Yazmak..Elinde topu topu 29 tane olan harfle bilmem kaç bin adet sözcükleri malzeme olarak kullanmak..Cümlenin inşasında bir duygu ve düşünce dünyasında boğulmak..Yazmak..duyguları ve düşünceleri dile getirmek..Bu fikirleri insanlarla paylaşmak..Paylaşımlarla karşılıklı olarak zihin dünyamızı zenginleştirmek..Yazmak..Evet,evet..Yazmak,şifası olmayan ve dermanı bulunmayan bir hastalıktır..Ne mutlu ki yazana,tanrı ona yaratıcılık hastalığını altın bir tepsi de sunmuş..Bu bir hastalık değil..Bu benim ve benim gibilere karşı verilen bir Tanrı Vergi’si..
Değerli okuyucularım!Benim en büyük hayalim bir roman yazmak.Roman yazmayı bir kenara bırakırsak bir makalemde bir kadın roman kahramanına bir aşk mektubu yazmayı çok isterim.İlerleyen süreç ve zamanda tam bir profosyonel anlamda böyle bir mektup yazacağımı belirtirim,bu makalemde adına mektup demiyorum bir mektup denemesi yazıp sizlerle paylaşmayı isterim..

Sevgili Siranuş,
Sana bu satırları yazarken ben uzaklarda seni bekliyor olacağım.Seninle arkadaşça geçirdiğim o günleri hiçbir zaman unutmadım ve unutmayacağım.Akşamdan başlayıp sabaha kadar yaptığımız o edebi sohbetler nasıl çıksın aklımdan..Okuduğumuz bir romanı değerlendirişimiz,o roman hakkında bir parlementoyu aratmayacak şekilde tartışmamız,bir şiir üzerine yaptığımız yorumlar..Hepsi ama hepsi seninle çok güzeldi.
Benim en bitkin benim en mutsuz benim en yorgun olduğum zamanlarımda çıktın karşıma..O minicik,ufak ve narin ellerinle çaldığın piyano..Beni bütün kederimden arındırıyordu her daim.O buğulu sesinle müziğe eşlik edişin beni bambaşka bir diyara götürüyordu..Hayallere dalıyordum..Ah,sen bir kadınım olsan,diye geçiyordu içimden..
Senin o sevdiğin adamın yerinde olmayı çok isterdim..Aslında ikimizde kederli günlerdeydik..Sen paranla birlikte içindeki güveni kaybederken benim de senden hiçbir farkım yoktu..Ah,bir söyleyebilseydim sana..”O adamın yerinde olmayı ve sana sahip olmak istiyorum” demeyi bir söyleyebilseydim sana..Bir de senin kadar güçlü olabilseydim şu hayatta.Aşkı neden uzakta arıyorsun,ben varım deseydim sana..Refet’e olan aşkını anladığım zaman dünyalar başıma yıkıldı sanki bitanem..Neden bu kalp burnunun ucundakini görmez de kalkıp gidip uzaklarda doğan bir güneşe sevdalanır?Belki ben uzaktaki bir güneşe sevdalandım..Bedenen mesafelerin önemi olmadığını anladım.Ah,keşke bir olabilse..
Can dosttun Agavni’nin ölümünü duydum..Buna çok ama çok üzüldüm bitanem..Ne yalan söyleyeyim her ne kadar biraz uçuk kaçıklığı olsa da senin gibi bende seviyordum arkadaş olarak Agavni’yi..Onunla birlikte eğlendiğimiz vakitler hala hatırımdadır..Seni zorla onunla beraber dansa kaldırışımız aklımda mıh gibi çakılıdır..
Belki bu yazdıklarımı Fransızca’dan iyi olmasa da o güzel Türkçen ile anlarsın..Ama sadece yazdıklarımı..Ben bu anlaşılmazlığa ve karışıklığa dayanamayarak buraları terk ediyor ve sonu gelmeyecek bir hikayenin başlangıcı olan kaderimin beni götürdüğü yere seninle,senin hayallerinle,gidiyorum..

Siranuş,Ahmet Mithat Efendi’nin Müşehedat adlı eserinin kadın kahramanlarındandır..Ruhsa
l ve psikolojik dünyasına hayran olduğum bu platonik hayali aşkıma-kahramanıma-amatörce bir mektup,mektup denemesi-kaleme alayım dedim.
Müşehedat demişken bu eser hakkında bir iki kelam daha etmekte yarar görüyorum..Bu romanı diğer tüm romanlardan ayıran en büyük özelliği romanın konusunun romanın yazılma sürecidir..Yazar Ahmet Mithat Efendi aynı zamanda bu romanda bir roman kahramanıdır..Ne diyeyim,Allah inşallah bana da böyle bir roman yazmayı nasip eder..
Madem romanın konusu romanın yazılma süreciyse roman naturalizm akımına bağlı bir romandır..Yazar,gözlem ve tekniklerini,gözlem ve tekniklerinden hiçbir değişiklik yapmaksızın romana olduğu gibi aktarmıştır..
Ben şimdi ne yazacağım?

Değerli okuyucularım,
Tarih 5 Ocak 2013..
İzmir,yağmurlu 8 derece
İstanbul,parçalı bulutlu 5 derece
Ankara,çok bulutlu 9 derece..
Yok olmadı..Sıfır coğrafyayla coğrafyaya dalarsan olacağı bu..Değerli okuyucularım,ufak bir mizahla sizleri gülümsettikten sonra bir edebi makalenin daha sonuna gelerek sizlere Cahit Sıtkı Tarancı’nın şiirindeki gibi bir memleket ve bu memlekette yaşanılacak güzel günler dilerim..


Memleket isterim
Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;
Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.

Memleket isterim
Ne başta dert ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.

Memleket isterim
Ne zengin fakir ne sen ben farkı olsun;
Kış günü herkesin evi barkı olsun.

Memleket isterim
Yaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;
Olursa bir şikayet ölümden olsun.

OĞUZ BATIN
( Ben Şimdi Ne Yazacağım başlıklı yazı Oğuz batın tarafından 18.02.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.