kadar çok özledim ki eline geçmeyeceğini bile bile bu satırları yazıyorum. Sana yazmak bir tutku hâline geldi, yazmadan duramıyorum. Ey ,meçhul ve muhayyel iklimlerin nadide ve narin çiçeği. Bir gün çık gel. Şaşkınlığım ziyadeleşsin. Uğuldasın kulaklarım, ayaklarım yerden kesilsin. Sevinçten gözlerim ıslansın. Zambak ellerinin kokusu ciğerlerimden hasretinin tortusunu temizlesin. Yine gülsün ışıl ışıl gözlerin gönlüm şenlensin.


Nerdesin ey muhhayel peri nerdesin? Bir ses, bir nefes. Hiç değilse nerde olduğunu bileyim., “Ömrüm seni sevmekle nihayet bulacaktır.”şarkısını ayrı bir şevkle dinleyeyim. Rüyalarıma daha bir muhkem yerleş, ziyanı yok yine hasretini çekeyim… Aslında sen ,hâlden anlayan biriydin,ne bileyim nerden aklına esti bu sebepsiz gidiş. Hiçbir emare ,iz bırakmadan. Aklına mı girdiler, gönlünü mü çeldiler bilemedim.?!


İzin verirsen bu mektubumu burada bitireyim. Tekrar sana yazmak hakkım ve iştiyakım bâki kalmak şartıyla, bâki selam. Daima hayallerimi süsleyen hüma hoşça kal. Seni sevdiğimi unutma!
Ankara,28.03.2010İ.K
( Meçhule Yazılmış Mektuplar 30 başlıklı yazı İbrahim Kilik tarafından 29.03.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu