ÖLÜMLE  KIRK  YIL 


Kırkı çıkmamıştı daha kırkımın 
Bir salâ vaktiydi… 
Değersiz cismim kabre koyuldu. 

Ketum bir sessizlik sonrası, 

Ya…Sin… 

Ve üzerimden lime lime özüm soyuldu. 

U/mutsuz hayaller sarmalında, 
Savrulurken ömrüm, 
Tuz basılan kederlerle oyuldu. 

Kılı kırk yardım…kırka böldüm…öldüm, öldüm, öldüm. 



Hayat bitimsiz bir imtihandır bilirim… 
Bir vakit, 
İsmim iyiler yanında anıldı. 

Vakitsiz alabora olup, 

Burgaçlarda kaldı. 

Karanlığın ortasında, kötülerden sanıldı. 

Nefsimin çetrefilli oyunlarıyla, 
Nefesim kesildi. 
Zaman zaman özüm yanıldı. 

Kılı kırk yardım…kırka böldüm…öldüm, öldüm, öldüm. 



Tevellüdümü bilen bilir, 
Ama ben unutmuşum. 
Nasıl yaşadım, hayatım nasıldı? 

Apansız esince sam yeli, 

Sanki kıldan ince boynum 

Kendi kurduğum darağacına asıldı. 

Kanadı kırık kuş misali… 
Sessiz çığlıklarıyla, 
Çırpınan kalbim son kez kasıldı. 

Kılı kırk yardım…kırka böldüm…öldüm, öldüm, öldüm. 



Şüphesiz hayat böyledir. 
O an gelince mühim değildir artık. 
Kim sevdi, kim darıldı? 

Ruh uçtu… 

Sure sure, ayet ayet, 

Bedenim beyaz kefene sarıldı. 

Çiseleyen yağmur altında, 
Üzerime iki kürek toprak serpilirken 
Nihayete varıldı. 

Kılı kırk yardım…kırka böldüm…öldüm, öldüm, öldüm. 


Muhammed Mehmet GÜL


( Ölümle Kırk Yıl başlıklı yazı muhammed-meh tarafından 4.03.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.