Gafletin kollarında kıvrılmış mışıl mışıl
Başlarımız gömülü körkütük uyuyoruz
Ensemizde cinlerin leş kokan nefesleri

Dünya pembe bir rüya her taraf ışıl ışıl
Ne gözümüz görüyor ne bir çıt duyuyoruz
Gelse de adım adım sonun ayak sesleri


Gözlerimiz boyalı kulaklarımız sağır
Aklımız bir çıkmazda kendi kendinden kaçak
Çekmiş çoktan üstüne perdesini kalbimiz

Omzumuzda zamanın yükü ağır mı ağır
Ruhumuz nefsimizin ellerinde oyuncak
Ne gün biter bilinmez kendimizle harbimiz


Tutulmuş dışarıdan açılmıyor bir türlü
Sızmıyor içeriye aralıklardan ümit
Kapanmış yüzümüze bir hışımla kapılar

Zindan ki benliğimiz kaçılmıyor bir türlü
Her kapının üstünde yosun tutmuş bir kilit
Her kapının ardında kilitli bir kapı var


’Ey insan’ sıfatının tek muhatabı bizken
Yüzümüzde beliren umursuz bir hayretle
Varlığından habersiz soruyoruz biz kimiz

Vasfımız bir zerreye hükmetmekten acizken
Aynalara sığmayıp devleşen bir suretle
Sanki hem yeryüzüne hem göklere hakimiz


Kaybolmuş gecelerde çarpıyor sağa sola
Bedenimiz gayesiz öyle harap bitkin ki
Her şeyiyle boşlukta...Ölümüne inziva...

Kurmuş tuzaklarını geçtiğimiz her yola
Öyle kendinden emin öylesine sakin ki
Sermiş yere ağzını yol gözlüyor masiva


Gövdesinden ayrılmış kırılmış bir dal gibi
Rüzgarların önüne savurmuş bizi hayat
Bakışlarımız âmâ çığlıklarımız sessiz

Denizin ortasında mahsur bir sandal gibi
Öyle bir akıntının içindeyiz ki heyhat
Ve öyle yalnızız ki çırılçıplak kimsesiz...

ahmet turgut atlık

2011
( Biz Kimiz ? başlıklı yazı Ahmet TURGUT tarafından 8.07.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.