Yemyeşil çayırlar
Ve masmavi gökyüzüyle bir cennetti kırlar.
Kıpkırmızı kan dereye dökülene kadar.
Birden bire soldu kır çiçekleri,
Çayırlar sarardı
Ve gökyüzü zından karasına döndü.
Güneş küstü insanlara,
Yıldızlar ve bulutlar da öyle.
Kan düştü çünkü toprağa,
Manzumun ahı kaldı geriye.
Töre dediler.
İnsan insanı sevdiği için öldürülür mü hiç?
Gencecik bir kıza kıyılır mı?
Kardeş kardeşi keser mi?
Töre dediklerinde insaf yok mu?
En az biz insanlar kadar?
On dört yaşında bir kız çocuğuydu Menekşe,
İsmi gibi güzel bir çiçekti.
Kendini bilmezler,
Kopardılar çiçeği dalından.
Kırmızıya kesildi dere.
Toprak küstü insanlara,
Güneş ve gökyüzü de öyle.
Kuraklık mı dersin,
Açıklık mı?
Yoksulluk mu dersin,
Lanetlenmek mi?
Bela üzerine bela yağdı köye.
Boşaldı köy,
Baykuşlara yuva oldu.
Anlayan da anlamayanda yandı bu yangında.
Günahı yalnızca edenin mi?
Susmayanında üzerine değil mi?
Kırmızı bir gelincik kaldı geriye,
Artık lanetli köyden.
Menekşe.

( Menekşe başlıklı yazı MESUT ÇİFTCİ tarafından 6.07.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.