SÜKUT KUYUSU



Ey Yar…

Nedamet koksa da artık her sözüm

Sana doğru gelen adımlarıma
Köşebaşlarında apansız hüzünler kurar pusu

Kitap arası fotoğraflarda
Senden kalan o bakışlar ki
Gayrı ilelebet gizlenmiş sükut kuyusu

Ne ses verir nede su

Yinede bıkmadan ünlüyorum





Sabrımı çifte su verilmiş çelik sanırdım

Ayrılık komaz yollar yormaz sanırdım

Değilmiş eyvah yanıldım

Hele yanağıma bulaşan o gözyaşın

Her adını andıkça

Bir atom bombası gibi düşer
Fikrimin en orta yerine

Hercümerç olur dağılır

Bir şafak vakti inleyen bir şiirin avuçlarına yığılırım





Bu akla ziyan firaktan kalan yaralarıma

Şiir dehlizlerinde tuz basarken

Umut türkülerimi kıymık kıymık kanatır
Saatin ruhumda devinen sarkacı

Geriye senden kalan

Bir ömre yetecek acı

Benden kalan

Bir ömrü yutacak sancı




Bilirim sende ağlamaklısın
Dokunsalar sel olur öz yaşın

Bakışların ufku tararken yüreğin ağzındadır her daim

Yine bağıra bağıra söylüyorum


Ey Yar…

Veda zamanlarında

Damarlarıma sığdıramayıp
Hüznümü ruhuma oluk oluk kan ağlarken

Gözümde yaş görmediysen

Beni yardan geçti zannetme

Aklın almaz

Apansız serden geçiveririm.




Muhammed Mehmet GÜL
23.01/2013
 
 
( Sükut Kuyusu başlıklı yazı muhammed-meh tarafından 23.01.2013 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.