İyi ve kötü, güzel ve çirkin veya yaşlı ve genç gibi örnekleri uzunca sıralayabiliriz. Çünkü Allah: Zariyat Suresi 49. Ayette “ Her şeyden iki çift yarattık ki düşünüp anlayabilesiniz.” Buyuruyor. İçinde bulunduğumuz bu madde aleminde zıttı olmayan varlık yoktur. Çünkü bir varlığın zıttı o varlığın kendinde olmayan özelliklerini tecelli etmektedir. Yani yaşlılık olmasaydı genç kalmaya bu kadar önem vermeyecektik. Çünkü yaşlılık dönemindeki  vücudun çökme durumunu yaşamıyor olacaktık. Veya Allah çirkini yaratmasaydı güzeli de fark edemeyecektik. Çünkü ortada bir güzel varsa nispeten ondan çirkininin de olması lazımdır. Yoksa biz neye göre güzellik derecesini ölçebilirdik ki? Kadın ve erkeği düşünelim. Allah, kadınlara verdiği bazı özellikleri erkeklere vermemiştir, erkeklere verdiği bazı özellikleri de kadınlara vermemiştir. Kadın ve erkek birbirinin zıttıdır. Ama bir araya geldiklerinde birbirlerinin açıklarını kapatırlar ve ortaya aile denen kurum çıkar. Ayrı olduklarında eksik olan kadın ve erkek bir araya geldiklerinde yapbozun parçalarını birleştirmiş gibi asıl şekli ortaya çıkarırlar. Kısaca söylemek gerekirse zıtlıklar bir araya gelerek yapbozun parçalarının tamamlanması gibi asıl şekli ortaya çıkarırlar. Bir varlığın zıttı o varlığın değerini arttırmakta ve o varlığın özellikleri zıttı sayesinde açığa çıkmaktadır. Tabi bu durum içinde yaşadığımız madde alemi için geçerlidir. Mana veya ruh alemi daha farklıdır.

 

Şimdi zıtlıkların gerekliliğini açıkladıktan sonra gelelim yazımızın konusu olan iyi ve kötü zıtlığına. İyi ve kötüyü ele alacak olursak bilmem kaç sayfalık bir kitap yazabiliriz ama bu yazıda kısaca açıklamaya çalışacağım. Kısa bir yazı olduğu için ayrıntılardan mahrum bir yazı olabilir ama kısa yazının da kısa bir düşünme süresi içinde oluştuğunu hatırlatayım. Ne yazık ki tek bir cümle ile iyinin tanımı şu, kötünün tanımı şu demek imkansızdır. Aslında iyi de kötü de güzel şeylerdir. Çünkü her faydalı olan şeyi iyi kabul ederiz. Kötü diye nitelendirdiğimiz şeylerde aslında insana fayda sağlamak amaçlıdır. Mesela kötülüklerin babası olan iblis kötü olmasaydı, bize kötülük yapmasaydı biz onunla savaşamayacak ve nefis kademelerini aşamayacaktık. Şeytanın bile bize bir faydası varsa her kötülük insana fayda amaçlı yaratılmıştır dememizde sorun yoktur. Hakiki alemde kötü dediğimiz şey yoktur. Sadece iyi de yoktur. İyi ile kötü zıtlıklarının birleşimi vardır. Yazımın başında da demiştim, zıtlıklar birleşince asıl bütünü oluştururlar. Zaten Allah eğer ki kötüyü yaratmasaydı doğal olarak iyi de olmayacaktı. Çünkü zıtlıklar birbirlerinin tecellisi durumundadır. İyi olabilmesi için ondan kötünün olması lazım ki biz ona iyi kademesini verebilelim.

 

Eğer hiçbir din veya grup mensubu değilseniz iyi ve kötü sizin için özneldir. Çünkü ben içki kötü desem de intihar etmek isteyen birini hedefine yaklaştıracağı için içki o insana göre iyi olacaktır. Veya ilaç genel olarak iyi desem bile biri çıkıp da canlıyı hasta eden mikroplar açısından kötüdür diyebilir. Yani iyi ve kötüyü öznelliğe indirdiğimizde her insanın ruh haline, yaşam biçimine göre iyi ve kötüsü farklılık gösterecektir. Ama insan bu madde alemine gönderilme sebebini, yaşama gayesini anlarsa ve o gayeye göre yaşarsa asıl iyi ve kötünün farkına varacaktır. Bu durumda o insan için ahretini tehlikeye atan şeyler kötü ahrette işine yarayacak olan şeyler ise iyi olacaktır. Ama bu adam inançsızsa veya farklı bir inanca sahipse diye sorarsanız ise diyeceğim o ki o insanda kendi inanç ekseninde iyi ve kötüsünü belirleyecektir. Ama dikkat edilmesi gereken nokta şudur ki her yol insanı doğru köye ulaştırmaz. Aklı selim insanlar dünyanın bir sınav yeri olduğunu anladıkları için buldukları ip uçlarını kullanarak doğru yolu bulmakta zorluk çekmemektedirler. Dolayısıyla yürüdükleri bu yolun iyi ve kötüsünü esas almaktadırlar. Peki hangi inancın iyisi ve kötüsü gerçek iyi ve kötüdür diyebilirsiniz. Alkol ölmek isteyen birine göre iyiydi ama insanın kendini öldürmesi kötü olduğu için oradaki iyi görünen alkol aslında kötüdür. Onu insana iyi gösteren içinde bulunduğu ruhsal hastalıktır. Asıl iyi sağlıklı olandır, hastalık her şeyi bozabilir. Çünkü her insan farklı hastalığa yakalanabilir. O insan hasta olduğu için onun gözünde iyi ve kötü de hastalığa uğrayacaktır oysa sağlıklı bireyler o hasta adamın iyi ve kötüsünü anlayamaz. Zaten hasta biri hakiki iyi ve kötü ekseninden çıkmış, kendi hastalığının etkisindeki dünyada iyi ve kötüye takılmıştır. Oysa bizim işimiz ben’in değil bizim dünyamızla ilgilidir.  

 

Asıl iyilik yaratıcının yapmamızı istediğidir. Eğer kötü olmasaydı yapabilmemiz için seçeceğimiz iyi olmazdı. Dolayısıyla dünya sınav yeri değil cennet olurdu. Bizim esas almamız gereken iyi ve kötü yaratıcının buyruğu üzerine olmalıdır dedim yoksa sizin namaz kılmanız şeytan için kötü olacaktır. İyi ve kötü taraflar açısına çekildiğinde değişkenlik gösterir. Siz Allah’ın yanında olmak istiyorsanız onun iyi ve kötü ekseninde bulunmanız lazım. Şeytanın yanında olmak istiyorsanız onun iyi ve kötü ekseninde olabilirsiniz. Oysa Allah, bildiriyor ki sizi de şeytanı da ben yarattım. Şeytan sizin apaçık düşmanınızdır. Dünya hayatında sizi kandırarak iyi ve kötü ekseninizi bozmak için uğraşır ama ahrette sizi yalnız bırakacaktır. Yaratıcı bunları söylerken iyinizi ve kötünüzü seçmek yine sizin elinizde. 

( İyi Ve Kötü başlıklı yazı Ümit Zafer tarafından 7/16/2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.