ERİME NOKTASI


 Labirentler ortasında…


Sabra bürünmüş Eyyubi hüznü ile
Ağlayan gözler ki ağladıkça gül oldu

 

Fuzuli bir mısranın terennümü bitmeden

 

Sahranın ortasından çıplak ayaklarıyla
Kâh Mecnun, kâh Leyla bir bir gelip kül oldu

 

Tutuşan kelimelere inat


Sıkışan hançeremdeki sesim eriyor


 

Sararan sayfaların arasında ararken kendimi…

 

Yahut kangrene dönüşen eskinin  masallarını dinlerken
Garip ruhuma dokunan esrik cinlerden

 

 Havf ve reca sarmalında…

 

Makas misali açılan ellerle

Bulut bulut göğe uzanan aminlerden

 

Sordum soruşturdum


İlmek ilmek günahlarla,vehim eriyor.


 


Akla  ziyan bir hayatın girdabında…

 

İntihara meyyal gülüşlerin köşe bucak kol gezdiği

Dalgınlıklar şehrinde, feryat gibi ah gibi

 

Şizofren bir bakış sonrası

 

Bir infial anında gözümü kırpmadan,taammüden
Aksimi aynada vurduğum silah gibi

 

Kaderin harıyla, kederin potasında


Elif, lam ,adımın ilk harfi mim eriyor


Muhammed Mehmet GÜL 

 

( Erime Noktası başlıklı yazı muhammed-meh tarafından 10.11.2014 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.