Sessizliğin kırsalındayım
Ve dişlerimin arasından dökülen;
Silikleşmiş birkaç kelime,
Hani can yakan yürek yangınından çıkmış,
İsten dumandan kapkara,
Tam yanacakken,
Tam da yanmışken sıyrılıp çıkmış,
Konuşulmasa da olurmuş,
Birkaç yaralı, yorgun ve kırgın kelime,
Sessizliğin kırsalında ve yalnız…
Hâlbuki
En kalabalığıydım ben insanların,
En ağız dolusu güleni,
En neşelisi
Ve en öfkelisi.
Tutkularımdan alev alırdı güneş,
Sevgimle ısınırdı yeryüzü,
Şefkatimin yumuşaklığında yok olurdu nefretler.
Oysa
Kendimi bile görememekteyim aynalarda şimdi,
Gölgem uzadıkça uzamış bedenim kayıplarda,
Ruhum uçup gitmiş yokluğun kollarına.
Varlığımı kaybetmişim,
Varlığını kaybetmişim,
Kaybetmişim.
Sessizliğin kırsalındayım,
Sensizliğin bozkırı
Ve yalnızlığın aman vermez çölünde
Ve bir başıma…