Makale / Araştırma

Eklenme Tarihi : 11.12.2021
Okunma Sayısı : 907
Yorum Sayısı : 7
OSMANLI  TOPLUMUNDA BAYRAMLAR VE ÖZEL GÜNLER—10.  BÖLÜM -- NASTURİLER

Nasturiler  Hıristiyan  dinine  mensupturlar  o  sebeple de  Hıristiyanların  kutladıkları  bayramlar  aynen Nasturilerde  de  söz  konusudur. Dolayısıyla  bu  bölümde  Nasturilerin  bayramlarını  tek  tek  saymanın  anlamı  yok. Onun  yerine  Nasturiler  kimlerdir  biraz  bu konu  üzerinde  duralım.

Bugün  Nasturilik  Anadolu'muzda neredeyse  tamamen ortadan  kalkmış  olan  bir dini  inançtır.  Çok  yakın  zamana  kadar  ise Hakkari-Pervari-Eruh-Şırnak- Cizre- Nusaybin’de  oldukça  önemli  ölçüde  taraftarı  olan  bir  inançtı.  

Peki  nasıl  ortaya  çıktı Nasturilik?

Nasturiliğin  kurucusu  Patrik Nestor’dur.

Kimdir  bu  Patrik  Nestor?

Patrik  Nestorus  382  yılında  Roma  İmparatorluğununun  Kommagene Eyaletinin  Germanekiea (Maraş)kentinde  dünyaya  gelmiştir. Aslen anne tarafından  Antakyalı  baba  tarafından  İranlıdır.

İlahiyat  eğitimini  Hıristiyanlığın  iki  büyük  ilahiyat  okulundan  biri  olan  Antakya  İlahiyat  okulunda  tamamlamıştır ( Diğeri  İskenderiye )

Hz.  İsa’nın  havarilerinden  Petrus  ve Barnabas  İncilinin  yazarı  Barnabas’ın da   50 li  60 lı  yıllarda  eğitim  verdiği  bu  okuldan  mezun olan Nestor  428  Yılında İmparator  II.Tedosius  tarafından  İstanbul  patrikliğine  atandı.

Patrik  Nestorius daha  sonra  Hıristiyan inancının  dışına  çıktı  bazı  konularda.  Nelerdi  bu  konular?

a) Hz.  İsa doğuştan  değil  30  yaşından  sonra kendisine  kelamın inmesiyle hem insan  hem  tanrı  özelliklerini  taşımaya  başlamıştır.
b) Hz.  Meryem  tanrı  olan  Hz. İsa’yı  değil  insan  olan  Hz.  İsa’yı doğurmuştur. Tanrı  doğmaz  ve  doğurulamaz.
c) İnsanlar  doğuştan  günahkar  olarak doğmazlar. Günahlar  sonradan  kazanılır.
d) Resim- heykel  gibi  şeyler önünde  ibadet ve  dua  etmek yanlıştır. ( O sebeple  Nesturiler  evlerinde  Hz. İsa  ve  Meryam Ana  resimleri- heykelcikleri bulundurmazlardı.Kiliselerinde  de  haç dışında  başka  semboller  olmazdı.)
e) Dinden  dönenler  dışında  günah çıkarma olayı  Nasturilerde  yoktu.

Bunlar  dışında  sonraları  başka  ayrılıklar  da  eklendi.

f) Nesturiler her çarşamba ve cuma günlerinde oruç tutarlardı. Bu günlerde et yemeleri yasaklanmıştı. ( Nesturi  Patriklerinin de  et  yemesi  ve  evlenmesi  yasaktı. Bu sebeple  Nesturilerde patriklik babadan  oğula değil  amcadan  yeğene  geçiyordu. Patriğin altındaki sınıflamada  yer  alan  ruhbanların evlenmesi  ya da  bekar  bir  hayat  sürmesi  kendi tercihleri  olmakla  birlikte  evlenmemeleri daha  uygun görülüyordu.)

Bunun dışında belli süreler için tuttukları dört çeşit oruç ibadetleri daha vardı. Farklı zamanlarda tutulan bu oruçların üçü 50, 25 ve 15 günlüktü. Yaklaşık olarak yılın yarısını, yani toplam olarak 172 gününü dinen oruçlu geçirme yükümlülüğündeydiler.

g) Evlerinin duvarlarına astıkları haçın önünde ailenin büyüğü her gün sabah ve akşam olmak üzere iki defa dua ederlerdi. Normal günlerde sabah ve akşam olmak üzere iki defa ibadet ederlerken, oruç zamanlarında sabah, öğle, ikindi ve akşam vakitlerinde olmak üzere günde dört defa ibadet ederlerdi.
h) Komünyon ayinlerini diğer mezheplerdeki gibi her pazar günü değil de, sadece çok özel günlerde icra ederlerdi.


İşte  bu  görüşleri  sebebiyle  patrik  Nestorius afaroz  edildi  ve 435 Yılında  imparator  tarafından  tüm  kitapları  yaktırıldı.

Bundan  sonra  sıkı  bir  takibata  uğrayan  Nestorius  ve  taraftarları çareyi  İran’a  sığınmakta  buldular. ( Sasani  İmparatorluğu )

Sasani  İmparatorluğunun  hoş görüsü ile  kendi  kiliselerini  kurdular  ve 431 yılında  Efes’te  yapılan  konsilin  kararlarını  reddedip 482 de Seleuka Konsilini yaptılar.  Bu  konsilde Pers kilisesi  resmi  olarak Nasturiliği  kabul  etti. Daha  sonra kendilerine  bölgedeki Süryanilerin de  katılmasıyla  daha  da  güçlendiler  ve Nusaybin’i  kendilerine  merkez  yaparak   inançlarını  yaymaya  başladılar.

830 yılına  geldiğimizde  Nasturilerin Bağdat’a  doğru  yayıldıkları ve  Abbasi Hükümdarı  Me’mun’un  engin  hoşgörüsü  ile  onun Beytü’l Hikme  adıyla  kurduğu  ilim  merkezinde  çok  etkin  roller  oynadığı görülür. Mesela  Yunanca  eserlerin  pek  çoğunun  Ararpçaya  tercümesini  Nesturiler  yapmıştır.

9. Yüzyılda Uygur Türklerinin büyük bir bölümü Nestûrî mezhebini kabul etmişlerdir. (Uygur Türkçesiyle yazılmış Nestûrî dini metinleri Türkçenin en eski yapıtları arasında yer alırlar.) Güney Hindistan'daki Malabar sahilindeki Hristiyan cemaatinin de 9. yüzyılda Nusaybinli Mar Thoma tarafından kurulduğu rivayet edilir. Velhasılıkelam Çin de  dahil  neredeyse tüm  Asya’ya  yaydılar  inançlarını.

XIII. Yüzyıldaki Moğol  istilası  Nesturi kilisesinin  gücünü  kırmış  hele de 1552  yılında  Diyarbakır  metropoliti III. Mar Yohannan’ın  Katolikliğe  geçmesiyle kilise  Nesturiler  ve  Keldaniler  olarak  ikiye  ayrılmıştır.

1662 yılında Diyarbakır  Metropoliti Mar Şimun Denha tekrar  Nasturiliğe  dönmüş  ve kendisi  ile  aynı  inanca  sahip olanlarla  birlikte topluluğu yeniden örgütlenerek Hakkari  ilinin Koçanis ( Bugünkü  Konak ) köyünü patriklik merkezi olarak benimsemişlerdir. Patrikliğin  merkezi bugün  tekrar  restore  edilmeye  çalışılan Mar  Şalita ( Mar Saba ) Kilisesiydi.

Bölgede geçilmesi zor ve ulaşılması imkânsız olan Büyük Zap Suyu’nun kaynağı boyunca ve bunun bazı kolları etrafında bulunmaktaydılar. Buralarda Aşağı ve Yukarı Tiyari, Tuhup, Valto, Tal, Diz, Baz ve Cilo isimlerinde büyüklü küçüklü sekiz aşiret halinde hayatlarını sürdürmekteydiler

Nasturiler 1839 Tanzimat  Fermanına  kadar yukarıda  bahsettiğimiz  bölgede oldukça zor şartlarda  tarım ve  hayvancılık yaparak ve bölgede Osmanlı  Devleti tarafından  adeta  özerklik  verilmiş olan Kürt aşiretlerine ( Özellikle  Bedirhanilere ) vergi  vererek  ama  onlarla uyum  içinde  yaşadılar. [ Kürt  aşiretler  bu  vergileri  Osmanlı  adına  topluyor  ve Osmanlı  Devleti vergi  tahsildarlarına  veriyorlardı.]

Zaman  zaman  Kürtlerle  aralarında  sorunlar  olsa da bu  sorunları  kendi  içlerinde  anlaşmayla  çözdüler. Öyle  ki  kendi  aşiretleri arasındaki  sorunlarda  Kürt  beyleri arabuluculuk  yaparken  Kürt  aşiretleri arasında  çıkan anlaşmazlıklarda Nasturi patrikleri  arabuluculuk  yapıyordu.  Birbirlerinin bayramlarını  kutluyor  birlikte  bayram  yapıyorlardı.  Ancak  Kürtler  tarafından istismar  edildikleri de  kesindi  zira Kürt Beylerine  ödedikleri  vergiler  bu  beyler  tarafından  Osmanlı’ya  tam  olarak  ödenmediği  için 19. Yüzyıl  başlarında Osmanlı Devletine 16.000 Lira borçlu  görünüyorlardı ve  Osmanlı  Devleti  vergilerini  doğru  düzgün  ödemeyen (!)  Nasturilerden rahatsızdı.

Ancak  Nasturilerini  sonunu  getiren  konu  bu  vergi  meselesi  değildi.

Nasturilere  ne  olduysa Ashael  Grant  adlı  ABD li  bir  Protestan misyonerin  hemen  ardından  da İngiliz  Angilkan misyoneri Percy Badger’in  bu  topraklara  ayak  basmasından  sonra  oldu.

Kızılderilinin  dediği  gibi: ‘’ Bir  akarsudan  geçerken  iki balığın  kavga  ettiğini  görürseniz  bilin  ki  az  önce  oradan  uzun bacaklı  bir  İngiliz  geçmiştir.’’

******************

Gelecek  bölümde  Nasturilerin  nasıl  yok  edildiklerini  anlatacağız
( Osmanlı Toplumunda Bayramlar Ve Özel Günler—10. Bölüm -- Nasturiler başlıklı yazı Sami Biber tarafından 11.12.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.