.




Kadın olmak. Anne olmak. Çalışan kadın ve anne olmak.

Türkiye’de kadın olmak...

Sorumluluk çemberi içinde zorken iki misli yaşamak bir çok güçlüğü.

Her ne kadar ülkemizde kadınların haklarını koruma ve gözetme noktasında bir takım faaliyetler sürdürülse de yeterli değildir ne yazık ki. Kadın tüm dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de hala çifte sömürülmeye devam etmektedir. İrdelenecek bir çok (?) ile birlikte.

Toplumların tarihinde kadınların haklarına yönelik dönüm noktası ve milat kabul edilebilecek tarihler vardır. Bu bağlamda Türkiye Cumhuriyeti’nde dönüm noktası özelliği taşıyan ve 17 Şubat 1926 tarihinde Atatürk ilke ve devrimlerinden halkçılık ve laiklik ilkesi ışığında hukuk sisteminin temellerine oturan Türk Medeni Kanunu kabul edilmiştir. Tarihsel süreçte değişikliklere uğramıştır.

Bütün kanunu içeriğiyle inceleyecek değiliz elbette. Günümüz Türkiye’sinde kadına kazandırdıklarına kısaca değineceğiz.

Esas olarak daha demokratik içeriğe sahip olması nedeniyle o dönemde İsviçre medeni kanunları tercih edilmiş, hukuk alanında uygulanan devrimler arasında kadınların statüsüne netlik kazandıran hedefleriyle kadının sosyal, ekonomik ve siyasal anlamda erkeklerle eşit düzeyde haklara sahip olmasını sağlamıştır.

Kanunun o dönemden sonraki en büyük getirisi, akabindeki yıllarda kadınlara muhtarlık ve milletvekilliğine katılabilme haklarının sunulmasının da temel taşını oluşturmasıdır. Salt sosyal hayat sistemini düzenlemeyi amaç edinmiş gibi görünse de kadının toplum içinde kendi yerini belirlemesinde ve modern çağı yakalayan fikir açısını yakalamasında en önemli rolü oynayan medeni kanun Türkiye Cumhuriyeti’ni bir çok ülkeden çok önce kadına haklarını sunan ülke konumuna yükseltir. Öyle ki kanunun kabulünden sonra gayrimüslim halk içinden bu kanun kapsamında yaşamak isteyen kitleler oluşmuştur.

Hızla büyüyen ve ilerleyen dünya artık medeniyetlerin, kültürlerin, teknoloji ve gelişimin pozitif düşünülmesi gereken yarışına şahitlik ediyor.

Türkiye’de kadın, yıllar öncesinde kendini toplumun üst seviyelerine çeken, çağın modern zamanlarına ışık tutan Atatürk ilke ve inkılaplarını el üstünde tutmayı unutmadan, sahip olduğu değerlerin farkında olarak büyüyen dünyanın ve yaşadığı ülkenin tam kalbinde hak ettiği yerde ve herkesle eşit kulvarda koşmayı hedeflemeli, hak ettiği daha güzel günler için...

Saygıyla...



Şubat2012

( Türk Medeni Kanunu Ve Türkiyede Kadın Olmak başlıklı yazı NeclaKezbanT tarafından 31.10.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.